Kuzey ve Doğu Suriye Gaziler Birliği üyeleri, Türk devleti ve çetelerinin işgal saldırılarına ilişkin Hesekê’deki Wetanî Hastanesi önünde basın açıklaması düzenledi.

'İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLENİYOR'

Birliğin üyelerinden Hozan Zinar tarafından okunan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Bugün 21’inci yüzyılın cellatları eliyle yürütülen bir savaşla karşı karşıyayız. Üzerinde yaşadığı bu toprakları koruyan halklar tarihten beri bu topraklarda yaşayan halklardır. Burada yaşayan halklar 8 yıl boyunca faşist, ahlaksız ve her türlü insani sıfattan yoksun çetelerle mücadele etti. Uluslararası hiçbir hukuk ve yasada işgalcilik onaylanmaz. Maalesef bugün insanlığa karşı işlenen suçlara bir göz yumma söz konusudur.

'KENDİ TOPRAKLARIMIZI SAVUNUYORUZ'

Kendi topraklarımız üzerinde kendi toprağımızı savunuyoruz. 8 yıldır faşist işgalci çetelere karşı bunu yapıyoruz. Biz evimizde, köyümüzde, şehrimizdeyiz. Bütün dünya iyi biliyor ki biz kimsenin toprağına el uzatmadık. Biz toprağımıza uzatılan DAİŞ artığı Erdoğan çetelerine karşı haklı olarak halklarımızı koruduk. DAİŞ’e karşı verdiğimiz mücadelede 11 bin şehit verdik. On binlerce kişi de yaralandı. Bugün de Erdoğan ve çetelerine karşı mücadele ediyoruz. Bu direnişte de şehitler veriyoruz. On binlerce kişi bu saldırılardan dolayı yerlerinden göç etmek zorunda kaldı. Halkımızın malları talan edildi.

DÜNYA KAMUOYUNA ÇAĞRI

Suriye topraklarının yüzde 30’u bizim mücadelemizle özgürleştirildi. Dünya kamuoyuna çağrı yapıyoruz. Halklarımıza karşı kullanılan yasaklı silahlara gözlerini kapatmasınlar. Yıllarca bu suçları işleyen Saddam’ı hatırlatmak istiyoruz. Saddam’ın işlediği suçlara gözleri yumanlar Saddam’ın sonunu getirdiler. İkinci Saddam olma yolunda giden Erdoğan’a daha ne kadar gözünüzü kapatacaksınız?
İrademizi temsil edenler için ‘terörist’ ifadesi kullanılıyor. Uluslararası alanda irademizi temsil eden kişilerin yakalanması için girişimler yapılıyor. Bütün bunlara karşı net bir tutum alınmıyor. Bu, işgali onaylamak anlamına gelmiyor mu? Bu uluslararası kanunları çiğnemek anlamına gelmiyor mu?

'DAHİL EDİLMEDİĞİMİZ TOPLANTILARI TANIMAYIZ'

Suriye krizinin çözülmesi için anayasa oluşturma toplantıları yapılıyor. Bilinmelidir ki bu toplantılara dahil edilmeyen güçler, bu toplantıya katılan güçlerin kendi alacağı kararlara uyması beklenemez. Bütün bunlara rağmen yapılan çalışmaların sonuç vermesi beklenemez. Bu toplantılar sadece bir kandırmacadır. Kürt halkının çetelere karşı verdiği mücadeleyi kabul edenler, bu mücadeleye, bu kahramanlığa şahitlik edenler; neden Kürt halkının karşı karşıya olduğu tehlikeye gözünüzü yumuyorsunuz? Siz de biliyorsunuz Soçi’de de Cenevre’de de Kürtlerin katılımı olmaksızın hiçbir başarı sağlayamazsınız. Kuzey ve Doğu Suriye halklarının içinde yer alacağı çalışmalar gerçek bir çözümü ortaya çıkarabilir.
DAİŞ ve Erdoğan faşizminin elinde ne kadar teknolojik silah, top ve tank olursa olsun güçlü irademizle halklarımızın, QSD’nin ve Özerk Yönetim’in yanında olacağımızı bir kez daha vurgulamak istiyoruz.”