Dünya medyasında Efrin haberleri

Türk devletinin Efrin’i işgal saldırıları dünya medyasında güncel olarak yer alırken, Türkiye’nin hedefleri, ABD’nin tavrı ve diğer devletlerin sorumluluklarına ilişkin değerlendirmeler de yapılıyor.

Le Monde gazetesinde ‘Efrîn’deki Türk saldırısı yerinde sayıyor’ başlığıyla yayınlanan yorumda ise, Türkiye’nin tüm çabalarına rağmen halen askeri olarak ilerleyemediğine dikkat çekildi. Türk ordusu ile ‘Esad karşıtı ek güçlerinin’ (ÖSO) Efrîn’de çok az ilerleyebildiğine değinilen haberde, çetelerin Kürt kadın savaşçı Barin Kobane’ye yönelik vahşi işkenceleri anlatıldı.

20 Ocak’ta başlayan saldırının üçüncü haftasında tam bir ‘kirli savaş’ havasında olduğu vurgulanan haberde, cephe hatlarında ilerlemenin olmadığına atfen ‘kuma batma’ terimi kullanıldı. Le Monde haberinde, sınırdaki Türkiye ve desteklediği 10 bin kadar ÖSO’lunun sadece bazı noktalarda sınırlı delikler açabildiğine dikkat çekildi.

REUTERS OKUL VE SU TESİSİNİN BOMBALANMASINI ÖNE ÇIKARDI

Reuters ajansında ise, Demokratik Suriye Güçleri (QSD)’nin Türk ordusunun Meydankê köyündeki okul ile Efrîn’in neredeyse tümüne su sağlayan arıtma tesisinin bombalandığına dair açıklamasını abonelerine duyurdu.

YPG Sözcüsü Nuri Mahmud’un bu saldırıya ilişkin açıklamalarını da paylaşan Reuters, su tesisinin pompalama sisteminin bombardımandan sonra teknisyenlerce tamir edilmeye çalışıldığı bilgisini verdi. Haberde ayrıca Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin söz konusu tesisin Efrîn’de yüzbinlerce kişinin su ihtiyacını karşıladığına dair açıklamasına yer verildi.

AP AMERİKAN GENERALİN MİNBİC ZİYARETİNİ YAZDI

Associated Press (AP) ajansı ise, ABD’nin DAİŞ’le mücadeledeki en üst düzey komutanı Korgeneral Paul Funk’ın Minbic’i ziyaretini öne çıkardı. Ajansın haberi nde Korgeneral Funk’un Türkiye’nin itiraz ettiği Amerikan askeri varlığının devam edeceğine dair sözleri paylaşıldı.

Haberde General Funk’un Kürt müttefiklerine destek ve Türkiye’nin Efrîn’e işgal harekatı sonrasında ‘tansiyonu düşürmek’ için kentte olduklarını söylediği belirtildi. Aynı habere göre Funk, QSD’nin mücadelesini överek “Kimse yapamazken, onlar Reqa'yı geri aldı. Bunun, masada bir sandalye kazanmalarını sağladığını düşünüyorum" diye konuştu.

Associated Press haberinde, Funk’un Türkiye’nin tehditlerinin sorulması üzerine ‘görevinin endişelenmek değil savaşmak olduğunu’ söylediğinin altı çizildi.

NYT DE ABD’Lİ GENERALLERİN MESAJLARINI VERDİ

New York Times’da Minbic’de bulunan Rod Nordland’ın haberinde Minbic üzerinden devam eden Amerikan-Türkiye gerginliğine değinildi. Haberde, Minbic’i ziyaret eden ABD’li korgeneral Paul Funk ile özel operasyonlardan sorumlu general Jamie Jarrard’ın sözleri paylaşılırken, Paul Funk’un “Bize saldırırsanız biz de sert biçimde yanıt veririz. Kendimizi savunuruz” şeklinde konuştuğu vurgulandı.

Haberde Minbic Askeri Meclisi sözcüsü Şervan Derviş’in “Bizler dünyanın düşmanı DAİŞ’e karşı savaştığımız bir dönemde Türklerin Efrîn’de bize saldırması mantıksızca” şeklindeki sözlerine yer verildi. Ayrıca Derviş’in Efrîn’in savunması için güç kaydırılmasının DAİŞ’e karşı devam eden operasyonları zayıflatacağı tespiti paylaşıldı.

DIE ZEIT KÜRTLERE KARŞI ‘CİHAT’ SÖYLEMLERİNE ALMANYA’NIN TAVRINI SORDU

Almanya’nın sol-liberal gazetelerinden Die Zeit’de ise, Ali Ertan Toprak’ın misafir yazar olarak kaleme aldığı ‘Kürtlere karşı kutsal savaş’ başlıklı yazısı yayınlandı. Efrîn’i işgal harekatının başlangıcında Diyanet’in camilerde ‘Fetih suresini’ okuttuğunu hatırlatan Toprak, “Ama ‘cihad’ nedir? Normalde bu ‘kafirlere’ karşı verilen bir savaştır ve Kürtler ise çoğunlukla Müslümandır” diye yazdı.

Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın ‘cihad’ ve ‘post modern Haçlı Seferi’ gibi terimler kullandığını hatırlatan Toprak, Kürtlerin ‘Hristiyan emperyalistlerin paralı askeri’ gibiymiş gibi hedef gösterildiklerini kaydetti. Toprak, sık sık Müslüman Kardeşler’in simgesi ‘rabia’ işaretini yapan Erdoğan’ın Ortadoğu’da özgürlüklerden yana ve seküler bir düzeni istemediğinin altını çizdi.

Erdoğan’ın bu politikası için Papa’dan dahi destek beklediğini yazan Toprak, bunun yanlış bir beklenti olduğunu ve Papa’nın Erdoğan’a Kürtlerin durumunu sorduğunu belirtti.

Die Zeit’deki yazıda Almanya’nın tüm bunlara rağmen sessiz kaldığı vurgulanırken, “Peki ya Almanya? Geri duruyor. Sanki bu bir barış politikasıymış gibi” denildi. Yazının sonunda Almanya’daki Kürtlerin 1915’te dönemin Alman İmparatoru II’inci Wilhelm’in Türkiye’deki büyükelçisine söylediği sözler paylaşıldı. II’inci Wilhelm, Ermeni soykırımına rağmen “Ermenilerin yok olmasına yol açar veya açmaz, savaşın sonuna kadar Osmanlı’yı kendi tarafımızda tutmalıyız” demişti.