Enver Paşa siyasetinin sonu yok

Van'daki STÖ'ler, Türk ordusunun Efrîn'i işgal girişimine karşı çıkıyor. Sulh ve Adalet Hareketi Yürütme Üyesi Yakup Aslan, Enver Paşa hayalciliğinin çıkmaz olduğunu söyledi.

Türk ordusunun, bünyesindeki DAİŞ ve El Kaide türevi çetelerle 20 Ocak’ta başlattığı Efrîn’i işgal girişimine Van’dan tepkiler gelmeye devam ediyor.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Van Şubesi Eşbaşkanı Sezer Örenç, savaşları haklı ve meşru görmediklerini hatırlattı. Örenç, "Savaşın durdurulması, büçenin yoksul ve emekçi halkların hizmetine sunulması gerekir. Savaşın bizim kaderimiz değil. Bu yanlış tercihte ısrar, sorunların derinleşmesinde ısrardır. Savaş bir halk sağlığı sorunudur" dedi.

BARIŞ KAVRAMINI HAZMEDEMİYOR

Türkiye’nin, son dönemde 'Barış' ismini bile hazmedememesinin, ifade özgürlüğüne vurulan çok ciddi bir darbe olduğunu kaydeden Örenç, "Savaşa methiyelerin dizildiği, ölümün bu kadar kutsandığı bir dönemde barışın yasaklara sığmayacağı bilinmelidir. Bu anti demokratik uygulamaların son bulması, barışın tüm toplumca haykırılacak ortamın oluşturulması önemli ve aciliyet gerektiren bir durumdur. Demokratik bir ortamda sorunların diyalog yoluyla çözülmesi, tüm emekçi kesimler için son derecede önemlidir ve temennimiz bu doğrultudadır" şeklinde konuştu.

EKONOMİSİ KÖTÜYE GİDİYOR

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Van Şube Sekreteri Ömer Tekin, DİSK olarak savaşa karşı olduklarını söyledi. Savaşta genellikle emekçilerin ve yoksul halkın büyük bedel ödemek zorunda kaldığını kaydeden Tekin, şöyle konuştu: "Türkiye’de ekonomi gittikçe kötüye gidiyor. Savaşa yatırım yapılacağın halkın refahı için yatırım yapılsın. Bölgemize huzur ve barış gelsin."

YENİ TRAVMALAR YARATACAK

Sulh ve Adalet Hareketi Yürütme Üyesi Yakup Aslan, Efrîn'i işgal girişimiyle başlatılan savaşın, her iki ülkenin halkına ağır travmalar yaşatmaktan başka bir sonucunun olmayacağını söyledi. Aslan, "Dünyada ve özellikle Suriye devleti nezdinde terörist olarak görülen; çoğu Suriye ve Irak’ta savaş bataklığından kalan kırıntılardan oluşan binlerce savaş elamanını 'milli güç' adı altında cepheye sürmek nasıl bir sonuç verir belli değil. Bu kirli çetelerin geçmişinde işgal, soykırım, yağma suçları tescillidir. Efrîn’de demografik açıdan Kürtlerin küçük bir azınlık oldukları dezenformasyonuna paralel olarak, özgürleştirme iddiasıyla başka bir ülkenin topraklarına garantörlük hukuku gerekçesiyle girilmesinin faturasının ne olacağını göreceğiz" dedi.

ALTINDAN KALKILMASI İMKANSIZ

Sonucunu kimsenin tahmin edemeyeceği bir serüvenin, 'ülkenin bekası' veya 'milli mücadele' olarak tanımlandığına işaret eden Aslan, şunları ekledi: "Hal böyle olunca da karşı gelmek, 'savaşa hayır' demek, eleştirmek veya bir şeyler yazmak tutuklanma gerekçesi olabiliyor. Tarih tekerrür mü ediyor? Doğrusu Abdülhamit, İttihat ve Terakki ile Talat ve Enver Paşa dönemindeki politikalarına baktığım zaman fazlasıyla benzerliklerin olduğunu görüyorum. Suriye savaşını başlatmak, destek vermek yanlıştı. Bir bataklık haline gelen Suriye savaşına bu şekilde müdahil olmak da yanlıştır. Altından kalkılması imkansız sonuçlar doğurabilir. Dezenformasyon, manipülasyon perspektifinde şekillenen hayali senaryoların sonucunun, hayali zaferler olduğunu, Enver Paşa tarihi tecrübesi can yakıcı bir şekilde önümüze koyuyor."