Alman federal meclisinde Efrîn’e yönelik işgalinin ele alındığı bir oturum düzenlendi. Oturumda konuşan vekiller Efrîn saldırısıyla Türk devletinin uluslararası yasaları çiğnediğine dikkat çekerek, federal hükümete “NATO’yu harekete geçir” çağrısı yaptılar.

Sol Parti’nin başvurusu üzerine Türk devletinin Efrîn saldırısı federal mecliste tartışıldı. Meclisin bugünkü “güncel saat” bölümünde yapılan oturum “Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki Efrîn bölgesini istilası sırasında Alman yapımı panzerlerin kullanmasına ilişkin federal hükümetin tavrı” başlığını taşıdı.

Oturumun başında konuşan Sol Parti Eş başkanı Katja Kipping, Başbakan Merkel’e seslenerek “Efrîn’e sessizliğiniz Erdoğan’a diz çökmektir” çağrısı yapmıştı. Oturumda Sol Partili kadın vekiller Efrîn direnişine destek vermek ve Türk devletini kınamak için vekiller sarı, kırmızı, yeşil renkteki poşular taktılar.

Fakat Kipping’in konuşmasının ardından oturumu yöneten FDP üyesi meclis başkan yardımcısı Kubicki Wolfgang, Sol Partili vekillerin meclis tüzüğüne aykırı hareket ettiğini öne sürerek poşuları indirmelerini istedi. Bunun üzerine de vekiller poşuları indirerek masalarına koydu.

Oturumda söz alan vekiller Türkiye’nin Efrîn’e yönelik saldırılarını kınayarak, uluslararası güçlerin harekete geçmesini talep ettiler. Özellikle Sol Parti ve Yeşiller Partisi federal hükümetten daha açık tavır almasını istedi. Bazı milliyetçi parti AFD ile CDU/CSU üyeler Sol Parti’ye tepki göstermeleri dikkat çekti.

CDU: GEREKLİ TAVRI ALDIK

Hükümet partisi CDU/CSU üyesi Roderich Kiesewetter, federal hükümetin Efrîn karşısında gerekli tavrı aldığını öne sürdü. Türkiye ile silah ticaretini askıya aldığını hatırlatan Kiesewetter “Türkiye uluslararası yasalara uymuyor ve bir başka NATO üyesi olan ABD ile karşı karşıya gelmek için provokasyonlar yapıyor. Almanya konuyu BM Güvenlik Konseyi ve NATO’ya götürmeli” şeklinde konuştu.

Cenevre’deki barış görüşmeleri güçlendirilmesini isteyen Kiesewetter “Avrupa’nın katılacağı bir süreçle Suriye’de barış kalıcı hale gelmeli” dedi.

CDU/CSU üyesi parlamenter Andreas Nick ise Kürt özgürlük hareketine yönelik Almanya’nın yıllardır sürdürdüğü tavrı savunarak “YPG, PKK ile bağlantılı bir kuruluş. PKK’nin bütün faaliyetleri engellenmeli, her yerde, Almanya’da da” şeklinde konuştu. Nick bu şekilde hükümete yönelik eleştirilerin yönünü değiştirmek istedi.

SPD: CİHATÇI GRUPLARIN İÇERİĞİ AÇIKLANMALI

Daha sonra söz alan Sosyal Demokratlar Partisi (SPD) üyesi Dagmar Freitag de saldırının Bu saldırının uluslararası yasalara uygun olmadığını söyledi. Türk devletinin saldırılarının Suriye’deki barışı daha da uzaklaştırdığını söyleyen SPD’li vekil Freitag “Türkiye ve Kürtler IŞİD için bir sürü kurban verdi. Suriye’deki barış için mücadele edilmeli ve bunun için de siyasetin yolu aranmalı” dedi.

SPD üyesi parlamenter Fritz Felgeltreu de benzer bir çağrıda bulunarak “Türkiye’nin saldırısıyla Suriye’deki savaşta yeni bir sayfa açıldı. Türkiye Cihatçı gruplarının içeriğini ve ideolojisini açıklamalı. Alman hükümeti tavrını netleştirdi ve silah satışını askıya kaldı. Almanya da NATO’da gücünü kullanarak çatışmaların bitmesi için harekete geçmeli” dedi.

AFD SOL PARTİ’YE TEPKİ GÖSTERDİ

Irkçı parti Almanya İçin Alternatif (AFD) üyesi parlamenter Rüdiger Lucassen ise mesele Türk tanklarının modernizasyonu olmadığını öne sürerek, Sol Parti’ye eleştiriler yöneltti. Türkiye’deki insan hakları ihlallerine dikkat çeken Lucassen devamla şöyle konuştu:

“Türkiye Kürtlere yönelik temizlik hareketi sürdürüyor, teröristlere destek veriyor, bütün bunlarla Türkiye’ye müttefik bir ülke denilmez. Türkiye’nin operasyonu bittiğinde, Kürt savaşçılar öldürüldüğünde modernizasyon kaldığı yerden devam edecek. Almanya da Ankara’nın bir kolonisi olmuş durumda. Türk istihbaratının faaliyetlerine göz yumulmamalı. Sessiz kalarak Türkiye’nin yaptıklarına sessiz kalıyorsunuz. AB üyeliği hikaye, bu olay bile Türkiye’nin Avrupa’ya ait olmadığını gösterdi.”

AFD üyesi Petr Bystron de benzer şekilde Sol Parti’ye yüklendi. Sol Parti’yi “barış popülizmi” yapmakla suçlayan Bystron “DDR’de yaşamış biri olarak komünizmin ne olduğunu biliyorum. Sizi Marksist yoldaşlarınız olan PKK’liler ilgilendiriyor” dedi. Sol Partili vekillerin poşu takmasını da eleştiren Bystron, Sol Parti’nin Kobanê direniş sırasında YPG için başlattığı kampanyalardan söz ederek, başka bir polemiği başlattı. AFD’li vekilin sözlerine Sol Parti cephesinden eleştiri sesleri yükseldi.

FDP: 12 GÜNDÜR ACIMASIZ BİR SAVAŞ YAŞANIYOR

Hür Demokratlar Partisi (FDP) adına konuşan parlamenter Bijan Djir-Sarai ise 12 gündür acımasız bir savaşın yaşandığını söyleyerek, Türkiye’nin uluslararası yasaları çiğnediğini belirtti. Almanya’nın bu saldırıları kınaması gerektiğini ifade eden FDP’li vekil “Türkiye’nin kendimi savunuyorum demesi bir rezalet. Federal hükümetin ‘kaygılız’ demesi yetmiyor, kriz bölgelerine silah ihracatı krizleri daha da derinleştiriyor” dedi.

SPD ile yürütülen koalisyon hükümeti kurma çalışmalarına dikkat çeken Djir-Sarai devamla şöyle konuştu: “Türkiye’nin sınırlarını aştığını göstermeliyiz, sadece fiziki sınırlar değil, aynı zamanda yasaların sınırları aşılmış durumda. Bu saldırıyı sert şekilde kınamalıyız. Türkiye Alman vatandaşlarını rehin alıyor, Türkiye’nin demokrasiden ve AB’den ışık yılı kadar uzak. NATO’nun ilgili birimleri harekete geçmeli ve Türkiye’nin bu tavrını incelemeli”

YEŞİLLER: ALMANYA VE ABD’NİN SESSİZLİĞİ DÜŞÜNDÜRÜCÜ

Yeşiller Partisi Katja Keul Efrîn saldırısı karşısında Almanya ve ABD’nin sessizliğinin düşündürücü olduğunu belirterek “Almanya Türkiye’nin uluslararası yasaları çiğnemesi NATO’ya taşınmalı. Türk ordusuyla bütün anlaşmalar iptal edilmeli. Türkiye bu saldırısıyla barışı getirmedi, savaşı getirdi” şeklinde konuştu.

AKP iktidarıyla birçok savunma alanında anlaşma yapan Alman silah devi Rheinmettal’in Türkiye’deki yatırımlarına dikkat çeken Yeşiller vekili “Rheinmettal onay olmadan Türk ordusu için cephane ürütüyor. Federal hükümet Leopard panzerlerinin Türk isimleriyle de üretilmesine karşı çıkılmalı” çağrısı yaptı.

SOL PARTİ: HÜKEMET EFRÎN İÇİN GEREĞİNİ YAPMIYOR

Daha sonra söz alan Sol Parti vekili Andrej Hunko da Efrîn saldırısıyla açıkça uluslararası yasaların çiğnediğini belirtti. Bütün vekillerin bu ifadeyi kullanmasına rağmen hala federal hükümetin bunun gereğini yapmadığını söyleyen Hunko “Türkiye dışında hiçbir ülke YPG’yi terörist olarak görmüyor. Türkiye DAİŞ’i ve YPG’yi ayna kefeye koyuyor, hepimiz YPG’nin DAİŞ’e karşı nasıl bir mücadele verdiğini biliyoruz” dedi.

Geçtiğimiz yıl sadece birkaç ay içinde Türkiye’ye 30 milyon Euro değerinden silah satıldığını ifade eden Sol Partili vekil Hunko “Türkiye’ye hiçbir silah verilmemeli. Çavuşoğlu’nun Almanya ile silah ticareti konusundaki ilişkilerimiz devam edecek sözleri bir skandalı gösteriyor. Alman hükümeti bu saldırıda aktif hala gelmeli ve Konya’daki Alman askerleri derhal çekilmeli” çağrısını yaptı.

Yaklaşık bir saat süren oturum vekillerin konuşlarının ardından sona erdi.

Konuyla ilgili haber: