Sur ilçesinde çocuklarının cenazelerini almak için eylemlerini sürdüren aileler basın açıklaması yaptı. Açıklamada, "Çocuklarımızın, kardeşlerimizin, annelerimizin cansız bedenlerini de kalıntılarına dahi ulaşamayacağımız şekilde yok etmelerinden dolayı endişe duymaktayız" denildi.

Amed’in Sur ilçesinde, soykırımcı saldırılar düzenleyen devlet güçlerinin ablukası 97. gününe girdi. Katledilenlerin cenazeleri halen ailelerine teslim edilmedi. Çocuklarının cenazelerini almak için 86 gündür eylemde bulunan aileler, ‘sokağa çıkma yasağı’ adı altında AKP devletinin bölgede uyguladığı kirli savaş politikası ve sonuçlarına dikkati çekmek amacı ile bir basın açıklaması yaptı.

Basın açıklamasına İHD Eş Başkanı Raci Bilici ve MEYA-DER Eş Başkanı Ayşe Dicle de katıldı. Aileler adına okunan basın metninde, şunlar belirtildi: "2 Aralık 2015’ten bu yana AKP iktidarı, devletin paralı militarist güçleri olan Jandarma ve Polis Özel Harekat Timleri ile ordularının son teknoloji savaş araç gereçlerini kullanarak Diyarbakır’ın tarihi sit alanı ve çeşitli halkların kültürel ve sanatsal mimarisini barındıran yerleşim yerlerindeki 370.000 nüfuslu kent merkezimizi Silopi ve Cizre gibi yakıp yıkarak, harabeye dönüştürerek, çocuk yaştaki evlatlarımızı katlederek ve canımızdan kopararak meydana getirdikleri harabe yığınlarının altında bıraktılar. Üç ayı aşkın bir süredir akıbetini bilmediğimiz çocuklarımız ve ailelerimizin cenazelerini almak için birçok kez resmi başvurular yapmamıza rağmen sonuç alamadık. Yaptığımız gözlemler sonucu, son günlerde yakıp yıkarak harabeye dönüştürdükleri kentlerimizin son kalıntılarını birçok katliama tanıklık etmiş Dicle Nehri kıyısında gömerek imha etmektedirler."

'İNSANLIĞI HİÇE SAYAN VAHŞETİ DURDURUN!'

Açıklamada, şöyle devam edildi: "90’lı yıllarda insanlarımızı faili meçhul adı altında öldürerek, bedenlerini nehir kenarlarına, asit kuyularına, toplu mezarlara atan aynı zihniyetin, günümüzde de yöntemi değiştirerek Cizre’de içinde ceset tespit edilen yerleşim yeri hafriyatlarını Dicle Nehri'ne döktükleri gibi, abluka altındaki Sur’da bulunan çocuklarımızın, kardeşlerimizin, annelerimizin cansız bedenlerini de kalıntılarına dahi ulaşamayacağımız şekilde yok etmelerinden dolayı endişe duymaktayız. Bu nedenle tüm idari ve yargı makamlarına buradan çağrıda bulunarak bu işlemin ivedilikle durdurulmasını ve halkımızın da insanlığı hiçe sayan bu vahşete dur demesini istiyoruz.”