GÖRÜNTÜLÜ

Zafer inancıyla, intikam ruhuyla savaştı

Sınır tanımadı. Topraklarının nöbetini tuttu ve halkı için savaştı. Ceng meydanında direndikçe yaşamla bütünleşti Şahan Amed.

Gerillanın ardında bıraktığı her iz efsanelere konu olur, bu toprakların çocuklarının yüreklerine nakşedilir ve ardından dağların bağrına doğru devam eder bir başka onur savaşçısı. İşte o savaşçılardan biri de Şahan Amed. İşgalci Türk devletinin faşist saldırıları karşısında halkını korumaya ve ceng meydanında tarihi hesaplaşmayı zaferle taçlandırmaya söz verdi.

Şahan Amed (Nurullah Tunç), henüz çocuk yaşlarda Amed’in bedenlerine (surlarına) çıkıp Dicle’nin asil akışını seyretti. Ve ardında uzanan dağlara baktıkça arayışının mekânını görür. Çünkü daha çocukken Türk polislerinin faşist ve aşağılayıcı saldırılarına maruz kalmıştı. İşgalci Türk devletinin zindanlarına girdiğinde Kemallerin, Mazlumların yaşam inancını hücrelerinde hissetti ve ne olursa olsun asla boyun eğmemeye, Mazlumlar gibi direnerek düşmanı kahretmeye söz verdi.

Sistemin dayattığı yaşamın, ruhunun ve yüreğinin işgali anlamına geldiğini çok erken yaşlardan fark etti. İlkin var olanı reddederek başladı özgürlük arayışına. Bu kararı yeni vermişken Dicle’nin sessiz akan suyunu duydu, Andok’un asi dağlarından esen rüzgarı hissetti. Çünkü doğayı, evreni hissettikçe daha da güçlendiğinin farkına vardı. Şahan güzele, doğruya, öze ulaşmanın arifesinde büyük bir heyecanla yol aldı.

PKK'NİN DİRENİŞ GELENEĞİNE YAKIŞIR BİR YAŞAMI SEÇTİ

2018 yılında halkının özgürlük mücadelesinde karar kılan bir gerillaydı artık. Tüm faşist saldırılar karşısında yılmamış, pes etmemiş ve özgür dağlara ulaşmıştı. Amed’in bağrında büyüttüğü Numan, Devrim ve Leylalar gibi Şahan da yaşamı ve savaşıyla tarih yazmaya söz verdi. Bu temelde Heftanîn’de başlayan işgal saldırılarına en etkili cevabı veren gerillalardan biri oldu. Nasıl ki Heftanîn’e yakışan direnişse, Şahan’a da en çok yakışan, direnerek yaşamaktı. O da PKK’nin direniş geleneğine yakışır bir biçimde PKK toplumsallığı içinde özgür bir yaşam amacıyla durmaksızın yol aldı. Büyük düşünerek, etkili eylemci bir kişiliğe ulaşmak için Heftanîn’den Metîna’ya kadar eşsiz bir emeğin sahibi oldu. Bir değerlendirmesinde, "Bu kutsal yolda şehit olabiliriz ama ideolojimiz yok olmayacak" demişti. Kürt Halk Önderi'nin paradigmasına göre bir yaşamla zafere ulaşacağını biliyordu.

SINIR TANIMADI

Fedaice bir yaşam tarzına ulaşmak için soluksuz bir yürüyüşün sahibi oldu. Ortak amaçta birleştiği yoldaşlarıyla özgür bir yaşama ulaşmaya söz vermişti. Heftanîn’den Metîna’ya kadar dağların tüm sırrına ortak olan Şahan, savaşın tam ortasında olmanın zaferi getireceğine inanıyordu. Dağların güzelliğini yüreğinin derinliklerinde hissettikçe yaşamın anlamına daha çok ulaşıyor ve bağlanıyordu.

Şahan, devrimcileşmenin amaca bağlılık ve uğruna savaşmaktan geçtiğini çok iyi bilenlerdendi. Bu yüzden PKK’nin bir intikam hareketi olduğu bilinciyle, halkının yaşadığı acıların intikamını düşmandan alarak amacına ulaşacağını biliyordu. Sınır tanımayan bir gerilla olarak, dağların sırrına ortak oluyor, bir adım daha hayallerine yaklaşıyordu.

Yaşam sevinciyle dolu bir gerillaydı; tıpkı Kemal Pir gibi... Yaşama bağlılığı mücadeleye de bağlıyordu onu. Heftanîn ve Metîna alanlarında işgalciler karşısında gerçekleştirilen devrimci hamlelere katıldı.

BİR AN BİLE DURMADI, TAVİZ VERMEDİ

Devrimci olmak her an kendinde yenilik yaratabilmek ve evrenin hakikatini benliğinde hissedebilmekti de aynı zamanda. Şahan da özgürlük mücadelesinin yakıcılığını tüm benliğinde hissediyor ve bu bilinçle en çetin savaşlarda bir öncü olarak yer alıyordu. ‘Savaşçı’ kelimesinin anlamına Ceng meydanlarında ulaşan bir gerillaydı. Heftanîn’den Metîna’ya kadar işgalci Türk devletinin saldırıları karşısında bir an dahi durmadan savaştı. Kurdistan topraklarında işgalcilere geçit vermemeye söz vermişti. Bu yüzden 24 saat bu kutsal toprakların nöbetini tutuyor, işgalcilerin karşısında onurlu bir duruş sergiliyordu. Bazen aç, bazen susuz, bazen de uykusuz kaldı ama devrimcilik ilkelerinden bir an dahi taviz vermedi.

 Ve Cenga Xabûrê Hamlesinde yer aldığı süreçte yaptığı bir değerlendirmesinde mücadeledeki ısrarını şu sözlerle dile getiriyordu: "Zagroslardan Metîna’ya kadar devam eden gerilla direnişi düşmana büyük bir yenilgi yaşatmıştır. Düşman, elindeki teknikle savaşarak ve paralı asker ve çetelerini savaşa sürerek kazanacağını düşünüyor ama savaş meydanlarında gerçek olan gerillanın yenilmez gücü ve başarılı eylemsellikleridir. AKP-MHP faşizmi yalanlarıyla savaşın gerçek yüzünü gizlemeye çalışıyor ama hiçbir zaman hakikati gizleyemeyecektir.”

Sonsuz bir inanç ve bağlılıkla Metîna alanında işgalcilere vurdukça, halkının intikamını aldıkça daha çok güçlenmişti. Direniş halayının başındaymış gibi coşkuluydu. Genç yaşamına bu kadar derin anlamlar yüklemenin, eylemci bir gerilla olmanın sevinciydi bu. Şahan, 8 Nisan 2024’te heybetiyle herkesi etkileyen Zendura direniş destanına, yenilmezliği direniş kalesine dönüşen Girê Hekarî direnişine katılıyor ve fedaileşen yoldaşlarının özgürlük halayı ile birleşiyordu. Ardında Özgürlük Hareketi’nin zafere ulaşacağına olan inancını bırakıyor, halkına ve yoldaşlarına.