YENİLENDİ

Özgür Basın’a saldırılar Avrupa’da protesto edildi

Özgür Basın çalışanlarına ve Kürt medyasına yönelik devletler terörüne karşı Avrupa’nın birçok kentinde halk alanlara çıkarak, ““Elinizi Medya Haber ve Stêrk TV’den çekin” ve ”Sesimizi kısamayacaksınız” mesajı verdi.

ÖZGÜR BASINA SALDIRI

Avrupa Demokratik Kürt Toplumlar Kongresi’nin ( KCD-E) Kürt halkına yönelik işgal saldırılarına ve Özgür Basın’a yönelik saldırılara karşı protesto çağrısı sonrası Avrupa’nın birçok ülkesinde eylemler düzenlendi. 

STUTTGART 

Almanya’nın Stuttgart kentinde Stuttgart Demokratik Kürt Toplum Merkezi (DKTM), Belçika’da Kürt medya kurumları, Fransa’da Kürt derneğine yönelik polis saldırılarını protesto etti. 

Stuttgart’a bulunan Belçika Konsolosluğu önünde bir araya Kurdistanlılar ve dostları, Belçika ve Fransa devletlerinin polisiye saldırılarına tepki gösterdi. 

Konsolosluk binası önünde yapılan açıklamada Belçika’da Stêrk TV ve Medya Haber TV'nin stüdyolarına gece yarısı yapılan baskın sert bir dille kınadı. 

Stuttgart Demokratik Kürt Toplum Merkezi Eşbaşkanı Mesut Dağhan, yaptığı açıklamada Kürt halkına yönelik soykırım politikalarına dikkat çekti. 

Dağhan, Türk Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan’ın ülke ülke dolaşarak Kürt halkına yönelik soykırım politikaları için destek aradığı, Avrupa’da Kürtlere yönelik baskıların da bu politikaların parçası olduğunu söyledi. 

“Bilinmelidir ki bu saldırıyı sadece Kürt halkının gözü, kulağı ve sesi olan Özgür Basın'a değil tüm halkımıza yapılmış olarak görmekteyiz” diyen Mesut Dağhan, Avrupa devletlerine, Kürt halkına yönelik Türk faşist saldırılarına destek olmaması çağrısı yaptı, Kürtlerin saldırı konseptine karşı tepkisinin sert olacağını da vurguladı.

Almanya Kurdistanlı Toplumlar Konfederasyonu (KON-MED) adına yapılan açıklamada da Belçika yetkililerine “bu anti-demokratik yöntemlerden vazgeç” çağrısı yapıldı.

Protesto eyleminde Kürt Medya kurumlarına yönelik saldırılara dikkat çekilen döviz ve pankartlar taşındı.

VİYANA

Avusturya’nın başkenti Viyana’da Belçika’da Medya Haber TV ve Stêrk TV’ye yönelik polis baskını  protesto edildi. Demokratik Kürt Toplum Merkezi’nin (DKTM) organize ettiği eyleme Kurdistanlılar ve dostları katıldı. “Belçika gerçeği bastıramazsın“, "Belçika despotizmini durdurun! Basın özgürlüğü ve demokrasi için!“ ve "Sansür ve baskıya karşı: Kürt medyası ile dayanışma“ flamalarının taşındığı eylemde, “Özgür Basın Susturulamaz” sloganı atıldı.

DKTM Eşbaşkanı Ahmet Zirek şu açıklamayı yaptı: “Avrupa’da son zamanlarda Kürtlere yapılan saldırıların haddi hesabı yok. Bu nasıl bir tesadüf ki Kürt düşmanı Recep Tayyip Erdoğan dün KDP’lileri ziyaret ediyor, Metîna’da işgal operasyonu başlattırıyor, Türkiye’de özgür basın çalışanlarını tutuklatıyor ve bugün Avrupa’da Özgür Basın’a gece saatlerinde, herkesin uyuduğu bir vakitte insanlık dışı bir baskın saldırısı düzenleniyor. Belçika De Standart’ın verdiği bilgilere göre, bu baskınlarda Fransa’nın parmağı var. Buna biz de eminiz çünkü bugün Fransa’da ev baskınları yapıldı ve 6 kişi tutuklandı. Uluslararası Komplo’nun düzenleyicileri tek Türkiye değil, asıl Avrupa’dır, NATO’dur. İstiyorlar ki sessiz kalalım. Ama biz sessiz kalmayacağız, bunu asla kabul etmeyeceğiz. Kurdistan’da Özgürlük Gerillası nasıl mücadele ediyorsa biz de Avrupa’da mücadelemizi sürdüreceğiz. Kimse Kürt halkını susturamaz! Avrupa’ya sesleniyoruz: O kanlı ellerinizi Kürt halkından derhal çekin!”

Ardından Belçika’daki olaylara ilişkin Belçika Konsolosluğu’na dosya verildi ve derhal Kürtlerin kriminalizasyonuna son verilmesi istendi. Eylemde “Bijî Serok Apo” “Hoch die internationale Solidarität“ ve “Özgür Basın Susturulamaz” sloganları atıldı.

FRANKFURT

FCDK-KAWA ve TJK-E Hessen’in organizesiyle Frankfurt Hauptbahnhof önünde bir araya gelen Kurdistanlılar Özgür Basın’a saldırıları kınadı. Mitingde KCDK-E’nin hazırladığı bildiri okundu, ardından FCDK KAWA Eşbaşkanı Mehmet Çopan bir konuşma yaptı. Belçika’da Kürt yayın kurumlarına yapılan baskının Türk devletinin Medya Savunma Alanları’nda başlattığı işgal ve imha saldırısından kopuk olmadığına işaret eden Çopan, “Sesimizi kısamayacaklar, asla böyle bir şeyi kabul etmeyeceğiz” vurgusunda bulundu.

LİMASOL

Kıbrıs’ın Limasol kentinde Kürt halkı ile dostları Stêrk TV ve Medya Haber TV’ye yapılan baskını protesto etti. Teofilos Kürt Kültür Merkezi önünde bir araya gelen eylemciler, Limasol Belediyesi önüne kadar yürüdü.

Stêrk TV ile Medya Haber TV’nin logolarının yer aldığı dövizler ile Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın posterleri taşındığı yürüyüşte sık sık “Özgür basın susturulamaz”, “Kurdistan faşizme mezar olacak”, “Bijî Serok Apo”, “Bimre xiyanet” sloganları atıldı. Yürüyüş güzergahı boyunca özgür basına yönelik yapılan saldırıyı anlatan bildiriler dağıtıldı.

Limasol Belediyesi’nin önünde yürüyüşü mitinge dönüştüren eylemciler burada açıklama yaptı . İngilizce okunan bildirinin ardından sloganlar eşliğinde eylem son buldu.

HAMBURG

Belçika polisinin Medya Haber ve Stêrk televizyonlarına korsanvari saldırısı Hamburg’da protesto edildi. Kürtler ve dostları tarafından Hamburg Hauptbahnhof’ta düzenlenen protesto eyleminde “Hände weg von Medya Haber und StêrkTV” (Elinizi Medya Haber ve Stêrk TV’den çekin) vurgusu öne çıktı.

Saat 18:00’de yapılan protesto eyleminde Alman Die Linke önceki dönem milletvekili Martin Dolzer, Anja Flach ve Alman Komünist Partisi’nden Hasan Özkan konuştu. Hasan Özkan, 2024 yılında televizyon kanallarının baskına uğramasını protesto ettiklerini belirtti.

Anja Flach ise polis baskının Türk devletinin Metina’ya yönelik işgal saldırısı ile eşzamanlı olmasının dikkat çekici olduğunu ifade etti. Anja Flach konuşmasında şunları belirtti: “İki Kürt kanalı Belçika polisi tarafından saldırıya uğradı. Polis gece yarısı gelip kapıları kırdı, elektrik kablolarını kesti. Bu kanallar Türkiye’de Kürtlere karşı yürütülen savaşı yansıtıyor. Kürtçe ve Türkçe dillerinde yayın yapan bu iki televizyon kanalı, aynı zamanda Türk devletinin Başûrê Kurdistan’daki Metîna bölgesine yönelik askeri işgal haberlerini de veriyordu. Askeri operasyonların olduğu bir günde bu iki televizyonun polis tarafından baskına maruz kalması dikkat çekicidir.”

Martin Dolzer ise Türk devletinin saldırıları nedeniyle Kürtlerin Avrupa’ya göç ettiğini ancak Avrupa’da da kriminalizasyon politikalarına maruz kaldığını belirtti. Medya Haber ve Stêrk TV stüdyolarına polis baskını sonrası Paris Drancy Derneği’ne polis baskını olduğunu anımsatan Martin Dolzer, her iki baskın arasındaki ilişkiye vurgu yaptı.

ATİNA

Belçika’da Medya Tv ile Stêrk Tv kanallarına, Paris’te Drancy Demokratik Kürt Toplum Merkezi ve üyelerinin evlerine ve Türkiye’de Kürt basın emekçilerinin evlerine eş zamanlı polis baskınlarını ve gözaltıları protesto etmek amacıyla Yunanistan’ın başkenti Atina’da yürüyüş düzenlendi.

DKTM öncülüğünde gerçekleştirilen eyleme Kurdistanlılar ve Yunanlıların yanı sıra Riseup4Rojava (Rojava İçin Ayağa Kalk) Yunanistan İnisiyatifi katıldı.

Saat 18:00’da Akademia Meydanı’ndan Belçika Konsolosluğu’na yürüyen kitle, yer yer Yunan polisinin engellemeleriyle karşılaştı, buna rağmen konsolosluk önüne gelindi.
Eylem boyunca Kürtçe, Türkçe ve Yunanca sloganlar atıldı. Kitle sık sık “Faşist Belçika”, “Faşist Fransa”, “Faşist Türkiye”, “Bijî Berxwedana Metîna” sloganları atarak eylemi sonlandırdı.

PARİS

Fransa'nın başkenti Paris'te Stêrk TV, Medya Haber TV ve Drancy derneğine yönelik yapılan hukuksuz baskın ve gözaltılar protesto edildi. 

CDK-F ve TJK-F nin çağrısı ile Republique meydanında toplanan Kürt halkı ve dostları, yüz yıllardır sürdürülen bu kirli politikaların Kürt halkını korkutmadığı aksine güçlendirdiğini vurguladı. 

CDK-F adına açıklama yapan Şahin Polat şunları söyledi: “Halkımızın tepkisi yılmadığımızın ispatıdır. Bütün alanlarda Kürt halkı ve dostları alanlara çıkmış durumda ve geri adım attıramayacaklar. Kobanê sürecinden biliyorlar ki kamuoyunu ayağa kaldırabiliyoruz. Bu tür operasyonlar ile bizim direnişimizi kırmaya çalışıyorlar ama geri adım atmayacağız. Bizim için artık varlık yokluk sorunudur. Haklarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Bir yüz yıl daha soykırımlarla yaşamak istemiyoruz. O yüzden direneceğiz  Kürt halkının meşru önderliği özgür olana kadar, Kurdistan’a statü tanınana kadar direneceğiz. 

ACTIT derneği adına konuşma yapan Kemal Yoldaş ise; “Biz Kürt halkını tanıyoruz; özgürlüğüne tutkun, bedel ödemekten çekinmeyen, yüz yıldır binlerce şehit vermiş bir halktır. Özgürlüğünü istiyor ve vermeyenlere de biz ölümü göze alırız ama söke söke alırız, diyor. Dünyanın tüm ülkeleri Kürt halkına karşı cephe almış durumda ama DAİŞ belasından Kürt halkı sayesinde kurtulduklarını unutmuşlar. Macron bunu unutmuş olabilir ama biz biliyoruz ki Fransız halkı bunu unutmamalı ve Kürt halkının yanında olmalıdır. 

Eylem sırasında Fransızca bildiriler dağıtıldı ve 27 Nisan günü yapılacak yürüyüş için çağrıda bulunuldu. 

MARSİLYA

Fransa’nın Marsilya kentinde yaşayan Kurdistanlılar Kürt basınına dönük baskıları kınadı. Canabiere’de bir araya gelen kitle adına Marsilya DKTM Eşbaşkanı Enes Karlıova, Kürt basınına dönük saldırıların temelinde Kürtlere yönelik saldırıların olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti: “NATO ve Fransa’nın saldırılarını kınıyorum. Ne yaparsanız yapın Kürtlerin iradesini kıramaz, mücadelesinin önünü alamazsınız. Erdoğan Avrupa’yı dolaşarak kendisine ortak buluyor, Erdoğan ortaklarından biri de Fransa’dır. Erdoğan DAİŞ ile birlikte insanlığa saldırdığında Kürt gençleri ve kadınları kendileri siper ettiler. Bizler Fransa’nın Türk devleti ile olan kirli ilişkilerini biliyoruz.” Medya Haber ve Stêrk TV’nin Kürt halkının gözü kulağı olduğunu söyleyen Karlıva, “Bizi aydınlatan basınımızdan elinizi çekin. Türklere uzattığınız elin hesabını Kürt halkına vermek zorundasınız. Sizler DAİŞ’in ortaklarıyla birlikte hareket ediyorsunuz fakat şunu da unutmayın; beslediğiniz DAİŞ zihniyeti sizi de vuracak” dedi.
Kurdistanlılar sık sık “Fransa’nın desteğiyle Erdoğan Kürtlere saldırıyor” sloganlarını attı.

SAARBRÜCKEN

Almanya’nın Saarbrücken kentinde Europa Galerie önünde onlarca kişi protesto gerçekleştirdi. KCDK-E bildirisinin okunduğu eylemde sık sık “Özgür Basın Susturulamaz” sloganı atıldı.

STRASBOURG

Belçika’da gece saatlerinde Stêrk TV ve Medya Haber TV stüdyolarına yapılan polis baskını, Fransa’nın Strasbourg kentinde protesto edildi. Zîn Kadın İnisiyatifi ve Strasbourg Demokratik Kürt Toplum Merkezi’nin çağrısıyla Kleber Meydanı’nda bir araya gelen Kürtler, polis baskınlarının Kürtlere dönük katliamlara yol vermek amacıyla yapıldığını ifade etti.

Protesto eyleminde DKTM Strasbourg adına konuşan Veli Tekiner, Avrupa devletlerinin Kürtleri kriminalize ederek, Türk devletiyle kirli ekonomik ve siyasi çıkarlarının görülmemesini sağlamaya çalıştığını ifade etti.

“Rojava’da cihadizme karşı savaşan Kürtler, Avrupa’yı bir beladan kurtardı” diyen Tekiner, Kürtlerin o dönem kahramanlaştırıldığını, bugün ise çıkarları doğrultusunda Türk devletinin faşist rejiminin insafına terkedildiğini belirtti.

Tekiner, “Kürt halkına dönük yeni bir katliam girişim öncesi Belçika ve Fransa devletleri faşist AKP – MHP rejimine göz kırptı” dedi. Konuşmasında Özgür Basın’a dönük polis baskının temel nedenin Kürtlere dönük katliamın kamuoyundan gizlenmesi olarak belirten Tekiner, “Özgür Basın Kürt halkının sesidir. Sesimizi kısamazsınız. Elinizi Özgür Basın’dan çekin” dedi.

Gazeteci Hüseyin Elmalı ise CDK – F’nin hazırladığı basın metnini okudu. Metinde Fransa devletinin Kürtlere dönük son dönemde artan saldırılarına değinildi. Özgür Basın’a dönük polis baskınının “Kürtleri katliamdan geçirebilirsiniz” demek olduğunun altı çizilen basın metninde Avrupa devletlerinin bir an önce bu ikiyüzlü siyasetten vazgeçmesi çağrısında bulunuldu.

MULHOUSE

Protesto eylemlerinin düzenlendiği bir diğer kent ise Mulhouse oldu. Demokratik Kürt Toplum Merkezi’nin çağrısıyla Porte Jeune’da bir araya Kürtler ve dostları Belçika ve Fransa devletini protesto etti.

Yapılan konuşmalarda Fransa ve Belçika’nın Türk devletiyle Kürtler üzerinden bir kirli planı hayata geçirmeye çalıştıkları ifade edildi. Kürt basınına ve kurumlarına dönük geliştirilen saldırıların Kürt halkının kazanımlarını ortadan kaldırmayı amaçladığı ifade edilerek, bu yanlıştan acilen geri dönülmesi çağrısında bulunuldu.

WINTERTHUR

İsviçre’nin Winterthur kentinde İsviçre Demokratik Kürt Konseyi (CDK-S) çağrısı üzerine Winterthur merkez tren istasyonu önünde bir araya gelen Kurdistanlılar yapılan baskını kınadı.

Basın şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşuyla başlayan eylem, ilk olarak Winterthur Demokratik Kürt Toplum Merkezi Eşbaşkanı Coşkun Dersim konuştu. Coşkun birkaç gündür işgalci Türk devletinin Medya Savunma Alanlarına dönük işgal saldırılarının devam ettiğine dikkati çekerek, Kürt basın organlarına yapılan saldırının da bu işgal saldırılarıyla ilgili olduğunu söyledi. Coşkun, “Kimse bize bunlar birbiriyle alakalı değil demesin. İşgal saldırılarını dünyaya duyuran basın kurumlarımıza saldırı bütün bir konseptin devamıdır. Özgür basın bizim gözümü kulağımızdır. Bu saldırılara karşı her zaman özgür basın emekçilerinin yanında olacağız” dedi.

Siyasetçi Musa Farisoğulları ise hem Medya Savunma Alanlarına dönük işgal saldırıları hem de Özgür Basın’a yönelik saldırıların topyekûn bir konseptin ürünü olduğunu belirterek, “Türkiye ve Fransa’nın isteği üzerine Belçika devleti özgür basın kurumlarımızı basmıştır. Bununla özgür basını susturmak istiyorlar. Bununla anlıyoruz ki, 9 Ekim komplosu gibi Türk devleti ile işbirliği yaparak önderliğimizi Türkiye’ye teslim eden bu devletler bu komployu sürdürmek istiyorlar. Komplocu güçler bilsin ki halkımız 50 yıldır olağanüstü direniyor. Bundan sonra da direnecek.

Türk devleti Kürt soykırımını yapmak istiyor. Buna karşı bütün Kurdistanlılar nerede olursa olsun direnmelidir. Biz kurbanlık koyun değiliz, sonuna kadar direneceğiz. Nasıl ki Kurdistan dağlarında özgürlük savaşçıları direniyorsa biz diasporadakiler de öyle direnmeliyiz. Bütün halkımıza çağrı yapıyoruz. Birlik olalım, güçlerimizi birleştirelim. Bu işbirlikçi ve komplocu güçlere geçit vermeyelim” dedi.

Eylemde sık sık “ Bijî Berxwedana Gerîla”, “Özgür Basın Susturulamaz” sloganları atıldı.

BELLINZONA

Türk devletinin işgal saldırıları ile Kürt kurumlarına yönelik saldırılar İsviçre’nin Bellinzona kentinde de protesto edildi. Merkez tren istasyonu önünde yapılan eylemde konuşan Bellinzona Demokratik Kürt Toplum Merkezi Eşbaşkanı Recep Akkamış, Kürt Gazeteciler Günü’nde Kürt televizyonları ve basınına yönelik gerçekleştirilen saldırıyı kınadıklarını belirtti. Akkamış "Bu baskınların yanı sıra Medya Savunma Alanları'na yönelik başlatılan kirli savaş bütün insanlığa yapılmış bir savaştır ve bu savaş DAİŞ'e karşı direnen onurlu savaşçılara yönelik yapılmıştır. Türk devletiyle eş güdümlü olarak Belçika hükümetinin özgür basına karşı gerçekleştirdiği operasyon hukuksuz ve kriminaldir” dedi.