BM: İnsani krizi önlemek için çatışmalar durdurulmalı

BMGK’de konuşan Genel Sekreter Yardımcısı Ursula Müller, başta Kuzey ve Doğu Suriye olmak üzere Suriye’deki insani krizin derinleştiğini vurgularken, çatışmaların durması için çaba sarf edilmesi istendi.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani Konulardan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Ursula Müller tarafından Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) yapılan sunumda, Türkiye’nin işgal saldırıları sonrasında yüz binlerce sivilin evlerini terk etmek zorunda kaldığı ve Eylül ayındaki son sunumdan bu yana ağır değişimler yaşandığına işaret edildi.

ULUSLARARASI HUKUKA SAYGI GÖSTERİLMESİ İSTENDİ

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Türkiye’nin işgal operasyonunun yarattığı endişelere vurgu yaptığını hatırlatan Ursula Müller, “Genel Sekreter, her türlü askeri operasyonun uluslararası hukuka, özellikle de BM Şartı’na ve uluslararası insancıl hukuka uygun olması gerektiğini vurgulamıştı” dedi.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserinin Türkiye’nin ve çetelerinin saldırılarından bu yana yaşanan sivil kayıplarına ve sivil yerleşimlere verilen tahribata ilişkin birçok rapor aldığı belirtilen sunumda, “(Türkiye’nin) askeri operasyonu insani durumu oldukça ağır bir biçimde etkiledi” denildi.

EN AZ 80 BİNİ ÇOCUK 180 BİN KİŞİ YERLERİNDEN EDİLDİ

Türkiye’nin işgal saldırıları nedeniyle iki haftalık süreçte sınır hattından 80 bini çocuk olmak üzere 180 bin kişinin yerlerini terk ettiğinin belirtildiği sunumda, sivillerin önemli bir kısmının kamplara sığındığı veya toplu barınaklarda kaldığına dikkat çekildi. Kimi sivillerin çatışmaların azaldığı bölgelere döndüğü savunulan sunumda, en az 10 bin sivilin de Irak’a sığındığı kaydedildi. Sunumda, “BM, Türkiye-Suriye sınırındaki çatışmaların başta yeni göçler olmak üzere sivillere etkisinden kaynaklı oldukça endişelidir” sözlerine yer verildi.

BÖLGEDE HER 5 KİŞİDEN İKİSİ YARDIMA MUHTAÇ

Kuzey ve Doğu Suriye’deki 3 milyon civarındaki nüfusun 1,8 milyonunun insani yardıma muhtaç olduğu belirtilen sunumda, en az 710 bininin de yerlerinden edildiğine işaret edildi. BM Genel Sekreter Yardımcısı’nın sunumunda BM ve diğer insani yardım kuruluşlarının her ay en az 1 milyon 250 bin kişiye gıda, su, alt yapı, hijyen, sağlık ve barınma yardımları ulaştırdığı iddia edildi.

Bölgedeki insani yardım çalışanlarının ciddi çatışmalara ve öngörülemez güvenlik problemlerine rağmen görevlerini yapmaya devam ettiği kaydedilen sunumda, Irak üzerinden yardım çalışmalarında yer alan çok sayıda uluslararası yardım görevlisinin ise bölgeyi terk etmek zorunda kaldığı ifade edildi. BMGK’deki sunumda tüm bu olumsuzluklara rağmen insani kuruluşların bölgeye yardımları ulaştırmaya çabaladıklarının altı çizildi.

Ursula Müller, sunumunda, Türk işgalinden etkilenen Hesekê ve Reqa vilayetlerinde 9 Ekim’den bu yana 286 bin kişiye ulaşıldığı da savunuldu.

EL HOL KAMPI’NIN DURUMU

Müller’in sunumunda Suriye’deki çatışmalardaki tüm tarafların sivillere insani yardım ulaştırılmasını kolaylaştırması istenirken, yardımlar için acilen on milyonlarca dolarlık fona ihtiyaç olduğu belirtildi. Sunumda ayrıca El Hol Kampı’ndaki 68 bini aşkın kişinin yüzde 94’ünün kadın ve çocuklardan oluştuğu ve kampta vatandaşları bulunan ülkelerin sorumluluk almaları gerektiğine vurgu yapıldı.

BMGK’ye yapılan bilgilendirmede ayrıca İdlib başta olmak üzere Suriye’nin kuzeybatı bölgeleri ile güneydeki Rukban kampındaki insani durumun aciliyeti karşısında önlem alınması istendi.

Suriye’ye bu yılın ilk 10 ayında 1,5 milyar dolara yakın fon ayrıldığı kaydedilen sunumda, donör ülkelerin yardımlarını arttırması gerektiği dile getirildi.

‘ÇATIŞMALAR DURMALI; SİYASİ ÇÖZÜM BULUNMALI’

Sunumda Suriye’de milyonlarca kişinin insani yardıma muhtaç olduğu bir durumda öncelikli olanın ‘düşmanlıkların sonlandırılması’, şiddetin sonlanması için siyasi çözümlerin bulunması ve sivillerin güvenli ve onurlu bir biçimde hayatlarını yeniden inşa etmelerinin sağlanmasının elzem olduğu ifade edildi. Sunumun sonunda özellikle Türkiye’nin işgal saldırılarının yaşandığı Kuzey ve Doğu Suriye’de çatışmaların durdurulması için çaba sarf edilmesi istendi.