YBŞ: Şengal’in Demokratik Özerkliği’ni güçlendirmeliyiz

3 Ağustos soykırımı şehitlerini saygıyla anan YBŞ, "Mücadelemizi daha büyük bir şekilde sürdürmeli, tüm alanlarda öz savunma mücadelemizde yer almalı ve Şengal’in Demokratik Özerkliği’ni güçlendirmeliyiz" dedi.

Şengal Direniş Birlikleri (YBŞ),  3 Ağustos fermanının yıl dönümü vesilesiyle yazılı açıklama yaptı.

YBŞ, “Şehitlerimize verdiğimiz hayallerini gerçekleştirme ve öncülerimiz Şehit Mam Zeki, Şehit Berxwedan, Şehit Zerdeşt, Şehit Sait, Şehit Dijwar, Şehit Nazê, Şehit Berivan ve Şehit Çeko’nun şahsında mücadeleyi büyütme sözümüzü yineliyoruz”dedi.

BUGÜN KUTSAL TOPRAKLARDA YAŞIYORSAK ÖNDER APO'NUN FİKİRLERİYLE ÖRGÜTLENENLERİN SAYESİNDEDİR

YBŞ açıklamasında devamla şunlar belirtildi: 

“3 Ağustos 2014 fermanıyla topraklarımıza sahip çıkmak için tüm irademizle, emeğimizle ve ödediğimiz bedellerle özgürlük mücadelemizi başlatarak YBŞ-YJŞ’yi örgütledik. Ölümsüz Komutanlarımız Şehit Mam Zeki, Şehit Egîd Civyan, Şehit Dilşêr Herekol, Şehit Berxwedan, Şehit Zerdeşt, Şehit Dijwar ve Şehit Sait’lerin öncülüğünde Özgürlük Mücadelesi’nin ilk fidanlarını kutsal topraklarımıza diktik. Zor şartlar altında mücadele ettiğimiz bu günlerde imdadımıza yetişenler sadece Önder Öcalan’ın militanlarıydı. O günlerde anladık ki bu kadar acı çekmemize neden olan şey örgütlülüğümüzü inşa etmemiş olmamızdı. Bu temelde bizler için canını feda eden fedailere sonsuza dek minnettar kalacağız. Bugün bu kutsal topraklarda yaşıyorsak bu, Önder Öcalan’ın fikirleriyle mücadeleyi sürdüren ve bu yola canını feda edenlerin sayesindedir. Bu anlamda Önder Öcalan’ın fikirleri temelinde örgütlenen YBŞ olarak HPG, YJA-Star, YPG ve YPJ’nin kahraman şehitlerini saygı ve minnetle anıyoruz. Özgürlük mücadelemiz için verdikleri emek, zafer mücadelemizin gücü olacaktır.

FERMANIN SORUMLULARI FAŞİST TÜRK DEVLETİ VE İŞBİRLİKÇİSİ KDP'DİR

Yapılan kirli planlara dikkat çekilen açıklamada devamla şunlar belirtildi; “3 Ağustos fermanında halkımızın inancı, dini, kutsalları, iradesi ve onurunun hedef alındığı herkesçe bilinmektedir. Yediden yetmişe binlerce insanımız katledildi, kaçırıldı ve binlerce kızımız pazarlarda satıldı. Binlerce insanımızın akıbeti ise hala bilinmiyor. Bu fermanın sorumluları işgalci ve faşist Türk devleti ile işbirlikçisi KDP’dir. Bunu da DAİŞ çetelerinin eliyle gerçekleştirdiler. Kendilerini halkımızın savunucusu olarak tanıtanlar o gün halkımızı kaderine terk ederek kaçtılar. Yaşanan tüm acılara neden olanlar bugün binlerce şehidin emeği ve kanıyla yarattığımız değerlerimizi ve özgür irademizi yok etmek istiyorlar. Türk devleti, KDP ve Kazimi’nin oluşturduğu 9 Ekim ittifakının imzaladığı Hewlêr ve Bağdat anlaşması bu kirli planların en somut örneğidir. Bununla toplumumuzun özgür iradesine saldırıyorlar. Bizleri savunması gereken gün kaçan KDP’nin şimdi yapabileceği en iyi şey çıkıp özür dilemek ve Türk devleti ile yaptığı kirli işbirliğine bir son vermektir.

 Bu saldırıların yalnızca toplumumuzu değil tüm Irak ve Kurdistan topraklarını hedef aldığı açıkça görülmektedir. Bu saldırılarla bölgenin tüm bileşenlerinin göç etmesini ve bölgeyi işgal etme hayallerini bir an önce gerçekleştirmek istiyorlar. Tüm bölge halkları bunları farkında olmalıdır. Bölgedeki bileşenler ve toplumlar güçlü bir ittifak kurmazsa her gün büyük katliamlar yaşanacaktır.

Nasıl ki şehitlerimiz siper olarak savaşıp bölgenin işgalini önlemek için canlarını feda ettilerse bugün bizler de aynı fedakarlık ve mücadeleyle işgale izin vermeyeceğiz. Halkını koruyan güç ve YBŞ olarak halkımızla birlikte işgal güçlerin tüm kirli proje ve oyunlarını boşa düşürecek düşmanın hayallerini boğazlarına tıkayacağız. Bu kirli saldırılar karşısında geri adım atacağımızı sananlar şunu iyi bilmelidir; İntikam öfkemiz her geçen gün artacak ve şehitlerimizin bizlere devrettiği mücadeleyi zaferle taçlandıracağız. Bizler toprağımızın, kutsallarımızın, inancımızın, kültürümüzün, tarihimizin ve tüm değerlerimizin fedaileriyiz.

 Bu temelde mücadelemizi daha büyük bir şekilde sürdürmeli, tüm alanlarda öz savunma mücadelemizde yer almalı ve Şengal’in Demokratik Özerkliği’ni güçlendirmeliyiz. Kuşatılmış zindanlarda yaşayan halkımız artık topraklarına geri dönmeli ve Şengal’in yeniden inşasında yerlerini almalıdır. Bizler kanımızın son damlasına kadar şehitlerimizin takipçisi olacağız, hayallerini ve hedeflerini bir an önce gerçekleştireceğiz.”