Reqqa DAİŞ’ten değil, egemen zihniyetten de özgürleşiyor

Reqqa Sivil Meclisi Eşbaşkanı Leyla Mustafa: Reqqa halkı olarak hep birlikte ortak bir ruhla özgür bir yaşamı, halkların kardeşliğini ve demokratik ulusu açığa çıkarabiliriz. Biz Reqqa halkıyız, şehrimizin sahibiyiz ve karar sahibiyiz.

Reqqa Sivil Meclisi Eşbaşkanı Leyla Mustafa Reqqa Sivil Meclisi’nin kuruluş amacını, çalışmalarını ve hedeflerini ANF’ye anlattı.

İki aydır, Reqqa Sivil Meclisi’nin Eşbaşkanlığı görevini yürütüyorsunuz, sizin açınızdan bu süreç nasıl gelişti?

Reqqa Kürtlerindenim ve 94 yılından 2014 yılına kadar Reqqa’daydım. 2014 yılında DAİŞ Reqqa şehrini işgal etmesiyle ben de DAİŞ egemenliğinde yaşamaya tahammül etmedim ve ölümü göze alarak Reqqa’dan kaçmaya karar verdim. Uzun bir çabanın ardından Reqqa’dan kaçmayı başardım. Qamişlo’ya geldim.

Girê Spî özgürleştiğinde ailem oradan Girê Spi’ye geldi. O zaman bir ferman çıkarmışlardı ve oradaki tüm Kürtleri şehirden kovuyorlardı, ailem de özgürleştirilmiş alanlara geçti. Girê Spî de 15 Haziran 2016’da özgürleştirilmişti. Reqqa halkının çoğu Girê Spi’ye geldi. Ailem Girê Spî’ye gelince ben de onların yanına geçtim.

Ben Reqqa’dan çıktıktan sonra bir Reqqa çocuğu olarak hep Reqqa ve bu topraklar için çalıştım. Her zaman yurtdışına göçmüş Reqqalılarla da ilişkilerim oldu. Onları ülkemize davet ediyordum.

Reqqa Sivil Meclisi’ni kurmaya neden ihtiyaç duydunuz ve bu meclis nasıl kuruldu?

Tabii ki bu meclis sadece bir günde kurulmadı. Kuruluşundan önce birçok çalışma yapıldı. İçerde ve dışarıda birçok insanla ilişkilendik. Hepsi Reqqalıydı. QSD güçlerinin Fırat’ın Gazabı Hamlesi savaşçılarının şehrimizi özgürleştirme hamlesine başladığını görünce biz de şehri yönetecek bir sivil meclisin kurulmasına ihtiyaç duyduk. Özgürleşen alanlarda bir boşluk olmasını istemedik. Bir meclis kurararak bu meclisin halkımızın olmasını ve ona hizmet etmesini istedik.

Biz sivil meclisimizi kurmadan önce bir hazırlık komitesi kurduk. 7 aydan fazla bir süre Suriye içindeki ve dışındaki Reqqalılarla iletişime geçtik. Yaptığımız bu çalışma ve eyleme göre bir sonuç çıktı. Bu sonuç neydi? Reqqa halkının şehri kendi kendini yönetmesiydi. Siyasi, idari her alanda kendi şehrimizi kendimiz yönetmek istedik. 7 aylık bir çalışma sonucu toplantımızı gerçekleştirerek meclisimizi ilan ettik.

Bu toplantımızı Reqqa’nın kuzeyindeki Eyn İsa kasabasında 110 delegeyle gerçekleştirdik. 18 Nisan 2017’de gerçekleştirdiğimiz toplantımıza Reqqa’nın Kürt, Arap, Türkmen aşiretleri katıldı. Bu toplantıda Reqqa halkının bu meclisten istemleri, neden kurulduğu, amacı, sisteminin nasıl olacağı bu toplantıda tartışırılarak belirlendi ve meclisimizi ilan ettik.

Zaten bu toplantıda belirtildi özellikle Reqqa halkının kendi geleceği hakkında söz ve karar sahibi olabilmesi için meclisimizi kurduk.

Bu meclis halkların kardeşliği, demokratik ulus ve ortak yaşam temelinde kuruldu. Reqqa halkı birçok zorluk ve baskı yaşadı. En son olarak da DAİŞ çetelerinin yaptığı zulüm yaşandı. DAİŞ çetelerinin Reqqa halkına yapmadığı zulüm kalmadı. Ama meclisimizin amacı artık bu yaşananları bir kenara bırakarak Reqqa halkının yeni yaşamı hep birlikte örmesidir. Meclisimiz bu temelde kuruldu.

Reqqa Sivil Meclisi’nin örgütlenme sistemi nasıldır?

Reqqa sivil meclisi 110 üyeden oluşuyor ve bunların 21’i kadın. Reqqa Sivil Meclisi’nin kuruluş toplantısında kadın, toplumsal adalet, ekonomi, savunma ve güvenlik, eğitim ve öğrenim, toplumsal örgütlenme, gözlem ve takip, genel hizmet, enerji, temizlik ve kanalizasyon, gençlik ve spor, sağlık, basın, sosyal çalışmalar komiteleri kuruldu.

İki eş başkan da seçildi. Eşbaşkanlığı Şêx Mehmud Şewax El-Bersan ile birlikte yürütüyoruz. Sistemimize göre eşbaşkanların her birinin de 2’si erkek 1’i kadın olmak üzere 3 yardımcısı var. Yine bu 14 komitenin her birinin başkanları da Reqqa Sivil Meclisi yönetiminde yer alıyor.

Reqqa halkının bu meclisin kurulmasına tepkisi nasıl oldu, şu anda nasıldır?

Yıllarca yaşanan zulüm gerçekten Reqqa halkının yaşamını kararttı. Özelde de kadınların yaşamı karardı. Özelde kadınlar olmak üzere Reqqa halkı üzerine yapılmayan zulüm kalmadı. Ama ben şunu söyleyebilirim ki Reqqa Sivil Meclisi’nin temelinde demokrasi ve özgürlük var ve kadın esas alınıyor. Bu Reqqa halkı için yeni bir durum. Özellikle de bu şehrin yapısında aşiretçilik var. Bunların gelenek, görenek ve töreleri var. Buna rağmen de kadınların bu meclisi karşılamaları oldukça iyi. Yüzde yüz herşey tamam sorun yok diyemeyiz ama şu ana kadar bu halk içinde çok iyi bir adım atıldı.

Günlük olarak kadını, erkeği, genciyle Reqqa halkından birçok insan yanımıza gelerek bu meclise katılmak istiyor. Gelip bu mecliste çalışmak istiyorlar. Bu meclisin hizmet, örgütlenme çalışmalarında rol almak istiyorlar. Meclisimiz bu noktada Reqqa’daki tüm kadınların ve halkların katılımına açık.

Reqqa Sivil Meclisi’ne Reqqalı kadınlarında yoğun ilgisi olduğunu belirttiniz. Reqqa’nın özgürleştirilmesi ve meclisiniz Reqqalı kadınlar açısından nasıl bir anlam ifade ediyor.

DAİŞ çetelerinden önce Reqqalı kadınlar yine bir zulüm altındaydı. Görüş, karar ve hak sahibi olmalarına izin verilmiyordu. Tabi DAİŞ çetelerinin Reqqa’yı işgali bu durumu daha da ağırlaştırıldı. DAİŞ çeteleri tarafından kadın için yaşam tamamen öldürüldü. Sadece bir elbise bırakıldı. Hiçbir hakkı tanınmadı. Yani ne çıkabildi ne sesi duyuldu ne iş yapabildi. Hiçbir hakkı tanınmadı. Sadece ölü bir beden gibi ev içinde kaldı. Kadın DAİŞ sürecinde birçok ihanet yaşadı. Özellikle diyebilirim ki anneler çocukları tarafından ihanete uğradı. DAİŞ tarafından kafası yıkanan birçok erkek annesine, kızkardeşine, eşine ihanet etti, onlar üzerine bile çok büyük zulüm uyguladı. Bazı anneler de kendi çocukları eliyle öldürüldü. Bu çok ağır bir durum. Yani tasavvur edin ne kadar Reqqa’da özellikle kadınlar ne kadar büyük bir zulüm yaşadı.

Şimdi bu siyah elbise kalktı. Yeni bir elbise giyindi. Kadının kendini içinde özgür hissettiği, karar sahibi olduğu özgürlük ve halkların kardeşliğinin olduğu yeni bir elbise giyindi. Demokratik toplumun temeli kadın özgürlüğüdür. Toplumu doğru yöneten kadının hakikatıdır ve adaletidir. Kadının hakikatı bu kadar yıl yavaş yavaş öldürüldü ve bugüne ulaştık. Demokratik ve özgür bir toplumu kurabilmek için yeniden kadınların hakikatine dönmeli ve kadın özgürlüğüne dönmeliyiz.

Yine başta Êzidî kadınları olmak üzere dışarıdan da birçok kadın Reqqa’ya getirildi. Bu kadınlar kaçırıldı, pazarlarda köle olarak satıldı. Bundan daha kirli bir şey olamaz. Biz Reqqalı kadınlar olarak Reqqa’ya köle olarak getirilen diğer kadınlarında acısını derinden hissediyoruz. Biz de kadınlar olarak artık karar sahibi olduğumuzu, en azından kendi hayatımız hakkında, evimizde haklarımız olduğunu ispatlamak istiyoruz. Yine kurumlarımızda hizmet etme noktasında kadim bir rolümüz var. Bir daha asla ne DAİŞ gibi kadının tüm yaşamını katledenlerin sistemini nede irademizi tanımayan hiçbir sistemi yaşamayı kabul etmiyoruz.

Reqqa Sivil Meclisi olarak şu ana kadar hangi çalışmaları yürüttünüz?

Biz meclisimizi ilan etmeden önce bu topraklar üzerinde hazırlık komitesi olarak çalışma yürüttük. QSD topraklarımızı özgürleştirmeye başladığında henüz meclisimizi resmi olarak ilan etmemiştik ama çalışma yapıyorduk. Kurtarılan köylerdeki insanların ihtiyaçlarlarını giderme, su sorunu vs. tüm yönlerden çalışmalar yürütüyorduk.

Özellikle kurtarılmaya çalışılan bölgelerden çok sayıda göçmen geldi. Tabi hamle ilerleyip şehre doğru yaklaşıldıkça göçmenlerin sayısı daha da artıyordu. Bu noktada biz de onların acil ve insani ihtiyaçlarını karşılama, yani kamp kurma, lojistik, sağlık ihtiyaçları için harekete geçtik. Çoğunlukla bu çalışmalarla meşgul olduk.

Tabi bu insanlarımızı karşılamak için imkanlarımız zayıftı. Çünkü on binlerce insan başlangıçta Reqqa’dan göç etti. Daha sonra bunların sayısı gün gün arttı. Yeni bir meclis olmamıza ve imkanlarımızın zayıf olmasına rağmen halkımızı karşıladık.

Başlangıçta yardım kuruluşları devreye girmedi. Çok sınırlılardı fakat biz Reqqa Sivil Meclisi hazırlık komitesi olarak halkımızın hizmetini yaptık.

Başlangıçta en temel çalışmamız Reqqa’daki çatışma bölgelerinden kurtarılan halkımızı karşılamak, onların ihtiyaçlarını gidermekti. Halen de bu konu en temel çalışmamız durumunda.

‘ÖZGÜRLEŞTİRİLEN ALANLARDA MECLİSLERİ KURUYORUZ’

Hamle geliştikçe köyler tek tek özgürleştirildi. Bu köyler özgürleştirildikçe bu köylerde hizmet yürütecek meclislerin kurulması ihtiyacı açığa çıktı. Köylerdeki meclislerde bu köylerin hizmet çalışmalarını örgütlüyor. Bir köyde bir meclisin kurulmasıyla birlikte bunların alt komiteleri de örgütlendi. Savunma komitesi, ekmek komitesi, gençlik komitesi, kadın komitesi gibi ihtiyaçlara ve köylülerin isteklerine göre acil bir biçimde bu komiteler örgütlendi, örgütleniyor.

Mesela şu anda Eyn İsa meclisi örgütlenmiş. Eyn İsa’ya bağlı olan o kadar köyünde her birinin kendine ait farklı farklı meclisleri var. Ama hepsi aynı zamanda Eyn İsa’ya Meclisi’ne bağlılar.

Reqqa’ya girdiğimizde örneğin Hazima Alanı’nda o kadar köy var. Hazima Meclisi kuruldu, yine bu köylerin her birinin meclisleri kuruldu. Hepsi Hazima Meclisi’ne bağlıdır. Tabqa da aynı şekilde.

Hamle geliştikçe kurtarılan tüm köylerinde meclisleri direkt kuruldu.

Biz meclisimizi kurduğumuzda özgürleştirilen alanların sorumluluğunu üzerimize aldık ve bunu gerçekleştireceğiz. Hem boşluk yaşanmaması hem de halkımızın ihtiyaçlarının karşılanması gereken hizmet çalışmalarını hep birlikte gerçekleştirmeyi esas alıyoruz. Bunu yapmak için Reqqa Sivil Meclisi olarak Reqqa’nın tümden özgürleştirilmesini ve ondan sonra örgütlenme çalışmalarına başlamayı bekleyemezdik. O zaman halkımıza hizmet gitmezdi. Bir boşluk yaşanmaması için askeri, siyasi ve idari hamlenin birlikte geliştirilmesini esas aldık.

Hamlenin başlamasından günümüze özgürleştirilen alanlarda ne kadar meclis kurdunuz?

Tabi meclis kurma çalışmalarımız halen devam ediyor. Daha şehir tümden özgürleşmedi ama özgürleşen alanların çoğunda meclisler kuruldu. Diyebilirim ki Tabqa ile birlikte Reqqa’nın şu ana kadar kurtarılan tüm alanlarında 100’ün üzerinde meclis kuruldu.

Fırat’ın Gazabı hamlesi şu anda şehrin özgürleştirilmesi savaşıyla devam ediyor. Siz Reqqa Sivil Meclisi olarak bu hamle hakkında ne düşünüyorsunuz ve hamleye destek verebiliyor musunuz?

Tabi QSD güçlerine Reqqa’da bu kadar alanı özgürleştirdikleri ve özgürleştirmeye devam ettikleri için teşekkür ediyoruz. Şu anda da hamle devam ediyor. Ve şehirde de yoğun çatışmalar var. QSD güçlerine büyük saygımız var. Tüm alanları özgürleştiriceklerini ve özgürleştirdikleri alanları Reqqa Sivil Meclisi’ne teslim edeceklerini söylemişlerdi. Sözlerini de adım adım yerine getiriyorlar. Biz de hem lojistik hem de savaşçı katılımı noktasında hamleye destek sunacağımıza söz vermiştik. Şu anda birçok Reqqalı savaşçı bu hamleye katılıyor. Yani ne gerekiyorsa gücümüz oranında Reqqa Sivil Meclisi olarak QSD güçlerine bu hamlede destek sunuyoruz.

Bundan sonraki süreçte Reqqa Sivil Meclisi ve halkını neler bekliyor? Bu konuda neler belirtebilirsiniz?

Biz Reqqa Sivil Meclisi olarak sözümüzü yerine getirmeye hazırız. Her zaman halkımıza ve şehrimize hizmet edeceğiz. QSD güçleri şu anda şehri özgürleştirmeye başladılar, tüm şehri özgürleştirecekler. Bizde bütün Reqqa’yı Reqqa Sivil Meclisi çatısı altında örgütleyeceğiz. Yeni bir yaşamı öreceğiz.

Reqqa’nın tarihinde yeni bir sayfa açılıyor. Bu kara renk hepsi kalkacak ve Reqqa yeniden canlanacak, renklenecek. Tekrar şehrimizi özgürleştiren QSD güçlerine selam ve saygılarımı dile getirmek istiyorum. Şehrimizi özgürleştirmek için çok büyük emek ve fedayice bir mücadele verdiler, veriyorlar. Şehitler önünde saygıyla eğiliyoruz.

Reqqa halkı olarak hep birlikte ortak bir ruhla özgür bir yaşamı, halkların kardeşliğini ve demokratik ulusu açığa çıkarabiliriz. Biz Reqqa halkıyız, şehrimizin sahibiyiz ve karar sahibiyiz. Şehrimizi artık bizler kendimiz yöneteceğiz.