Xelil: Reqqa'nın özgürlüğü bölgenin kurtuluşudur

QSD komutanlarından Lokman Xelil, "DAİŞ nasıl Reqqa'yı istila edip hakim olduysa, DAİŞ'in buradan temizlenmesi geniş bir bölgenin de kurtuluşu ve refaha ermesi anlamına gelmektedir" dedi.

Reqqa kent merkezinin DAİŞ çetelerinden temizlenmesi için başlatılan hamle yedinci güne ulaşırken, hamlenin geldiği aşamayı ve Reqqa'nın özgürleştirilmesinin neden önemli olduğunu QSD komutanlarından Lokman Xelil ajansımıza değerlendirdi...

Reqqa uzun bir süredir DAİŞ zulmü altında kalıyor. DAİŞ çıktığı günden bu yana birçok alanı işgal etti ve işgal ettiği tüm alanların yönetim merkezi başkenti olarak da Reqqa'yı seçti.

'DAİŞ'İN TAMAMEN TEMİZLENMESİ REQQA İLE OLACAK'

Xelil, şunları belirtti:

"Reqqa'nın her dönem stratejik bir konumu ve önemi oldu. Suriye'nin tam ortasında yer alıyor. Doğu, kuzey, batı yönlere geçişte önemli bir kapı rolünü görüyordu. Halep tarihte nasıl önemli ekonomik merkezse Rakka da önemli geçiş kapısı durumundaydı. Irak ve kuzeyde Kürdistan bölgelerine geçiş ve hakimiyet kurmada önemli bir merkez rolünü oynuyordu. Reqqa kent merkezinin dışında kalan alanlar çöl araziler. Fırat Suyu'nun üzerinde kurulmuş olması ve etrafının çöl araziyle çevrilmiş olması Reqqa'nın çekim merkezi olmasını daha da güçlendirmiştir. İslamiyet'in gelişmesine de önemli katkıları olmuştur. Önemli İslami komutan ve evliyaların türbeleri Reqqa merkezde bulunmakta. Reqqa aynı zamanda güçlü aşiret yapısı ile tanınıyor. DAİŞ Reqqa'yı istila ettiğinde bir kısım güçlü aşiretler DAİŞ'e yardım etti ve DAİŞ'e biat ederek katılım sağladı.''

Reqqa'nın Kuzey Suriye Federasyonu için de büyük öneminin olduğuna dikkat çeken Xelil, şunları dile getirdi:

"En başta DAİŞ çetelerinin başkenti konumunda olması bunun yanında buradan Kuzey Suriye ve Rojava topraklarına yaptığı saldırıların kırılması ve en önemlisi de DAİŞ'in bu topraklardan tamamen temizlenmesi, Reqqa'nın DAİŞ çetelerinden kurtarılması ile olacak. Bunun yanında diğer önemli bir konuda Rojava Kürdistanı'nda yaşayan halkımızın Reqqa ile ekonomik ve yaşamsal bağları var. DAİŞ çetelerinin Reqqa istilası ile yöre insanı çok zorluklara girdi. Yerinden yurdundan, ekonomik alanlarından oldu. Tüm bu nedenlerden dolayı DAİŞ nasıl Reqqa'yı istila edip hakim olduysa, DAİŞ'in buradan temizlenmesi geniş bir bölgenin de kurtuluşu ve refaha ermesi anlamına gelmektedir.''

DAİŞ'in Reqqa'yı istila ettikten sonra gerçek yüzünü hem şehir halkına, hem de yöre halkına deşifre ettiğine vurgu yapan Xelil , şöyle devam etti:

"Fırat Suyu üzerinde yüzlerce insanı katlederek Fırat'a bıraktı. Tüm bunları da halkın gözleri önünde yaparak halka korku saldı. Zaten daha öncesinde de Reqqa'ya girmeden önce büyük bir korku pratiği ile yöre insanına korku salmıştı. Fırat'ın Gazabı Hamlesi ile umutlanan halk büyük kalabalıklarla güçlerimizin bulunduğu alanlara sığındı. Özgürlük hamlesiyle birlikte halk tercih sorunu yaşamadı, doğrudan alanlarımıza sığındılar. Bu da DAİŞ zulmünden ne kadar bıktıklarını gösteriyor."

''Hem Kuzey Suriye'de, hem de DAİŞ zulmü altında yaşayan halklar için tarihi bir yük üzerimizde. Bizler Suriyeli güçleriz. Bu halkın çocuklarıyız. Bu halkın özgürlüğü ve savunması bizim ahlaki ve vicdani sorumluluğumuz. Hem bu nedenden, hem de halkın taleplerinden dolayı aldığımız güçle Reqqa'nın özgürlüğü için yürüyoruz. İlerlemedeki hızımızı da halkın yardımlarından alıyoruz. Halk bizi çağırdığı ve kabul ettiği için Fırat'ın Gazabı Hamlesi şu an kent merkezine doğru ulaşmış durumda. Bundan dolayı geçen yılın Kasım ayının beşinde başlayan özgürlük hamlesi şimdi şehrin özgürleştirilmesi aşamasına gelmiş durumda. Bu aşamaya gelirken bütün bir Rakka kırsalı köy ve mezralarının yanında önemli kasaba ve beldeler de özgürleştirildi. bu aşamaya büyük emek ve bedellerle kahramanlıklarla gelindi.''

Reqqa'nın DAİŞ çetelerinden temizlenmesinde, savaş anlamında çıkan zorluklara göğüs gerecek güçte olduklarını kaydeden Xelil, ''Reqqa'nın özgürlüğü hamlesi hamle güçleri tarafından büyük bir coşku ve heyacanla sürdürülüyor. Bunda sorun yok ama Reqqa'nın özgürlüğünü yapan güçlerimize yönelik dış dünyadan zorlayıcı yaklaşımalar var. Kürt güçleri öncülüklü bu hamlenin yapılmasını zorlaştıran devletler, kurumlar ve siyasi güçler çıkmaya çalıştı. Siyasi ve askeri oyunlarla güçlerimizin Reqqa'ya girmemesi için çok çaba sarf ettiler ama bu bizim kararlı duruşumuz, pratiğimiz, emeğimiz ve yöre halkının desteği ile boşa çıktı."

SON DURUM

Xelil, kent merkezinde yaşanan savaşı ve gelinen durumu kısaca şöyle özetledi:

"Yedi gündür kent merkezinin özgürleştirilmesine yönelik hamle başlatıldı ve önemli gelişmeler ve kazanımlar kaydedildi. Kentin dış mahallelerine girip mevzilerimizi sağlamlaştırdık. DAİŞ çeteleri bu alanlara büyük oranda mayın döşemişti. DAİŞ şimdi varlık-yokluk savaşı içine girmiş durumda. Var olabilmek için savaşmaya çalışıyor ama gidersem de kendimle beraber çok şeyi yakarım mantığı içinde. Güçlerimizin girdiği alanlarda gördük ki DAİŞ çeteleri her tarafa mayın döşemiş, yeraltına tüneller kazmış ve birçok evi harabeye çevirmiş durumda. Halkı zorla evlerinden çıkararak daha kent merkezine çekmiş durumda. DAİŞ çeteleri halkı canlı kalkan olarak kullanmak istiyor.

Kent merkezine hamle yapan güçlerimiz coşku, heyecan yaşadığı kadar duyarlı da davranıyorlar. DAİŞ başkentine girdikleri için heyecan yaşarken yaşayacakları zorlu savaş içinde daha dikkatli ve duyarlı olmaları gerektiğini bilinciyle hareket ediyorlar. Dış dünyada DAİŞ Reqqa'yı boşattı diye kara propaganda yürütülüyor. Bu kesinlikle yalan. Güçlerimiz savaşarak mahallelere girdiler ve DAİŞ çeteleri güçlerimizi imha etmek için var gücü ile direnmeye çalışıyor. Güçlerimiz şimdi dış mahallelerden eski yerleşim yeri olan asıl kent merkezini çevreleyen surlara yakınlaşmış durumdalar. Bunun yanında 17 tugay merkezi, büyük bir şeker fabrikası da DAİŞ çetelerinden temizlenmiş durumda.''

'ULUSLARARASI KURUMLAR MÜDAHİL OLMALI'

Alanda yaşanan savaşın diğer önemli bir yüzü de, göç. Xelil, göçe ilişkinse şunları ifade etti:

"Reqqa hamlesinde halk şehir merkezinden güçlerimizin bulunduğu alanlara doğru akın akın geliyorlar. Bu halkın yerleştirilmesi, güvenliği ve yaşamlarını sorunsuz devam ettirebilmeleri de güçlerimizin hassasiyetle üzerinde durduğu bir konu. DAİŞ zulmü altında tüm haklarından mahrum kaldıkları kadar açlık ve yoksulluğu da yaşamış durumdalar. Bunun bilinciyle onların rahat ettirilmesi için tüm imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız'. Ama imkanlarımız yeterli olmuyor. Uluslararası toplum, insani kurum ve kuruluşların bu duruma müdahil olması gerekiyor. Şimdiye kadar bu kesimlerden bir yardım gelmemiş durumda. Musul hamlesi başladığında büyük hazırlıklar hazırlandı ama Reqqa halkı için bir sessizlik hakim durumda. Halkın tüm ihtiyaçları tamamen Rojava kantonlarının yardım ve çalışmaları ve imkanları üzerinden yürüyor, karşılanıyor. Uluslararası toplumu halkın yaşadığı duruma hassas ve müdahil olmaya çağırıyorum."