'Güney Kürdistan Parlamentosu Efrîn kararının arkasında olacak'

YNK Milletvekili ve KNK Üyesi Salar Mahmut ve eski Irak Parlamenteri Hasan Cihad, 'Efrîn' kararlarının Güney halkının talepleri olduğunu belirterek, "Parlamento alınan kararların takipçisi olacak" derken, Türk devletinin kazanamayacağını vurguladı.

Güney Kürdistan Parlamentosu Türk devletinin Efrîn’e saldırılarını 'işgal' olarak kabul ederek, Efrîn’e her türlü desteğin verilmesi ve ulusal birlik kongresinin bir an önce toplanması kararını almıştı.

MAHMUT: TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ

YNK Milletvekili ve KNK Üyesi Salar Mahmut ve eski Irak Parlamenteri Hasan Cihad, Parlamentonun kararlarını ANF'ye değerlendirdi...

Mahmut, Parlamento üyelerinin çoğunluğu ve hemen hemen tüm siyasi parti ve gruplarının katıldığı bir toplantıda bu kararların alındığını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu: “Parlamento aldığı kararlarla uluslararası güçler ile insani kurumlardan Türk devletinin Efrîn ve Rojava topraklarının işgal etme girişimlerini engelleme ve durdurmasını talep etti. Rojava’da direnen kadın, erkek savaşçılar ile Efrîn halkının arkasında olduğu kararını alarak arkalarında durduğunu açıkladı. Güney Kürdistan halkının iradesini temsil eden Güney Kürdistan Parlamentosu Rojava sınırlarının lojistik, ilaç, halkın rahat bir şekilde gitmesi için açık olmasını karar altına alarak hükûmetten bunu uygulamasını talep etti.”

Parlamento oturumunda Türk devletinin bölgede ve özellikle de Güney ve Rojava’ya yönelik saldırılarının işgal olduğu tespiti yapılarak, bu karara gidildiğini kaydeden Mahmut, şöyle devam etti:

"Parlamento Efrîn’deki direniş ve halkın her bakımdan arkasında olduğunu beyan etti. Türk devletinin işgal saldırılarını şiddetle kınadı.

Güney Kürdistan Parlamentosu'nun aldığı bu kararlar Türk devletinin basın yayın kuruluşlarında karşı bir saldırı biçiminde gündem yapıldı. Bu saldırılar aldığımız kararların doğru ve yerinde olduğunu bize gösterdi. O yüzden, Güney Kürdistan halkının iradesi olan Parlamento her şeyiyle Efrîn’in yanında olan Güney Kürdistan halkının temsilcisi olarak alınan kararların takipçisi olacak.”

'20 YILDIR GÜNEY DE İŞGAL ALTINDA'

Türk devletinin Efrîn ve Rojava’ya olduğu gibi, Güney Kürdistan'da da işgal girişimlerinin olduğunu belirten Mahmut, şunları ifade etti:

“10 taneden fazla Türk devletinin karakolu Güney Kürdistan topraklarında var. Bu Irak anayasasına da bölge yasalarına da aykırıdır. Yasa dışıdır. Güney Kürdistan halkının iradesine karşı bir işgaldir. Güney Kürdistan Parlamentosu'nun, Güney halkının iradesinin temsilcisi olarak Türk devletinin Güney Kürdistan’daki işgalci askeri güçlerine karşı da bir tutumunun olması da gerekir. 2003 yılında Parlamentoda alınan 37. sayılı karara göre Türk ordu güçlerinin Güney Kürdistan’dan çıkması kararı var. Bu karara rağmen Türk devleti işgalci güçlerini çekme yerine sayı ve karakollarını daha da arttırdı. Bu işgaldir. Halkın iradesini karşıdır. Irak anayasasına karşıdır. Uluslararası ülkeler yasasına göre ihlaldir. Sadece askeri güçleri ile bu işgali yapmıyor, bunun yanı sıra 1990 yılından bu yana savaş uçakları ile Güney Kürdistan’da köyleri, dağları, yerleşim yerlerini, tarla ve bahçeleri bombalıyor. Sivil insanları bu saldırılarla katlediyor."

'KONGRE KARARI HAYATİ'

Mahmut, Güney Kürdistan Parlamentosu'nun ilk defa ulusal birlik kongresinin toplanmasına ilişkin hayati bir karar aldığını da belirterek, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı: "İlk defa Güney Kürdistan Parlamentosu'nda ulusal birlik kongresinin yapılması kararı alındı. Kürdistan’daki her parti, güç, örgüt mutlaka yapılması gerekir diyordu ancak şu ana kadar bu doğrultuda adım atılmadı. Parlamento ilk kez yapılmasının kararını aldı. Bu karardan sonra siyasi parti, grup, örgütlerin bir an önce bir araya gelerek bu kongreyi gerçekleştirmeleri halkımız tarafından bekleniyor. Parlamentonun aldığı diğer bir karar ise sembolik de olsa önümüzdeki hafta Parlamento bahçesine 110 zeytin ağacı dikmek..."

'TÜRKMEN PARLAMENTERLER DE DESTEK VERDİ'

Güney Kürdistan ve Irak’taki Türkmenler adına konuşan bazı kişilerin işgale destek verdiğini hatırlatan Mahmut, ancak bunun Türkmen halkıyla hiçbir ilişkinin olmadığını söyledi. Mahmut, Parlamentonun aldığı 'Efrîn saldırıları bir işgaldir, Güney Kürdistan halkı Efrîn ve Rojava’nın yanında olmalı' kararlarına en fazla Türkmen parlamenterlerin oyları ile destek verdiğini belirterek, “Güney Kürdistan’daki Türkmen halkı genel olarak Türk devletinin Efrîn ve Rojava topraklarını işgal etmesine karşıdır. Türk devletinin özel kurumlarına bağlı bazı kişiler Türkmen halkını temsil etmiyor. Parlamentonun aldığı kararlara Parlamentodaki Türkmen parlamenterler de olumlu yönde oylarını kullandılar. Bu kararın çıkmasına büyük bir destek verdiler. Güney Kürdistan halkının Efrîn ve Rojava’ya destek vererek halkına, topraklarına sahip çıkmasını en çok onlar istedi” dedi.

CİHAD: ULUSLARARASI GÜÇLER İKİYÜZLÜLÜK YAPMAMALI

Parlamentonun aldığı kararlara ilişkin değerlendirmelerde bulunan eski Irak Parlamenteri Hasan Cihad ise Efrîn’e saldırının uluslararası yasaların ihlali olduğunu söyledi. Cihad, “Türk devleti hangi hukuk, yasaya dayanarak Efrîn'i işgal etmek istiyor” sorusunu yönelterek, şu ana kadar uluslararası güçlerin de bu konudaki tutumlarını net bir şekilde ortaya koymamasının ikiyüzlü bir tutum olduğunu belirtti.

'TÜRK DEVLETİ BİR ŞEY ELDE EDEMEYECEK'

“Türkiye Kürtlerle savaşla bir şey elde edemeyeceğini artık bilmeli” diyen Cihad, şunları kaydetti:

"Savaşla bir şey elde etseydi ondan önce çok daha fazla savaşan ülkeler ve onların hükümetleri vardı. Türkiye Kürtlere yönelik başlattığı saldırılarla başarılı olamaz, bunu iyi bilmeli. Kürt sorununu demokratik normlar çerçevesinde çözmeli. Kürt halkının, kimlik, dil, kültür, kendini yönetme haklarını tanımalı. İşgalle sadece düşmanlığı daha da arttırır.

Uluslararası güçler ve hukuk açısından bakıldığında da Türkiye’nin Efrîn'i işgal etmesi ve Suriye topraklarına girmesinin yasa dışı olduğunu herkes bilir. Türkiye hangi hakla bu işgal saldırılarını başlatıyor? Uluslararası güçlerin buna cevap vermesi gerekir.”