İl eşbaşkanları Caziye Duman ve Ökkeş Kawa'nın Şubat ayında tutuklandığı Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Van 5. Olağan İl Kongresi, bir düğün salonunda düzenlendi.

Kongreye DBP Eşbaşkanı Sebahat Tuncel, HDP Eşbaşkan Yardımcısı Nadir Yıldırım, HDP Van milletvekilleri Lezgin Botan, Bedia Özgökçe Ertan, Van Büyükşehir Belediyesi eşbaşkanları Hatice Çoban, Bekir Kaya, DBP Van il eş başkan vekilleri Nazmiye Acar, Metin Kutaz, HDP Van İl Eş Başkanı Yakup Ataş, DBP PM üyeleri Hacer Özdemir, Gülcihan Şimşek, HDP PM Üyesi Özgür Zeydanoğlu, ilçe belediye eş başkanları, İHD MYK Üyesi Şevket Akdemir ve halk katıldı.

DBP Van İl Eş Başkan Vekili Acar, Van Valisi'nin talimatıyla il binalarının 8 ayda iki defa baskına uğradığını aktardı. Halkın partisine sahip çıktığına dikkati çeken Acar, özellikle Barış Anneleri'nin mücadelelerine olan desteğin önemine vurgu yaptı.

YILDIRIM: SAYIN ÖCALAN'IN PERSPEKTİFİYLE DEĞİŞİM SAĞLANMALI

HDP Eşbaşkan Yardımcısı Yıldırım ise şöyle konuştu: "40 yıldır oldukça tarihi bir süreçten geçiyoruz. Bir mücadele, bir direniş 40 yıldır sürüyor. Artık özgürlük merhalesine geldik. Ortaya konulan direniş ve sistem Ortadoğu halklarına yeni bir umut olurken statükocu devletler ve rejimler birer birer yok olmaya başladı. Türkiye devleti de artık yüz yıl önceki sistemle yürüyemez. Türkiye ya demokratik esaslar ve Sayın Abdullah Öcalan’ın perspektifiyle yeni bir değişimi sağlayacak ya da Irak ve Suriye’nin durumuna düşecektir. Biz Kürtler özgürlük ve kazanma aşamasındayız. Şehit Mehmet Tunç, Siyabend, Sêvê işte bunu bildikleri için şehit oldular."

Yıldırım, tecride tepki göstererek, "Sayın Öcalan bu halkın varlığıdır, bu halkın onurudur. Tüm varlığımız onun şahsında temsiliyeti buluyor. Buradan çağrıda bulunuyoruz; İmralı’daki tecride son verin" dedi.

TUNCEL: ROJAVA'DA TARİHİ KÜRTLER YAZIYOR

DBP Eşbaşkanı Tuncel de konuşmasına Van’da infaz edilen DBP Edremit İlçe Yöneticisi Ahmet Demirağaç’ı anarak başladı.

Suriye’de yaşananlara değinen Tuncel, şöyle devam etti: "Bu bir üçüncü dünya savaşıdır. Şimdi bunun dışındaki tek seçeneği Kürt halkı gerçekleştiriyor. Rojava’da tarihi Kürtler yazıyor. Selam olsun o yoldaşlarımıza! Yeter ki mücadelemizi büyütelim. Kürt halkının geliştirmeye çalıştığı sistem ve zihniyet sadece Rojava'da değil tüm dünyada ışık kaynağıdır."

Türk devletinin DAİŞ'e destek olarak Kürt halkının mücadelesini bastırmayı hedeflediğini vurgulayan Tuncel, "Türkiye Ortadoğu’da emperyal bir güç olmak istiyor. İşte Cerablus işgali bu yüzdendir. Kürtlerin kazanımlarını yok etmek istiyorlar" dedi.

'HALK BELEDİYELERE SAHİP ÇIKMALI'

Kayyum yasasına da değinen Tuncel, şunları ifade etti: "Belediyelerimize el koymak için KHK kayyum yasasını çıkardılar. Türkiye’de TMK 'Kürtlerle mücadele kanunu'na dönüşmüştür. Barış istiyorsan, çözüm istiyorsan, Kürdüm diyorsan teröristsin. TMK’ye göre böyledir. Eğer terörizme destek söz konusuysa bunu AKP den iyi yapan yoktur. Bu belediyeler halkımızın belediyesidir. Tüm dertleri halkımızın binbir emekle kazandıklarını almaya çalışıyorlar. Halkımızın buna izin vermememiz lazım. Hiç kuşkunuz olmasın, halkımızın emanetine sahip çıkacağız. AKP Kürt halkının her şeyine saldırıyor. Kürt Halkı kendi dili, kültürü, kimliğiyle özgür yaşamak istiyor. Demokratik Türkiye, demokratik özerk Kürdistan diyoruz."

Tuncel, şöyle devam etti: “Van halkının Rojava halkı ile yürüttüğü dayanışma çok anlamlı. Şimdi bu dayanışmayı büyütmek bizim de görevimiz. Üstümüze düşen her şeyi yapacağız. Türkiye’de sürdürülemez bir yönetim var. Devrim koşulları oluştu. Devrim koşulları yönetenler artık yönetemediği zaman oluşmuştur. Şimdi devletin ve AKP’nin politikaları devleti uçurumun kenarına getirdi. Darbe olsaydı ne olacaktı? Okullar kapatılacaktı, zindanlar dolacaktı, muhalifler yok olacaktı. AKP 15 Temmuz'dan sonra ne yapmış; 100 bin kişi işinden edildi, okullar, dernekler kapatılıyor, gazeteler kapanıyor. Şimdi bu karşı darbe değil mi?"

CHP'ye de tepki gösteren Tuncel, "CHP de şimdi yeni dönemden pay almak için milli cepheye katılmıştır. MHP, CHP, AKP için yolun sonu görünüyor. Bizim için ise yol yeni başlıyor" dedi.

Tuncel, "AKP’nin ajandasında çözüm değil, ölüm ve zulüm var" dedi.

'SAYIN ÖCALAN'IN ETRAFINDA MÜCADELEYİ BÜYÜTELİM'

Tuncel, Öcalan'a dönük tecride tepki göstererek, şunları belirtti: "Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın yoldaşları bugün her yerde. Sayın Öcalan tek başına bir hücrede tutuluyor. 15 aydır haber alamıyoruz, 5 yıldır avukatlarıyla görüştürülmüyor. Bunu neden yapıyorlar çünkü Sayın Öcalan Ortadoğu halklarının tek umududur. Bütün tespitleri bir bir ortaya çıktı. IŞİD gibi örgütler için vaktiyle uyardı, darbe mekaniği devreye girer, diye uyardılar. Sayın Öcalan paralel yapı için uyardığında onlar Gülen için 'muhterem' diyorlardı. Biz İmralı kilidini kıracağız. Mücadele edeceğiz, direneceğiz. Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan özgürlüğüne mutlaka kavuşacaktır. İşte bu yüzden süresiz-dönüşümsüz açlık grevi başlatıyoruz. İşte bunun etrafında mücadelemizi büyütmek hepimizin görevidir. Bu sadece açlık grevi değil, bunun etrafında bir barış ve demokrasi mücadelesini örmektir. İşte yeni yönetimimizin en büyük görevi budur."

SEÇİM YAPILDI

Konuşmaların ardından tek liste ile girilen seçimlerde Murat Sarısaç ve Sevinç Şeker eş başkanlığa seçildi.