Türk devleti ve ona bağlı çetelerin Efrîn ve Rojava’ya yönelik işgal amaçlı saldırılarına ilişkin bir açıklama yapan PYD Parti Meclisi, işgalci Türk devletinin DAİŞ ve El Nusra çeteleri ile birlikte Efrîn’de sivil katliamlar gerçekleştirdiği, katliamlara karşı uluslararası sessizliğin de katliamlara ortak olmak anlamına geldiğine dikkat çekti.

PYD Parti Meclisi, bugün parti binası önünde açıklama yaptı. PYD Sözcüsü Ciwan Mistefa’nın okuduğu açıklamada şunlar yer aldı:

“Yaklaşık iki haftadır Efrîn’de Çağın Direnişi devam ediyor. YPG, YPJ ve QSD savaşçılarının direnişiyle bir olan halkın direnişi, tek başına barbarca saldırılara karşı direniyor. İşgalci Türk ordusu ve beraberindeki El Kaide, El Nusra ve DAİŞ teröristlerinden oluşan 25 bin çete sivillere saldırıyorlar ve bu saldırılarda tüm askeri teknolojileri, napalm ve misket bombası gibi yasaklanmış silahları kullanıyorlar.

İşgalciler saldırılarında bölgede cami, kilise, sağlık merkezleri, okul ve altyapı sistemlerini hedef alıyorlar. Şimdiye dek çoğu çocuk ve kadın yüzlerce sivil şehit oldu, yaralandı. Ayrıca kurbanların çoğu Suriye’nin farklı yerlerinden Efrîn’e gelmiş göçmenlerdir. Türk ordusu sivilleri korkutarak Efrîn’deki güvenliği tamamen yok etmek istiyor. Ayrıca Türk devleti ikinci yüzleri olan DAİŞ’i yeniden canlandırmak ve bölgedeki demografik yapıyı değiştirmek istiyor.

Türk devleti ve DAİŞ aynı zihniyetle hareket ediyor, aynı yöntemleri kullanıyor. DAİŞ çeteleri Palmira gibi tarihi ve arkeolojik yapıları yıktı, işgalci Türk ordusunun savaş uçakları da Huri kalesi, Seman kalesi ve Eyn Dara gibi tarihi mekanları hedef alıyor ve bu alanlarda büyük yıkımlar meydana getirdiler. DAİŞ ve Türk devleti Neron ve Hitler’le aynı yöntemleri uyguluyorlar.

PYD Parti Meclisi olarak Efrîn’in Çağın Direnişi’ni selamlıyoruz. Şehit Avesta Xabur gibi fedai kanlarını ülke topraklarına feda eden şehitlerimizi minnetle anıyoruz. Uluslararası toplumun işgalci Türk ordusu ve teröristlerinin vahşeti karşısındaki sessizliğini şiddetle kınıyoruz. Uluslararası toplumun katliamlara karşı sessiz kalmaya devam etmesi, katliamlara ortak oldukları anlamına gelmektedir. Katliamlara sessiz kalınmamış olsaydı, Türk devleti uluslararası yasaları ihlal etmeye devam etmezdi.

Kürdistan’daki tüm parti ve güçlere, Suriye’deki ve dünyadaki demokratik güçlere Efrîn’i desteklemeleri çağrısı yapıyoruz. Efrîn direnişi tüm Suriye halklarının ve Kürt halkının direnişidir. Demokratik federasyon projesi ile demokratik çözüm, faşist Türk devletini ve tüm egemen sistemleri korkutmaktadır. Artık tüm kesimlerin özgürlüğünü kazanacağı demokratik değişim zamanı gelmiştir. Tüm taraflara Efrîn direnişinin sesini yükselterek Efrîn şehitlerine layık olmaları çağrısı yapıyoruz. Zafer Efrîn’de yürütülen Çağın Direnişi’nindir!”