Türkiye, İdlib'i işgale hazırlanıyor

İdlibli siyasetçi İhat Hatip, Türk devletinin İdlib’e girerek 3-4 yıldır çetelerle ektiğinin meyvelerini toplamak istediğini söyledi.

İhat Hatip, Suriye Devrimi’nin başlarında kurulan Liwa Şimal Demokratik isimli İdlibli askeri gücün yönetiminden. O ve örgütü, Cephet El Nusra, Ehrar Şam, Feylak Şam vb. selefi örgütlerin Türkiye tarafından büyütülerek kendileri gibi devrimci örgütlere saldırtılması sonucu 2014'te İdlib’den çıkmak zorunda kaldı. Liwa Şimal Demokratik, bugün Şehba’da Devrimci Güçler bünyesinde mücadele ediyor. Suriye Demokratik Ulus İttifakı üyesi olan İhat Hatip, Türk devletinin devrimin başından beri İdlib politikasını ve Astana 6’le karar altına alınan Türkiye’nin İdlib’deki muhaliflerin garantörü olmasını ANF'ye değerlendirdi.

ÇETELERİ ONLAR BESLEDİ

İhat Hatip, Türk devletinin El Nusra Cephesi'ne karış mücadele bahanesiyle İdlib'i resmen işgal girişiminin, daha önce hazırlanan ve yaşama geçirilen planın tamamlanması olduğunu söyledi. 2012’den önce İdlib halkının kendi askeri güçlerini oluşturduğunu fakat sonra Türkiye ve Katar’ın bu örgütler arasına sızdığını anımsatan İhat Hatip, “2012’de İdli’de muhalif güçler içinde Cephet El Nusra ve Feylak Şam, Ahrar u Şam'a azdı. Türk istihbaratı bunları çok güçlü destekledi, güç haline getirdi, onlarla da yetinmeyerek Türkistan ve Özbekistan’dan gurupları İdlib’e gönderdi” dedi.

2013'TEN BERİ MÜDAHALE EDİYOR

İhat Hatip, Türk devletinin güç haline getirdiği çeteler aracılığıyla 2013’ten itibaren İdlib halkına müdahale etmeye başladığını ve İdlibli yurtseverlere savaş açtığını kaydederek, şunları söyledi: “Güç olduktan sonra halkın içinde alenen görünmeye başladılar ve saklanmaya gerek duymadılar.  O zaman camilere ve Cuma hutbelerine el koydular, kendileri istedikleri gibi hutbe okuttular. İnsanların yaşam tarzına karışmaya başladılar. Mahkemeler kurdular. İnsanların onların karanlık ve zalim fikirlerine uymasını istediler. Türkiye, kim halkın iyiliği için hareket ediyor ve çalışıyorsa onlara savaş başlattı. Sadece kendi çıkarlarına iş yapanları destekledi. Biz de Liwa Şimal Demokratik olarak İdlib’i bırakmaya mecbur kaldık.”

TÜM ÇETELERİ İDLİB'E TOPLADILAR

Türkiye, İran, Katar, Suriye, Rusya’nin anlaşarak başta Halep ve Şam olmak üzere Suriye genelinde ne kadar karanlık fikirli cihatçılar varsa hepsini İdlib topraklarına getirip yerleştirdiğini söyleyen İhat Hatip, “Suriye’nin güneyinden Cephet El Nusra’yı getirdiler. İdlib bir terör yuvası olarak göstermek için Humus’tan ve Suriye genelinden Cephet El Nusra'yı ve tüm karanlık güçleri getirip oraya yerleştirdiler. Tüm bu olanların faturasını sivil halk çekti. Çünkü getirdikleri tüm bu gruplar İdlib’de birbirleriyle çatışıyorlardı. Onlardan dolayı ne yaşam kaldı ne de ekonomi. Bütün bunlar yetmezmiş gibi rejim de intikam alırcasına İdlib halkı üzerine bombalar yağdırdı. Şimdi Türkiye, 3-4 yıl önce ektiği tohumların meyvesini toplamaya çalışıyor. İdlib’i resmen işgal etmek istiyor” diye konuştu.

AMAÇ EFRÎN'İ ÇEMBERE ALMAK

İhat Hatip, Türkiye’nin İdlib’i işgal etme isteminin altından Efrîn’i çember altına almak hesabının yattığını vurgulayarak, "Türk devleti Astana 6’da İran ve Rusya ile anlaşarak İdlib’i kendi kontrolüne almak istiyor. Bu doğrultuda hazırlık yapıyor. Türk devleti, İdliblileri 'Cephet El Nusra'yı çıkarırım' vaadiyle işgal durumuna razı etmeye çalışıyor. Normal koşullarda İdlib halkı Türk devletinin girişini işgal olarak görür ama şu anki durum nedeniyle sesini çıkaramıyor” dedi.