Avrupa Kurdistanlı Demokratik Toplumlar Kongresi (KCDK-E), AKP-MHP faşist iktidarının Kobanê Kumpas Davası’nda 24 siyasetçiye toplamda 407 yıl 7 ay verilmesini "siyasi soykırım" olarak değerlendirdi.

“16 Mayıs’ta sonuçlandırılan Kobanê Davası, Kürt soykırımını temel strateji yapan Türk devletinin DAİŞ ile ortaklaştığının ilanıdır” denilen yazılı açıklamada, tüm dünya DAİŞ çetelerinin katliamlarını lanetleyerek Kürt kadını ve gençlerinin tarihi direnişinden gururla bahsedereken AKP-MHP faşist ittifakının DAİŞ’e destek olarak safını belirlediği belirtildi.

Barbar DAİŞ çetelerinin o tarihlerde bir taraftan Şengal, diğer yandan Rojava’yı işgal saldırılarıyla Kürt soykırımını hedeflediği hatırlatılan açıklamada, “İşte Kobanê davası esasen bu barbarlığın ve soykırımın gizlenme davasıdır” vurgusu yapıldı.

Açıklamanın devamında şu ifadeler kullanıldı:

“Türk devleti 7-8 Ekim’de Kürt halkının bu barbar katliama son vermek için gerçekleştirdiği kitlesel tepkiyi kriminalize ederek siyasi soykırım operasyonu gerçekleştirilmiştir. DAİŞ’in yaşadığı yenilgisini Kobanê direnişini sahiplenen herkesi siyasi soykırım operasyonlarıyla cezalandırılmak istemiştir.

Oysa soykırımcı Türk devleti ve tüm dünya kamuoyu da bilmektedir ki 7-8 Ekim direnişi, Kürt halkının katliama uğramasını engellemiştir. Bu nedenle tarihidir ve şeref duyulacak bir direniştir. Bu direniş sayesinde AKP-MHP faşist ittifakının hevesi kursağında kalmış ve DAİŞ çetelerinin işgal ve soykırımı durdurulmuştur.

ESAS SUÇLU DAİŞ İLE ORTAKLAŞAN AKP-MHP’DİR

Esas suçlu olan, eli kanlı bir terör örgütüyle ortaklaşan DAİŞ ile ortaklaşan ve birçok savaş suçu işleyen AKP-MHP ittifakıdır. Yargılanacak birisi varsa o da diktatör Erdoğan ve onun soykırımcı ittifakıdır. Hem 7-8 Ekim eylemlerinde hem de tüm dünya da Kürt halkı ve dostları Kobanê direnişi etrafında büyük bir dayanışma sergilemiştir. Kobanê etrafında büyütülmüş bu dayanışma zinciri ile AKP-DAİŞ ittifakı yenilmiştir.

16 Mayıs’ta gerçekleşen Kobanê davasında tüm iddialar ve tüm suçlamalar tek tek iflas etmiştir. Hak, adalet ve hukukun zerresinin olmadığı Türkiye’de soykırımcı devletin yüzü bir kez daha açığa çıkmıştır. Tecridi en üst düzeye çıkaran, Önder Apo’yu 39 aydır ağır bir izolasyona tabi tutan AKP-MHP faşist rejimi, Kürt soykırımında kararlıdır.

KCDK-E olarak, Kobanê Davası’nda çıkan sonucu Türk devletinin her anlamda iflası olarak nitelendiriyoruz. Çıkan siyasi soykırım kararlarını tanımadığımız gibi Kobanê direniş ruhunun zaferi olarak görüyoruz. Kürt halkı tecride ve soykırıma karşı bu faşist rejime karşı direnişini büyüterek devam edecektir. Önder Apo’nun özgürlüğüne daha fazla sahip çıkarak her türlü soykırıma ve katliama karşı mücadelemizi büyüteceğiz.

AKP’nin ortaya çıkan bu kirli yüzünü, DAİŞ-AKP ortaklığını, Ortadoğu’yu kana bulayan tüm planlarını bulunduğumuz her yerde anlatmak ve teşhir etmek temel görevimizdir. Kurdistan’ı bekleyen tüm işgal saldırıları ve katliamlara karşı kararlı bir şekilde kamuoyuna dönük bir diplomasi çalışması sürdürerek, 16 Mayıs’ta kanıtlanan AKP-DAİŞ ortaklığını teşhir edelim."