Şırnak’ta 14 Mart’tan bu yana süren devlet ablukası nedeniyle Kürt halkı büyük bir mağduriyet yaşıyor. Sokağa çıkma yasağın devam ettiği şehirde ev yıkımları usulsüz bir şekilde sürüyor. ANF’ye konuşan İHD Şırnak İl Başkanı avukat Emirhan Uysal, Şırnak’ın geldiği noktayı “hayalet şehir” ifadesiyle özetliyor. Şırnak’ın il olmaktan çıkartılmasından öte Şırnak’ta süren sokağa çıkma yasağın bir an önce kaldırılması için kamuoyu oluşturmak gerektiğini vurgulayan Uysal, yasak nedeniyle göç eden binlerce insanın, evlerine geri dönme umuduyla, 1990’lı yıllarda yine devlet tarafından harabeye çevrilen yıkık dönük köylerde yaşamak zorunda kaldığını aktardı. 70 bin nüfuslu Şırnak’ın herkesin gözleri önünde yerle bir edildiğini vurgulayan Uysal, “Geç olmadan Şırnak’a sahip çıkın” çağrısında bulundu.

1990’LILARDA HARABEYE DÖNMÜŞ KÖYLERDE, EVLERİNİN YIKIMINI İZLİYORLAR

Şırnak’ın il olmaktan çıkartılıp, çıkartılmaması tartışıla dursun, Şırnak halkının öncellikli gündemi 14 Mart’tan bu yana şehrin tamamında süren devlet ablukasının bir an önce kalkması. İlden göç edip çevre belde ve köylerine yerleşen binlerce insan, evlerine geri dönmeyi beklerken, şehirdeki mahallerde usulsüz yıkım sürüyor. Şırnak’ta doğup, büyüyen İHD Şırnak İl Şube Başkanı avukat Emirhan Uysal, Şırnak halkının çok zulüm gördüğünü ancak hiçbir zaman bu kadar büyük bir mağduriyetle karşı karşıya kalmadığını vurguluyor. Mahallerini terk etmemek için büyük çaba gösteren Kürt halkının, 1990’lı yıllarda yine devlet tarafından harabeye çevrilen, yıkık, dökük köylere yerleşmek zorunda kaldığını anlatan Uysal, “Şırnak’ı terk etmek istemedikleri için insanlar şu anda damı dahil olmayan evlerde yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. Bulundukları köylerden şehirdeki evlerinin yıkımını izliyorlar” dedi.

YIKTIKLARI EVLERİ YAĞMALIYORLAR!

İş adamı, zengin şahsiyetler gibi evi yıkılmamış bazı torpili kişiler dışında kimsenin şehre sokulmadığına dikkat çeken Uysal, bu anlamda şehrin hayalet şehre dönüştürüldüğünü ifade etti. Başka yollar kullanarak hayatlarını tehlikeye atıp şehre girmeyi başaran insanların ise gıda sıkıntısı çektiğini aktaran Uysal, “ Evlerine tekrar dönmeyi başaran insanlar ancak 155 ‘i arama şartıyla sokağa çıkıp, markete gidebiliyorlar. Polis izin verirse alışveriş yapabiliyorlar, izin vermiyorsa aç kalıyorlar. Yıkım ekiplerinin bulunduğu noktaya gitmek zaten vurulma nedeni sayılıyor ” diye konuştu. Şu anda Gazipaşa, Yeşilyurt, İsmetpaşa, Cumhuriyet, Yenimahalle, Bahçelievler, Şehirnur, Dicle mahallelerinde yıkımlarının sürdüğünü belirten Uysal, “riskli alan” adı altında yıkım ekiplerinin halkın evlerini yıkmakla kalmadığını, evlerin içindeki hurda demir eşya olarak ne varsa yağmalayıp kamyonlarla fabrikalara götürüp sattıklarına dikkat çekti. Bu yıkım ekiplerinin özel firmalara bağlı olduğunu belirten Uysal,” Halkın evlerini hem yıkıyorlar, hem de yağmalıyorlar” dedi.

 GEÇ OLMADAN ŞIRNAK ‘A SAHİP ÇIK!

Şırnak’ta 6 aydır süren yasağın kaldırılması talebiyle Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yaptıkları başvuru reddedildikten sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurduklarını anlatan Uysal, 3.5 aydır AİHM’den gelecek cevabı beklediklerini söyledi. 70 bin nüfusun yaşadığı bir şehrin herkesin gözleri önünde yerle bir edildiğini vurgulayan Uysal, buna karşı tepki gelmemesinin kabul edilmez olduğunu ifade etti. Olayların meydana gelmediği yerlerde dahil yıkımlar sürdüğüne dikkat çeken Uysal, bu gidişata mutlaka dur demek gerektiğini kaydetti. Şırnak halkının, Silopi, Cizre, İdil, Nusaybin, Sur’da devlet ablukası nedeniyle yaşadığı acıları yürekten hissettiğini ve bu ilçelerde ablukanın kalkması için hayatı adeta durdurduğunu hatırlatan Uysal, ancak aynı hassasiyetin bugün Şırnak için gösterilmediğinden yakındı. Uysal, “Biz Şırnaklılar olarak herkesin dermanına koştuk, emin olun da hepsinden de başımıza ferman koyuldu ama dönüp arkamıza baktığımızda bizim acımıza hiç kimsenin koşmadığını, ses çıkartmadığını gördük” diye konuştu. Bunun insanlık adına bir ihanet olduğunu vurgulayan Uysal, çok geç olmadan Şırnak’ın sahip çıkmak gerektiğini vurguladı.