Girê Spî’de Türk devletinin tehditleri masaya yatırılıyor

Arap aşiretlerinin "Türk devletinin Kuzey-Doğu Suriye'yi işgaline hayır, güvenli bir Suriye'ye evet" şiarıyla Girê Spî'de düzenlediği çalıştayda konuşan İlham Ehmed, “Şimdi tüm Suriye halklarına hizmet edecek yeni bir tarih yazıyoruz.” dedi.

Gire Spî’nin Tenhuze köyünde Demokratik Suriye Meclisi (MSD) ve Kuzey ve Doğu Suriye Kanaat Önderleri Komitesi tarafından düzenlenen Fırat bölgesi aşiretleri çalıştayında Türk devletinin başta Kuzey ve Doğu Suriye olmak üzere Suriye’ye yönelik tehditleri ele alınıyor.

Çalıştaya Bagera, Egidat, Cabur, Weldê, Evdalê, Emirat, Enzê, Neim, Şemer ve Mucedeme gibi bölgedeki aşiret temsilcilerinden oluşan bin 500 kişi katıldı.

Saygı duruşu ve divanın oluşturulması ile başlayan çalıştayda divanda, PYD Sözcüsü Salih Muslim, MSD Yürütme Kurulu Başkanı İlham Ehmed, Sebxe aşireti kanaat önderi Samir Hecal, El Bîrîc aşireti kanaat önderi Hesen El-Bîrîc, Ecîl aşireti kanaat önderi Kerîm Ziîtir ve El-Egîdat aşireti kanaat önderi Cemîl Mehmûd El-Hefel yer aldı.

EL-EBİD: BÖLGEDEKİ AŞİRETLER ULUSAL ROL VE MİSYONUNU OYNAMALI

Çalıştayda konuşan Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetim Yürütme Meclisi Eşbaşkan Yardımcısı Hemdan El-Ebid, “Bölgedeki aşiret kanaat önderleri, ülkenin geçtiği hassas süreçte ulusal rol ve misyonlarını oynamalıdır” dedi. Türkiye’nin Osmanlı işgalciliğini yeniden yeşertmeyi amaçladığını belirten El-Ebid, “Tarih, Osmanlı’nın uyguladığı şiddetin şahididir. Bunun sürdürücüsü olan AKP, hangi adaletten bahsediyor? Efrîn’de halen insanlık dışı uygulamalar sürüyor” şeklinde konuştu.

EHMED: SURİYE İÇİ BİRLİK, ÇÖZÜM GETİRECEK

El-Ebid’den sonra söz alan MSD Yürütme Kurulu Başkanı İlham Ehmed, “Suriye, dünya güçlerinin savaş alanına döndü. Dış güçlerin müdahalelerinin Suriye krizini derinleştirdiğini görüyoruz. Suriye rejimi krizin çözümü için adım atmış olsaydı, dış güçler de müdahalede bulunamazdı” dedi.

Suriye içi birliğin çözüm getireceğini vurgulayan İlham Ehmed, şunları söyledi:

“DAİŞ ve diğer çete grupları, Suriye’de demokratik çerçevede bir ortaklığın bulunmaması ve dış güçlerin müdahaleleri nedeniyle türedi. Şimdi ise tüm Suriye halklarına hizmet edecek yeni bir tarih yazıyoruz. İdlib’de uluslararası güçlerin anlaşmalarını görüyoruz. Türkiye, Suriye halklarına hizmet ettiğini iddia ediyor ancak çete gruplarına desteğini sürdürüyor. Astana görüşmelerinde, bu bölgelerin Suriye rejimine teslim edilmesi için anlaşıldı.

Suriye için yeni anayasa görüşmelerine önerilen güç ve kişilerin Suriye halklarını temsil etmesi mümkün değildir. Bunlar arasında Suriye halkları için mücadele eden hiçbir güç yoktur. Rejim ve muhalefet grupları, Suriye halkın için hiçbir girişimde bulunmuyor. Aralarında derin bir kriz var” şeklinde konuştu.

Bize kimse saldırmadığı müddetçe biz de kimseye saldırmayacağız. Kuzey ve Doğu Suriye’de kurulan yerel askeri meclisler, sınır hattının güvenliği sağlayacak. Bölgede huzur ve güvene ulaşana kadar Şam ile diyalogları geliştireceğiz. Başlıca hedefimiz bölgenin güvenliği ve Efrîn’in özgürlüğüdür.”

‘TÜRK DEVLETİNİN İŞGALİNİ ASLA KABUL ETMEYECEĞİZ’

Ardından katılımcılar söz alarak “Güvenli bölge” konusuna ilişkin görüş ve önerilerini sundu. Türk devletinin işgalini asla kabul etmeyeceklerini vurgulayan aşiret temsilcileri, bölgedeki ortak yaşam iradesini güçlendireceklerini söyledi.

Katılımcıların sorularına yanıt veren PYD Sözcüsü Salih Mûslim, “Bölgemizin güvenliğini koruyabilmek için daha önce sınır hattının savunulmasına dönük uluslararası güçlere savunma mekanizmasına ilişkin önerilerimizi sunmuştuk” dedi.

Çalıştayın basın açıklaması ile sona ermesi bekleniyor.