GÖRÜNTÜLÜ

Paris Katliamları İsveç’te protesto edildi

Paris Katliamları, Stockholm’da düzenlenen eylemle lanetlendi. Etkinlikte “Paris’te katledilen kadın öncülerin ve yurtseverlerin ruhu, Rojava’daki devrimde yaşıyor” mesajı verildi.

Farklı tarihlerde Kürt halkına karşı Paris’te gerçekleşen iki katliam, İsveç’in başkenti Stockholm’da yapılan etkinlikle lanetlendi.

Amara Kadın Meclisi’nin çağrısıyla, başkentteki Sergels Torget meydanında bir araya gelen Kürdistanlılar ve dostları, katliamların yıl dönümünde Türk devletini ve Fransa’yı protesto etti.

Sakine Cansız, Leyla Şaylemez ve Fidan Doğan’ın posterlerini taşıyan kitle, yine 3 yıl önce aralık ayında katledilen Evîn Goyî, sanatçı Mir Perwer ve yurtsever Abdurrrahman Kızıl’ın fotoğraflarının üzerine olduğu pankartı taşıdı.

Amara Kadın Meclis’i adına konuşma yapan Ayşe Didar, Paris’te yapılan katliamların Avrupa’nın göbeğinde, yerel istihbarat servislerinin gözetimi altında nasıl gerçekleştiğini anlamanın büyük önem taşıdığını belirtti.

Ayşe Didar, şöyle konuştu: “Kadın cinayetleri, yani femisid, belgelenmiş bir savaş boyutuna ulaşmıştır. Paris’te katledilen devrimcilerimiz bu karanlık gerçekliğe karşı ve değişim için mücadele ettiler. 21. yüzyılı kadınların ve özgür toplumların yüzyılı yapma hayalini savundular. Sakine Cansız, ataerkil ve sömürgeci baskıya karşı direnişiyle ilham kaynağı oldu. Fidan Doğan, diplomatik çalışmalarıyla mücadeleyi evrensel bir düzeye taşıdı. Leyla Şaylemez, sistemin tuzaklarına düşmeden özgürlük tutkusu peşinde koşan genç bir kadın. Emine Kara,  Rojava’daki çalışmaları ve IŞİD’e karşı mücadelesiyle ilham verdi. Mîr Perwer sanatıyla kültürel köklerine sahip çıktı, Abdurrahman Kızıl ise, Kürdistan’a olan sarsılmaz sevgisini gösterdi. Özetle, uluslararası hegemonik sistem, bu kişileri birer tehdit olarak gördü çünkü onlar umut ve özgürlük mücadelesinin sembolüydü. Bu nedenle katledildiler. Kadınlara yönelik devlet destekli şiddet devam etmektedir. 2013’teki katliamdan bu yana, özgürlük için mücadele eden kadınlara sayısız saldırı yapılmıştır. Ancak her düşen kadının yerine yenileri kalkmaktadır. Rojava’da kadın devrimi filizleniyor. Paris’i sorumlu tutmak, aynı zamanda Rojava’yı da sorumlu tutmaktır. Saldırılara ve hareketi zayıflatma girişimlerine rağmen, Kürt kadın hareketi dünyaya ilham vermeye devam etmektedir. Kadın devriminin somut bir örneği olan Rojava, özellikle Türkiye’nin saldırılarına maruz kalmakta ve Paris’teki cinayetlerin başlıca sorumlusu olarak öne çıkmaktadır. Amaç, Kürtlere soykırım ve kadın kırımı ile devrimin gücünü boğmaktır. Sözümüz net; kadın devrimini güçlendireceğiz. ‘Tüm çiçekleri koparabilirsin ama baharı durduramazsın.’ Kadınların mücadelesini söndürmeyeceğiz. Direnişin ışığıyla 21. yüzyılı kadınların yüzyılı yapacağız.”