2017 yılında New York Magazine’de yayınlanan ‘The Uninhabitable Earth’ (Yaşanılmaz Dünya) makalesi kitaba dönüştürülen Amerikalı gazeteci David Wallace-Wells, bilim insanlarının ‘bilimsel kaygılarla’ ürkütücü senaryoları dillendirmekten çekinmesinin verdiği zararlara dikkat çekti.
Fransa’da yayınlanan Le Point gazetesine konuşan Wallace-Wells, küresel ısınmaya ilişkin bugüne kadar yayımlanan yüzlerce bilimsel araştırmadan faydalandığı kitabının 2017 yılında yayınlanan tartışmalı makalesinin genişletilmiş hali olduğunu belirtti. 2017 yılında küresel ısınmanın 5 ila 8 derece artması halinde yaşanabilecekleri değerlendirdiğini söyleyen Wallace-Wells, kitabında 4 derecelik bir artışı ele alıyor. Bu nedenle kitap, ‘Yaşanılmaz Dünya- 4 derecelik artışla yaşamak’ başlığıyla yayınlandı.
2 DERECELİK ARTIŞ FELAKET DEĞİL, ‘EN İYİMSER SENARYO’
David Wallace-Wells, bugüne kadar yayınlanan birçok bilimsel araştırmada küresel ısınmanın 19’uncu yüzyıla oranla 2 derecelik armasının ‘felaket’ olarak nitelendirildiğine dikkat çekti. Ancak Wallace-Wells’e göre, durum sanılandan da daha kötü.
2 derecelik sıcaklık artışının aslında ‘en iyimser senaryo’ olacağını vurgulayan Wallace-Wells, “İklimsel değişiklikler nedeniyle dönüşmüş, alt üst olmuş bir dünyada yaşamak zorunda kalacağız ve bu, bugüne kadar kimsenin ilan etmediği şekilde karmaşık olacak” diye konuştu.
İklim üzerine çalışan bilim insanlarının öngörülerinde daha ziyade ‘temkinli’ davranmaya çalıştıklarını söyleyen David Wallace-Wells, bilim insanlarının yüzde 100 emin olmadıkları sonuçları vermekten çekindiklerini savundu. Wallace-Wells, bunun ise küresel ısınmaya karşı duyarlılığın arttırılmasının önüne geçtiği iddiasını paylaştı.
‘İKLİMİN ETKİLERİNDEN KAÇIŞINIZ OLMAYACAK’
Kitabında ele aldığı 4 derecelik sıcaklık artışının dünyadaki tarım üretiminin yarı yarıya düşeceğine dair bilimsel tespitleri hatırlatan Wallace-Wells, bunun ise daha çok savaş, daha fazla felaket ve yıllık 600 milyar dolarlık maddi zarar anlamına geldiğini vurguladı.
“Dünyadaki tüm iklim haritası değişecek; Paris’te, Vancouver’da veya Stokholm’de sıtmaya veya dang hummasına yakalanma riskiniz olacak. Bundan kaçışınız olmayacak; her nerede olursanız olun, isterseniz zengin ülkelerde olun, fark etmeyecek” diye konuştu.
‘ORTADOĞU’DA DIŞARI ÇIKMAK ÖLÜM RİSKİ ALMAK OLACAK’
19’uncu yüzyıldan 2019’a kadarki küresel ısınma artışının 1,1 derece olduğunu hatırlatan Wallace-Wells’e göre, son yıllarda yaşanan bazı büyük doğal afetler dahi tehlikenin işareti. Dünyanın küresel ısınmanın yol açacağı iklimsel değişiklikleri dikkate alarak buna hazırlanması gerektiğini savunan Wallace-Wells, 2 derecelik artışın ise 2040-2050 yılları arasında gerçekleşeceğine dair tahminleri hatırlatıyor. Wallace-Wells, yüzyılın ortalarına gelindiğinde Ortadoğu’nun herhangi bir şehrinde gündüzleri dışarı çıkmanın sıcak çarpmasından ölme riskini almak olacağı öngörüsünde bulunuyor.
DÜNYADA SOSYAL VE SİYASAL ETKİLERİ OLACAK
Günümüzde yapılan öngörülerin iklimsel değişikliklerin yüz milyonlarca kişinin iklim mültecisi olacağını gösterdiğini kaydeden Wallace-Wells, bu rakamın 1 milyara dahi ulaşabileceği iddiasında. Wallace-Wells, günümüzde Avrupa’ya bir milyon mülteci gelmesinin aşırı sağcı partileri güçlendirmesini örnek verirken, iklimsel değişikliklerin tüm dünyada daha ağır etkilerinin olacağına işaret ediyor.
‘SALINIMLARI BİRAZ DÜŞÜRMEK SADECE FELAKETİ ERTELEMEK OLUR’
Küresel ısınmaya karşı bireylerin tek başına yaşam tarzlarını değiştirmesinin yetersiz olacağının altını çizen David Wallace-Wells, karbondioksit (CO2) gibi sera etkili gaz salınımlarını sınırlamanın yetersiz olacağını dile getirdi. Wallace-Wells, ‘sıfır karbon’ hedefinin tutturulmasının zorunlu olduğunu ve bunun için de insanlığın tüm yaşam tarzını değiştirmesi gerektiği uyarısı yapıyor. Wallace-Wells, bunun için ise tüm dünya ülkelerinin acilen siyasi kararlar almasının tek çözüm olacağında ısrarlı.