DAİŞ’in karargahı kapanı oldu

Reqa şehir merkezinin güneybatısına konumlanan savaşçılar stratejik yerleri tutmuş. Eski devlet hastanesini ana karargaha çeviren DAİŞ burada kapana kıstırılmış, her çırpınışlarına anında müdahale ediliyor.

QSD savaşçıları, DAİŞ çetesini son darbenin vurulacağı kapana kıstırmış. Kuzey cephesindeki savaşçılar, DAİŞ’in elinde kalan bölgenin kuzeydoğusunda son iki-üç gün büyük ilerleme katetti.

QSD’nin Reqa’yı özgürleştirmek için 6 Haziran’da başlattığı ‘Büyük Savaş‘ devam ediyor. Dün sabah itibariyle Rewda, El Emin, Rimeliyê ve Tişrin mahallelerinde şiddetli çatışmalar yaşanıyordu. Reqa kent merkezinde kapana kıstırılan DAİŞ’lileri kıskaca alan, Güneybatı cehpesinden kent merkezini kuşatıp çemberi daraltan savaşçıları ziyarete gidiyorum. Rojava basınındaki arkadaşların talebi üzerine cephedeki yönetim, araç göndererek beni aldırıyor. 

BATISINDAN GÜNEYİNE DOĞRU

Reqa’nın batısından, mısır tarlaları ve bahçeler arasında ilerliyoruz. BAAS rejimi, Kuzey Kürdistan dağlarından gelen Fırat suyunu Rojavalı Kürtlerden esirgeyerek, diğer bölgeye taşımış. Kuraklaştırılan Rojava bölgesine göre Reqa çevresi yemyeşil. Her tarafta sulama kanalları çekilmiş; ikinci ürün olarak ekilen mısır, pamuk, bostan ve değişik ekinler var. Yemyeşil tarlaların arasından şehrin güneyine doğru ilerlerken yoğun bir araç konvoyu gözüme çarpıyor. Yüzü aşkın araç, insanlar araçların yanlarında durmuş bekliyor. Biraz daha ilerlediğimizde savaşçıların kontrol noktasını görüyoruz. İnsanlar geçmek için uğraşırken savaşçılar kesin bir şekilde izin vermeyeceklerini, mayınlı tuzakların olduğunu anlatmaya çalışıyor. 

TEMİZLENMEMİŞ ALANA İZİN YOK

Toplanan kalabalıktan, her kafadan bir ses çıkıyor. Evlerine dönmek isteyen siviller mi diye soruyorum. Reqalı genç savaşçı, öyle olmadığını, daha çok “evime gidiyorum” diyerek şehir içindeki evleri talan etmeye çalışan kesimler olduğunu söylüyor. Boşalan evlerde mayınlama olduğunu, kaçak bir şekilde gidenlerin ise DAİŞ’in tuzaklarından ötürü öldüklerini belirtiyor. Daha sonra gideceğimiz yere verilen tekmilde bu kişilerin geri çevrildikleri rapor ediliyor. 

GÜNEYBATININ DENETİM NOKTASI

Geçtiğimiz güzergah DAİŞ’ten temizlenmiş ve normal bir araçla yolculuk ediyoruz. Yine merkeze doğru gittikçe yıkıntıların sayısı gittikçe artıyor. Labirent gibi soklar arasında ustalıkla geçiriyor arabayı kullanan savaşçı. Daha sonra Batı cephesi, şimdiki konumlanmalarında ötürü de güneybatı hatını tutan güçlerin yönetim noktasına gidiyoruz. 

KAPANA KISILMIŞ CAN ÇEKİŞİYOR

DAİŞ çetesinin kıstırıldığı devlet hastanesinin batı ve güney tarafını da bu güç tutmuş. Yanlarında ağır silahlar da var. Gezebildiğim noktalarda kadın ve erkek savaşçılar hemen hemen eşit sayıda görünüyor. Stratejik noktaların tümü tutulmuş. Sürekli tekmiller ve uyarılar yapılıyor. Çatışma sesleri ya da patlama seslerinde, bazı gruplara yerlerinde kalmaları ve görüntü vermemeleri talimatı veriliyor. Telsiz üzeri anons trafiğinden DAİŞ’in kapandan çıkmasına olanak vermeyecek şekilde konuşlandıkları anlaşılıyor. Tüm sokaklar, binalar hata yer yer binaların bölümleri üzerine dahi planlar yapılıyor. Devlet hastanesi aslında DAİŞ’in karargahı ve tecride alınmış. En ufak bir saldırı veya hareket olduğunda müdahale ediliyor. Diğer cephede karşılaştığım hassasiyet burda da var, sivil insanların kalkan olarak tutulma ihtimali nedeniyle adeta kılı kırk yarıyorlar ama DAİŞ’e nefes aldırmıyorlar. 

KUZEY CEPNESİNDEN İLERLEME

Bulunduğumuz cephedeki komutanlar, dinledikleri telsiz konuşmalarıyla birlikte tablet üzerinden detaylı haritayı gösteriyorlar. Konu ile ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmış değil, ancak harita Kuzey cephesinden üç gün önce ilerleyen QSD savaşçılarının kuzeydoğu kanadından DAİŞ’in elinde kalan son araziyi daralttıkları görülüyor. Karargahları hastanede bodrum katları ve tüneller olduğu; sivillerin de kalkan olarak tutulma ihtimalinden ötürü buranın aceleye getirilmeyeceği, buranın dışında DAİŞ’in elinde görünen Reqa’nın yüzde 20-25’lik bölümü olarak tahmin yürüttüğüm alanın temizlenmesinin çok zor olmayacağı ifade ediliyor.

HAMLEDEN HAMLEYE KOŞAN SAVAŞÇILAR

Gezdiğim alanda bulunan savaşçılar Tebqa’dan başlayarak değişik kollarla şehir merkezinin göbeğine kadar gelmişler. Bir çoğunun daha önceki hamlelerde yer aldığı söyleniyor. Hal ve hareketlerinden zaten tecrübeleri yansıyor. Güler yüzlü ve hoşsohbetler. Her gidilen birim birşeyler ikram etmeye çalışıyor. Su ve çay zaten standart ikram olmuş artık. Yemek saatinde kumanyaya bakıyorum, Suruç’ta yapılanı aratmayan patlıcan kebap var. Ekmek, peynir, salata ve çay var sofrada. 

Yapılan geziden sonra tekrar yönetim noktasına dönüyorum. Ordaki komutanlar ile rutin bir şekil alan iş arası, silah ve patlama sesine aldırılmayan sohbetlere giriyoruz. Kürt medyasının durumu, Avrupa’daki Kürtlerin durumu, Kürtçe, edebiyat, siyaset, savaşın seyri, paylaşılan anılardan oluşan ve akşam saatlerine kadar süren doyumsuz bir sohbete dalıyoruz, ayrıldığımız ana kadar.  

 

YENİ ÖZGÜR POLİTİKA/AZİZ OĞUR