İsveç Sol Parti'den Kürtlerle dayanışma

İsveç'in ilticacı bazı Kürtleri 'ülke güvenliği için tehdit' olarak görüp sınır dışı etmek istemesine tepki gösteren Sol Parti, Kürtlerle dayanışma kampanyası başlattı.

Geçtiğimiz yılın Haziran ayında, İsveç Başsavcısının eski başbakan Olof Palme'nin 1986’da öldürülmesiyle ilgili dosyanın kapatıldığını ve PKK'nin cinayetle ilgisinin olmadığını açıklamasından sonra İsveç'in Kürtlerden özür dilemek yerine baskıları artırmasına yönelik tepkiler büyüyor.

Konuyu yazılı bir soru önergesiyle parlamento gündemine getiren Sol Parti, hükümetin tutumunda değişiklik olmaması üzerine İsveç'in sınır dışı etmek istediği Kürtlerle dayanışma amacıyla bir kampanya başlattığını duyurdu.

Kampanyayla ilgili basın açıklaması Sol Parti Milletvekili ve Dış Politika Sözcüsü Håkan Svenneling ile Örebro Sol Parti Belediye Grup Başkanı Martha Wicklund tarafından yapıldı. 

Svenneling, daha önce 23 yaşındaki Kürt genci Resul Özdemir'in korsanvari bir şekilde özel bir uçakla kaçırılıp Türk devletine teslim edilmesini parlamento gündemine getirmiş ve İsveç hükümetine sert eleştiriler yöneltmişti.

Svenneling ve Wicklund'un yaptıkları ortak basın açıklamalarında Sol Parti'nin bir hukuk devleti olan İsveç'in giderek olumsuz yönde değişmesine şiddetle tepki gösterdiğini belirtti. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Bildirgesi'nin herkese eşit haklar tanıyan ve ayrımcılığı yasaklayan 7. maddesinin arkasında durduklarına vurgu yaptı.

SUÇLAMALARA KARŞI SAVUNMA HAKKI KÜRTLERE UYGULANMIYOR

İsveç gibi hukuk devleti olan ülkelerde insanların kendilerine yönelik suçlamalara karşı kendilerini savunma hakları olduğu belirtilen açıklamada bu hakkın Kürtlere uygulanmadığına Zozan Büyük'ün durumu anlatılarak dikkat çekildi.

İsveç Göçmen Bürosu, bundan 5 yıl önce Belçika'dan gelerek İsveç'te evlilik yapan 2 ve 4 yaşlarında iki çocuk annesi Zozan Büyük'ü sınır dışı etme kararı aldı. Devletten hiç bir yardım almamasına ve emeğiyle geçinmesine karşın İsveç Güvenlik Polisi Säpo, Büyük'ün ülke için bir tehdit olduğunu iddia ederek sınır dışı edilmesini istiyor. Gizliliği öne sürseler de Büyük'ün neden bir tehdit olduğu hakkında açıklama yapmıyor. 

Zozan Büyük'ün durumunun istisna olmadığına ve pek çok Kürdün aynı kaderi paylaştığına dikkat çekilen açıklamada, “Bu adaletsizliklere karşı sesimizi yükseltmemiz önemli. Bundan dolayı herkesi Zozan Büyük'le dayanışma için başlattığımız kampanyaya katılmaya, Kürtler ve örgütleri üzerindekileri baskıları protesto etmeye çağırıyoruz” denildi. 

Kampanya hakkında ANF'ye açıklama yapan Uluslararası Sol Forum Yönetim Kurulu Üyesi Yekbun Alp, İsveç Demokratik Kürt Toplum Merkezi'nin bir süreden beri Zozan Büyük gibi iltica başvuruları reddedilen Kürtlerin durumuna çekmek için çalışma yürüttüğünü hatırlattı.

Siyasi düşüncelerinden dolayı Kürtlere sistematik olarak baskı yapıldığını belirten Alp, kendisinin de bir Sol Partili olarak konuyu Zozan Büyük'ün yaşamakta olduğu Örebro ilinde belediye meclis üyesi Martha Wicklund ve Sol Parti Milletvekili ve Dış Politika Sözcüsü Svenneling ile ele aldığını söyledi.

ALP: SORUN PKK'NİN HALA TERÖR LİSTESİNDE OLMASI

Kampanyanın sadece Kürtlere sistematik baskı yapılması ve sınır dışı edilmelerinin engellenmesi ile sınırlı olmadığını belirten Alp, “Sorun PKK'nin hala terör örgütleri listesinde olması. PKK bu listeden çıkarılmalı. Türkiye, Kürtlere yönelik tutuklama ve Rojava'daki işgal ve saldırılarını terörizme karşı savaştığını söyleyerek meşrulaştırmaya çalışıyor” diyerek PKK'nin ‘terör örgütleri’ listesinden çıkarılmamasına tepki gösterdi.

Palme cinayetinin kapatılması dolayısıyla yapılan basın toplantısında Başsavcının Kürtlerin cinayetle ilgilerinin olmadığının anlaşıldığını açıklamasına rağmen İsveç'in Kürtlerden özür dileme yerine baskıları artırmasına tepki gösterdi.

Bu nedenle Sol Parti'nin İsveç'in tutumuna tepki gösterdiğini söyleyen Alp, “Biz tüm belediye meclis üyeleri ve başkanlarına Kürtlere yönelik baskıları protesto ettiğimiz kampanyaya katılmaları çağrısını yaptık. Herkes dayanışmasını göstermek için konuşmasını videoya kaydedecek. Sol Parti Örebro örgütü bu videoları yayımlayacak. Kürtlere yönelik sınır dışıların durdurulmasını ve PKK'nin terör örgütleri listesinden çıkarılmasını talep edeceğiz. PKK terör örgütü değil Kürtlerin haklarını savunan bir örgüttür. PKK'nin Şengal'de DAİŞ'a karşı savaştığını ve bizlerin güvenliğini sağladığını unutmayalım” dedi. 

DAİŞ'Lİ İMAMLAR DEĞİL, DAİŞ'E KARŞI SAVAŞAN KÜRTLER SINIR DIŞI EDİLİYOR

İsveç, DAİŞ'e en fazla savaşçı gönderen Avrupa ülkeleri arasında yer aldı. Yüzlerce kişi İsveç'ten giderek Suriye ve Irak'ta DAİŞ saflarında yer aldı. Kürtler, Ezidiler ve diğer azınlık halklara yönelik katliamlar yaptı.

İsveç'in bazı kentlerinde imamlar, camilerde DAİŞ'e eleman toplamak için azami çaba harcadı. Uzun süre imamların DAİŞ'çileri seferber etmelerine sessiz kalan İsveç, DAİŞ'in büyük darbeler yemesinden sonra 2019 yılının sonunda imamlar hakkında soruşturma başlattı.

İsveç Güvenlik Polisi (Säpo), Göçmen Bürosu, Yüksek Göçmen Mahkemesi ve İsveç Hükümeti, 2019 yılının sonlarında 6 imamın ülke güvenliğine yönelik tehdit oluşturdukları değerlendirmesi yaparak sınır dışı edilmesini kararlaştırdı.

Sınır dışı kararı veren Yüksek Göçmen Mahkemesi, daha sonra aldığı bir kararla imamların iade edilecekleri ülkelerde güvenlik sorunları bulunduğunu öne sürerek 6 aydan beri tutuklu bulunan imamları serbest bıraktı. 

DAİŞ'e karşı savaşan Kürtler sınır dışı edilirken DAİŞ'lilerin sınır dışı edilmelerinin durdurulması sol ve ilerici parti ve çevrelerin yanı sıra muhafazakarların da tepkisine neden oldu. 

Geçtiğimiz yıl, imamların durumunu gündeme getiren Muhafazakar Parti Milletvekili Lars Beckman, imamların hala sınır dışı edilmemelerine tepki gösterdi. Şubat ayı başında da yeni bir önergeyle konuyu parlamentonun gündemine getirerek tartışılmasını istedi.

Adalet ve Göçmen Bakanı Mikael Damberg'ye İsveç'in güvenliği için tehdit oluşturan imamların ne zaman sınır dışı edilecekleri sorusunu yöneltti. Önergenin önümüzdeki günlerde parlamentoda ele alınıp tartışılması bekleniyor.