Sosyalist Milletvekili Amineh Kakabaveh, geçtiğimiz günlerde İsveç Parlamentosuna yazılı bir önerge vererek Güney Kürdistan'da gerçekleşen hak ihlallerinin ele alınarak tartışılmasını ve ihlallerin son bulması için İsveç'in girişimde bulunmasını istemişti.
Kakabaveh'in önergesi dün, İsveç Parlamentosu'nda ele alınarak tartışıldı. Linde, Irak'ta demokrasi aktivistleri ve gazetecilere yönelik keyfi tutuklamaların ve saldırıların arttığını gözlemlediğini, Sınır Tanımayan Gazetecilerin 2019 yılı raporunda raporunda 156'ıncı sırada bulunan Irak'ın geçen yıl 162'inci sıraya gerilediğini hatırlattı.
Daha önce parlamentoya verilen önergelerin yanıtlanması sırasında Sherwan Sherwani ve gazeteci meslektaşlarının tutuklanmaları ve şiddete maruz kalmalarını çok ciddiye aldıklarını söylediğini hatırlatan Linde, Güney Kürdistan'daki gelişmelerle ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
"Irak'ın Kürdistan bölgesindeki gelişmeler eleştirel seslere karşı politik iklimin daha sertleştiğini gösteriyor. Büyük bir kaygıyla aralarında Sherwan Sherwani'nin de bulunduğu 3 gazeteci ve 2 aktivistin Erbil'de ciddi bir suçtan 6 yıl hapis cezasına çarptırıldıklarını not ettim. Yakalanan muhaliflerin yeterli hukuk güvencesi olmadan tutuklanmalarını ve mahkum edilmelerini oldukça kaygı verici buluyorum.”
Linde, Bağdat ve Hewler'deki Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile yaptıkları görüşmelerde insan hakları, ifade özgürlüğü ve demokrasi ihlallerini ele aldıklarına ve almaya devam edeceklerine vurgu yaptı. İsveç'in Irak'ta gerçekleşen hak ihlallerini Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği'nin gündemine getirmede motor gücü oynadığını söyledi.
Linde'den sonra söz alan Kakabaveh, bakanın en azından Kürdistan'daki insan hakları ve basın özgürlüğü savunmasını önemsediğini belirterek ”Bir Kürt olarak burada durmak ve eleştirmek üzücü. Ama mücadele eden sosyalistler, feministler ve mücadeleci insanlar için bu önemli” dedi.
Uluslararası Af Örgütü, Sınır Tanımayan Gazeteciler ve Human Right Watch ve ABD'li bazı politikacıların Güney Kürdistan'da tutuklu bulunan gazetecilerin durumlarını gündeme getirdiğini ve tutuklanmalarını eleştirdiklerini söyledi.
'BARZANİ'Yİ ELEŞTİRDİKLERİ VE YOLSUZLUKLARI ARAŞTIRDIKLARI İÇİN CEZALANDIRILIYORLAR'
Gazetecilerin ülkeyi yönetenleri özellikle de Mesrur Barzani'yi eleştirdikleri, yapılan yolsuzlukları araştırdıkları için cezalandırıldıklarına dikkat çekti.
İran ve Türkiye'nin Kürtlere karşı olduğunu bildiklerini söyleyen Kakabaveh, ”Bir taraf Barzani'nin diğer taraf Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) bölgesi. Ama bu Kürdistan'da gelişme isteyen insanların kaçırılmalarını, işkenceden geçirilmelerini ve tutuklamalarını meşrulaştırmaz” dedi.
GAZETECİ SHERWANI CASUSLUK YAPMAKLA SUÇLANIYOR
Sherwani'nin bundan 2 yıl önce İsveç Parlamentosu'nda düzenlenen bir seminere konuşmacı olarak katıldığını, Dışişleri Bakanlığı ve sivil toplum örgütleri temsilcileriyle görüşmeler yaptığını hatırlatan Kakabaveh, Sherwani'ye yöneltilen suçlamalardan birinin yurt dışında insanlarla görüşmek olduğunu söyledi. Kakabaveh, ”Duruşmada Barzani tarafından casusluk yapmakla suçlandı. Sadakatsiz olduğu söylendi” dedi.
Önceki gün, Sherwani'nin ve diğer tutsakların avukatlarıyla telefonda görüştüğünü ve avukatların kendilerine iddianame ve müvekkillerine yönelik suçlamaları içeren bilgilerin verilmediğini söylediklerini aktardı.
Kendisine yönelik casusluk suçlamalarını kabul etmediği takdirde Sherwani'nin eşine tecavüz edileceği tehdidinde bulunulduğu bilgisinin kendisine iletildiğini söyledi.
'MİLLETVEKİLİNE SALDIRANLAR SERBEST, GAZETECİLERE 6 YIL CEZA'
Kakabaveh, saldırıların başka partilere mensup politikacılara yöneldiğine şu ifadelerle dikkat çekti.
"İktidarı eleştirmek kolay değil. Elimde gösterdiğim resim Irak Parlamentosunda görev yapan Goran Partili bir meslektaşımın. Eve giderken hükümeti eleştirdiği için üç adamın bıçaklı saldırısına uğradı. Mesrur Barzani'nin aşireti, tutuklu 3 saldırgan serbest bırakılmadığı takdirde KYB'ye saldıracağını söyledi. Milletvekiline bıçaklı saldırıda bulunan 3 kişi serbest bırakılırken, gazeteciler 6 yıl cezaya çarptırılıyor ve cezaevlerine atılıyor.”
Konunun parlamentoda tartışılmasından sonra sorularımızı yanıtlayan Kakabaveh, Ann Linde'nin hem Irak hem de Güney Kürdistan'da gerçekleşen hak ihlallerine karşı çıkmasını olumlu bulduğunu söyledi.
Demokrasi ve basın özgürlüğünün bir günde veya bir yılda inşa edilemeyeceğinin bilincinde olduğunu ama 30 yıldan beri Güney Kürdistan'da iktidar olan Barzanilerin gazeteciler, insan hakları savunuculara yaptığı baskı ve saldırıların kabul edilemeyeceğini söyledi.
30 yıldan beri İsveç'in Güney Kürdistan'daki yönetime destek verdiğini hatırlatan Kakabaveh, ”Bu nedenle İsveç ve Dışişleri Bakanı Ann Linde'nin gazetecilerin ve insan hakları savunucularının serbest bırakılmalarını talep etmesi önemli. Avukatlara göre hem psikolojik hem de fiziki işkenceye uğradılar.
Ama her şeyden önce kadın hakları, insan hakları ve ifade özgürlüğü için mücadele edenlere destek vermeli” şeklinde konuştu.