Suriye’nin birçok halk ve inançtan bireylerinin yaşadığı kentlerinden Efrîn’de halkın ‘savaştan uzaktan kalmayı umdukları’ belirtilen haberde, “Ancak şimdi kendilerini  çıkarlarını Suriye’den son kalan parçalara bağlamış savaşan güçlerin şekillendirdiği bir sürecin merkezinde buldular” denildi.

Bugüne kadar ABD’nin DAİŞ’le mücadelesinde en etkili yakın gücü olan YPG’nin şimdilerde iki NATO ülkesinin (ABD-Türkiye) ilişkilerine kurban edildiği belirtilen haberde, Demokratik Suriye Meclisi Eşbaşkanı İlham Ehmed’in görüşlerine yer verildi.

Ehmed, “Bir üyeleri tarafından onlarca sivil öldürülürken NATO üyelerinin sessiz kalması kabul edilemez. Bu sessizlikle büyük bir hata yapılıyor. ABD ve Avrupalılar, QSD ve YPG olmasaydı DAİŞ’in Suriye’de ve bölgede çöküş aşamasına gelmeyeceğini unutmalılar” diye konuştu.

“7 GÜN SÜRECEK DENİLEN SAVAŞ ÇOK DAHA UZUN SÜRECEK”

Guardian haberinde Muhammed Hasan adlı bir Efrîn’linin, “Erdoğan operasyonun 7 gün süreceğini söylemişti ama şiddetli bir direnişle karşılaştı. Bu (savaş) çok çok daha uzun sürecek” şeklindeki görüşlerine de değinildi.

Türk ordusunun İdlib’deki Ebu el Duhur Üssü’ne bağlanan bir yolu kontrolüne almasına dikkat çekilen haberde, Türkiye’nin esas amacının üssü İslamcı çetelerin Suriye rejimine vermesini zorlamak olduğu görüşü savunuldu. Habere göre Türkiye, buna karşılık bölgedeki etkinliğini güçlendirmek istiyor. 

TÜRKİYE’NİN HEDEFİ AŞIRI HIRSLI!

Guardian haberinde, Rusya’nın da buradaki amacına değinilirken, Carnegie Middle East Center adlı düşünce kuruluşundan Mohanad Hage Ali’nin tespitlerine yer verildi. Hage Ali, Efrîn ile Ebu el Duhur’a yönelik operasyonların sömürge dönemine ait tipik bir silme harekatı örneği olduğunu savunurken, YPG ile El Duhur’u elinde bulunduran Hayat Tahrir el Şam’ın iki devletin oyununda bedel ödemek zorunda kalan güçler olacağını iddia etti.

Hage Ali, Türkiye’nin YPG’yi sınırdan uzaklaştırarak daha güneye itmeye zorlama çabasının ‘aşırı hırslı’ olduğunun da altını çizdi.

BARIŞ İÇİNDE BİR HAYAT VARDI; FELAKET BOYUNCA EVLERİMİZ YIKILMAMIŞTI 
Guardian haberinde Efrîn’deki bombardımanlarda yıkılan evlere ve sivil ölümlerine de değinilirken, Efrîn’e sığınan Halep ve İdlib’li mültecilerin ‘şimdi nereye gideceklerini bilmedikleri’ kaydedildi.

Ali isimli Meryemin’den bir köylüyle konuşan The Guardian muhabiri, Ali’nin “Hayat belki çok güzel değildi ama birazcık barışımız vardı. Ve evlerimiz Suriye’deki bu lanetten dolayı henüz yıkılmamıştı” sözlerini paylaştı.