GÖRÜNTÜLÜ

Kasım Fırat: Rojava onurun simgesidir

Şeyh Said Derneği Başkanı Mehmet Kasım Fırat, Kürtler açısından Rojava’nın sadece bir toprak parçası olmadığını, onurun ve özgürlüğün simgesi olduğunu söyledi.

MEHMET KASIM FIRAT

“Rojava bizim özelimizdir” diyen Şeyh Said Derneği Başkanı Mehmet Kasım Fırat, tüm Kürtlerin bu kritik dönemde bir araya gelmesi gerektiğini, bu tarihi fırsatın kaçırılmaması için birleşme ve mücadele zamanı olduğu vurguladı. 

ANF’ye konuşan Mehmet Kasım Fırat, yüzyıllardır süren direnişin, sürgünlerin ve bedellerin ardından, şimdi tüm dünyanın Rojava özelinde Kürt halkının bölgedeki gerçekliğini ve gücünü kabul ettiğini belirterek, bu tarihi fırsatın bir daha elde edilmeyecek kadar değerli olduğunu söyledi. Rojava’da Kürt halkı için tarihi bir zamanın yaşandığını ifade eden Kasım Fırat, geçen yüzyılda Kürt halkının Şeyh Said ve arkadaşlarının öncülüğünde, varlığını korumak için büyük bir mücadele başlattığını ve ağır bedellere maruz kaldıklarını hatırlattı. Fırat, şunları söyledi: “Türk devleti, 1924’te yeni bir anayasa yaparak Kürt halkının varlığını, dilini, kültürünü, yani tüm aidiyetlerini yok saydı. Kürt halkı bunu kabul etmedi. Şeyh Said ve arkadaşları buna karşı bir mücadele başlattı; ‘Biz Kürt’üz, ayrı bir milletiz. Bu bizim topraklarımızdır. Kendi topraklarımızda, aidiyetlerimizle yaşamak zorundayız. Bizim özgün ve farklı bir kültürümüz var. Bunlar, hem dini hem de insani haklarımızdır’ dedi. Ogün başlayan direniş, ağır bedellere rağmen 100 yıldır sürüyor. Milyonlarca Kürt halkı, toprağından sürüldü, göçebe yaşamak zorunda kaldı, katliamlara uğradı. Bu bedelin tek bir sebebi vardı; onurlu bir yaşam. Bugün Rojava’da Kürtler, varlıkları ve onurları için direniyor.”

BÜTÜN KÜRTLER, ROJAVA’YA GÜÇ VERMELİ

Dünyanın, gelinen noktada Kürt halkı olmadan Ortadoğu’da bir adım atılamayacağını, yeni bir yaşam kurmanın mümkün olmayacağını anladığını fakat Kürtlerin bunu nasıl değerlendireceğinin hayati bir soru olduğunu vurgulayan Fırat, şöyle devam etti: “Melayê Cizîrî’nin tüm Kürt halkına vasiyet sayılacak ‘İnsanın yaşamında bir defa, bir talih ya da fırsat eline geçerse onu değerlendirsin. Ondan istifade etsin. Çünkü, bunu ertelersen bir daha bu fırsatı elde etme imkanın zor olur’ sözlerini hatırlatmak isterim. Kürt halkı, Melayê Cizîrî’nin işaret ettiği gibi, bu fırsatı kaçırmamalıdır. Kürtler bir olmalı, tek bir hesap etrafında birleşmelidir. Kendi meşruiyetlerinin etrafında, dünyanın dengelerine ve birlikte yaşadıkları halklarla ortaklık temelinde tek bir noktada ittifak yapmalılar. Kürtlerin tümü Rojava üzerinden bir ittifak yapmal. Bu ittifak, sadece gerekli değil, aynı zamanda zorunludur. Rojava, çok hassas bir noktadadır. Hepimizin, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerekiyor. Hepimizin bir görevi var; Rojava’ya güç vermek.”

KÜRTLER KİMSEYE DÜŞMAN DEĞİL

Kürt halkının, bugün varlık ve yokluk mücadelesi verdiğini vurgulayan Fırat, şunları ifade etti: “Tabii ki makul olan, aynı coğrafyada, farklılıklarla birlikte, huzur içinde bir yaşam kurmaktır. Kendi onurumuzdan, özgünlüğümüzden taviz vermeden, kimseyi kendimize benzetmeye çalışmadan, bu yaşamı inşa etmeliyiz. Demokratik bir birliktelik elbette olmalıdır. Rojava’da bu yapılıyor. Rojava, farklılıklarla birlikte bir yaşam kurmanın mümkün olduğunu gösteriyor. Rojava’da Kürtlerin hak ve hukuku tanındığı sürece, diğer halklarla birlikte yaşamak elbette mümkündür. Kürtlerin hakları tanınmalıdır ve güvence altına alınmalıdır. Kürtlerin başka uluslarla düşmanlığı yoktur. Bizim görevimiz, Rojava’daki Kürtlerin haklarının garantiye alınması için güç vermek ve yanlarında olmaktır.”

ROJAVA HER ŞEYİN ÖNÜNDE OLMALI

“Rojava meselesi, her şeyin önündedir. Rojava, Kürt halkının öncelikli meselesidir” diyen Fırat, şöyle konuştu: “Eğer bu yüzyılda, Rojava’da bir statü elde edemezsek Kürt meselesi çok uzun bir süreye yayılacak ve çözülmesi güç bir mesele haline gelecektir. Her Kürt’e vaciptir ki; ideolojik, parti, örgüt ya da bireysel hesaplarını bir kenara bırakmalı ve Rojava’yı korumalı. Bu, maddi hesapların ötesinde bir meseledir. Yüzyıldır, Kürtler dört parçada şehit düşmüş, zorluklar yaşamıştır. Şahsi, örgütsel, parti çıkarları Rojava’nın önüne geçmemelidir. Rojava, özel hassasiyetimizdir. Herkes, bu sorumluluğu ve görevi bilmelidir. Rojava konusunda dik durmalı ve bir arada olmalıyız. Gücümüzün farkına varalım. Nerede yaşarsak yaşayalım, Rojava hepimizin sorumluluğudur. Bu, Kürt halkının kırmızı çizgisi olmalıdır. Biz, bu toprakların halkıyız. Binlerce yıl öncesine dayanan köklü bir tarihe sahibiz. Bu toprakları işgal etmedik. Onun için başımız dik, alnımız açıktır. Kararlılığımızı dünyaya göstermeliyiz. Kürtler, Suriye’de de aktördür. Bunu görmeliyiz.”