GÖRÜNTÜLÜ

2 Kürt gazetecinin katledilmesi Avrupa'da protesto edildi

Avrupa kentlerindeki Kürdistanlılar ve dostları, gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in katledilmesini protesto etti.

Almanya'nın başkenti Berlin'deki Potsdamerplatz’da Türk devletinin insansız hava aracı (SİHA) saldırısıyla Kürt gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in katledilmesi protesto edildi.

Kürdistanlılar ve dostlarının katıldığı mitingde Women Defend Rojava, Tarihçi ve Gazeteci Nick Brauns, Women Defend Rojava, Êzidî Kadın Meclisi Berlin adına Nurê Alkış birer konuşma yaptı.

Açıklamada gazetecilerin savaş bölgelerinde kasıtlı olarak hedef alınmasının uluslararası hukuk kapsamında savaş suçu teşkil ettiğinin altı çizilerek, Türkiye’nin bu saldırılardan sorumlu tutulması gerektiği ifade edildi.

Açıklamada "Gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan, Kuzey ve Doğu Suriye’de devam eden saldırılar sırasında Rojava kadın devrimi ve demokratik sisteme yönelik tehditleri dünya kamuoyuna duyurdu. SMO gruplarının Minbic’de kadınlara ve halka yönelik uyguladığı vahşeti ifşa ettiler. Ayrıca, DAİŞ, SMO ve HTŞ gibi gruplarla Türk devletinin kirli ilişkilerini deşifre ederek, halkın ve kadınların sesi oldular" denildi.

Açıklamada Almanya ve Avrupa Birliği’ne çağrı yapılarak, “Hakikatin peşinden koşan, gerçek haberciliği görev bilen ve demokratik yayıncılığı ilke edinmiş Özgür Kürt Basını çalışanlarının Türk devleti tarafından katledilmesine sessiz kalınmamalıdır" diye belirtildi.

Women Defend Rojava adına yapılan açıklamada, “Türk devletinin son beş yılda 13 Kürt gazeteciyi öldürdüğüne dikkat çekmek için bugün burada toplandık. Burada gösteri yapıyoruz ve bundan Türk devletinin sorumlu tutulmasını talep ediyoruz! Eğer sesimizi yükseltmezsek suç ortağı olacağız ve bu hedefli cinayetleri meşrulaştıracağız" denildi.
Êzidî Kadın Meclisi Berlin adına Nurê Alkiş ise "Özgür Kürt basını yıllardır hakikati yazmaya devam ediyor. Bu hakikat sizlerin çirkin yüzlerinize yansıtılmaya devam edecek. Özgür Kürt basın şehitleri Cihan ve Nazım’ın yüzlerce ardılı hakikati yazmaya devam edecektir" mesajını verdi.
Mitingde bir konuşma yapan Tarihçi ve Gazeteci Nick Brauns, şöyle dedi:
“Biz biliyoruz ki, her savaşta ilk kaybeden gerçektir. Ancak her savaşta, mücadele eden gazeteciler de vardır. Onlar, yalnızca kendi hayatları için değil, gerçeği ortaya çıkarmak için savaşırlar. Günlük hükümetlerin politikalarını ve bu politikaların arkasındaki güçleri gözler önüne sererler. bu nedenle Özgür Kürt basını, yıllardır Türkiye ve NATO hükümetlerinin hedefinde olmuştur. Çünkü bu hükümetler, kendi çıkarlarını koruma adına gerçeğin ortaya çıkmasından çekinmektedir.

Özellikle şaşırtıcı olan, bu konudaki Türk demokrasisi ve Cumhurbaşkanı Berbock'un tutumu. Evet, 3-4 gün önce, Kürt halkının şefkatine ve sevgisine vurgu yaparak, 'Kobanê'nin korunması gerekiyor. Kobanê IŞİD'in vurduğu bir şehir. Kürtler korunmalı' demişlerdi. Ancak dün, Frau Baerbock Ankara'daydı ve çok farklı sözler işittik.

Ankara'da Baerbock ilk olarak Hakan Fidan ile görüştü. Bu kişi sadece Türkiye'nin dışişleri bakanı değil; aynı zamanda, önceki dönemde istihbarat şefi olarak, Türkiye'deki cihatçı hükümetlerin inşasında büyük sorumluluk taşımış bir isim. Hakan Fidan, bu hükümetleri IŞİD, El Kaide ve diğer gruplarla silahlandırarak destekledi."

Susanne Rößling ise, “Türk devleti savaş suçlarına bir yenisini ekledi. Dün Özgür Kürt Basın çalışanları Cihan ve Nazım’ın öldürüldüğü haberini aldık. Dünyanın her yerinde gazetecilerin hedef alınarak öldürülmesi bir savaş suçudur. Bu suçlarını NATO partneri Türk devleti işliyor” dedi.

Miting “ Terörist Erdoğan “ sloganları ile son buldu.

KASSEL

Almanya’nın Kassel kentinde Rojava'ya yönelik saldırıları kınamak için Rathaus'ta miting yapıldı.
Defend Rojava ve Kassel Eşbaşkanı tarafından yapılan konuşmalarda işgal saldırıları ve gazetecilerin katledilmesi kınandı.
Eylemde Almanya’nun Magdeburg kentinde yapılan saldırı da kınandı.

PARMA

İtalya'nın Parma şehrinde Kürt halkı ve dostları Rojava ve Filistin için alanlara çıktı.
Pek çok kurum ve kuruluşun çağrı ve katılımıyla Kroce Meydanı'nda düzenlenen eylemde Kürdistan Dayanışma Ağı ile İtalya Kürt Komitesi tarafından "Kürdistan'ın savun" pankartı ve YPG-YPJ bayrakları açıldı.
İtalya Kürt Komitesi adına yapılan konuşmada Rojava ve Suriye'deki gelişmeler aktarılarak Kobanè ruhuyla direniş mesajı verildi.

ZÜRİH

İsviçre'nin Zürih kentinde İsviçre Alevi Birlikleri Konfederasyonu (İABF), İsviçre Demokratik Kürt Konseyi (CDK-S), İsviçre Süryaniler Derneği, İsviçre Kürt Kadınlar Birliği ve İsviçrede göçmen olarak yaşayan Kürt özgür basın çalışanları, Mereş Katliamı'nı ve işgal saldırılarını protesto etti.
Zürich Stauffacherda bulunan St. Jakob Kilisesinin önündeki eylemde Nazım Daştan ve Cihan Bilgin anıldı.

Almanca hazırlanan basın bildirisini İABF Genel Başkanı Esmender Çöçeli  okudu. Açıklamada, Kürtlere ve Alevilere dönük saldırılara dikkat çekilerek, "Halkların geleceği, dayanışma ve mücadele ile güvence altına alınabilir” denildi.

İABF Yöneticisi Cem Bintel, sadece Aleviler olarak burada olmadıklarını belirterek, “Eli kanlı IŞiD çeteleri Suriye'de birçok insanımızı katletti. Suriye'de ezilen, zulme uğrayan halklar için, kimlikler için bir araya geldik" dedi.

İsviçre’deki Süryaniler adına Papaz Kerim Asmar, "Özgür bir gelecek için dualarımız onlarla olsun” dedi.

Eyleme katılan CDK-S Eşbaşkanı Dilan Çetinkaya da bir konuşma yaptı. Özgür Basın emekçilerinin yıllardır baskılarla karşı karşıya kaldığına vurgu yapan Dilan Çetinkaya, "İşgalci Türk devletinin kirli yüzünü ortaya çıkaranlara bin selam olsun. Cihan ve Nazım tıpkı Hero, Gülistan ve Nagihan Akarsel gibi Ape Musa’nın küçük generalleriydi. Biz onların kalemi, kamerası, sözleri olacağız" dedi.

Eyleme katılan SYKP kurucu başkanı Tuncay Yılmaz ise direnenleri selamladı.
Eyleme katılan Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in çalışma arkadaşı Gazeteci Cihan Ölmez ise katledilen gazetecileri anarak, "Orada yaşananları bu arkadaşlar dünyaya duyurdu. Dünya bunlar sayesinde yaşananlardan haberdar oldular. Nazım arkadaş  Süleymaniye'de saldırıya uğradı. Yaralandı ama asla vazgeçmedi" dedi.

Eylemde PYD, Avrupa Süryani Meclisi adına konuşmalar yapıldı. 

CHUR

İsviçre’nin Chur kentinde yaşayan Kürdistanlılar ve dostları, merkez tren istasyonu önünde bir araya gelerek, gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan’ın katledilmesini protesto etti.

Siyasetçi Ayşe Acar Başaran, Özgür Basın çalışanlarının Türk devleti tarafından defalarca hedef alınarak katledildiğini belirterek, şöyle devam etti: "Bunu daha önce faili meçhul yollarla yapan Türk devleti, şimdi SİHA ve İHA'larla yapmaktadır. Cihan ve Nazım arkadaşlar Rojava'da yapılan katliamları açık bir şekilde dünya kamuoyuna an be an ulaştırmaya çalıştılar. Türk basının özel savaş medyasının yalan haberlerini boşa çıkarttılar. AKP-MHP savaş ittifakı, Kürt halkının kazanımlarını hedef alan ve Kürt halkını imha etmeyi esas alan bir süreç yürütmektedir. Kürt halkının şehirlerini yakıp yıkarak, duvarlara 'ya diz çökeceksiniz ya öleceksiniz' şeklinde yazılar yazanlar bu katliamı yaptı. Ama şu çok iyi görüldü ki, Kürt halkı artık yüz yıl önceki Kürt halkı değildir. Türk devleti, DAİŞ çetelerinin yer aldığı HTŞ ile ittifak yaparak bu saldırılarda sonuç alamayacaktır. Apê Musa’nın, Gurbetelli Ersöz'ün ardılları hakikati yansıtmaya devam edecektir. Buradan tüm Kürt halkına çağrı yapıyoruz. Kürt halkı birlik olmalı,  yürütülen bu imha politikasını boşa çıkarmalıdır.

Uluslararası kamoyuna da sesleniyoruz; yapılan bu katliamlara karşı sesiz kalmamalıdırlar. Türk devleti derhal bu katliamlara son vermelidir. Türk devleti, kadınları, çocukları hedef alan, sivilleri katleden bu politikadan vazgeçmelidir. Bu arkadaşlarımız hakikati açığa çıkardığı, Türk devletinin yaptığı katliamları dünya kamoyuna ulaştırdığı için hedef alındı. Gülistan Tara, Hêro Bahadîn, Nazım Daştan, Cihan Bilgin ve Nagihan Akarsel’in hedef alınmasının sebebi, Türk devletinin gerçek yüzünü ve yürütülen özel savaş politikasını açığa çıkaran hakikat savunucuları olmalarındandır. Saldırılar hakikate yapılmıştır, insanlığa yapılmıştır. Kürt

halkına ve Kürdistan’ın değerlerine yapılan bu saldırıları kınıyoruz.”

Chur Demokratik Kürt Toplum Merkezi Eşbaşkanı Kureyş Doymaz da, Rojava’da Kürt halkına karşı yapılan saldırıların bir soykırım olduğuna dikkati çekerek, “KDP ve Barzani ailesine sesleniyoruz; Türk devletiyle yaptığınız kirli anlaşmalarınızdan vazgeçin. Kobanê Kürt halkının kırmızı çizgisidir. Bu kazanımları hedef alan Türk devletiyle ittifak halinde olmaktan vazgeçin. Yakın zamanda Beşar Esad’ın sonunu gördük. Sonunuzun Beşar Esad gibi olmasını istemiyorsanız bu özel savaş politikalarından vazgeçin. Cihatçı çetelerin Almanya’da yaptığı saldırıdan da görülüyor ki, bu çeteler tüm insanlık için bir tehdittir. Rojava'da katledilen sadece Kürtler değil insanlığın kendisidir. Bu savaşa sessiz kalanlar, bir gün mutlaka tarih karşısında hesap verecektir."

KIEL

Türk devleti ve ona bağlı paramiliter çetelerin, Rojava‘ya yönelik işgal ve soykırım saldırılarını protesto etmek amacıyla Almanya’nın Kiel kentinde protesto yürüyüşü gerçekleştirildi.
Kiel Demokratik Kürt Halk Meclisi ve Defend Kürdistan’ın organize ettiği yürüyüşe çok sayıda Kürdistanlı ve dostları katıldı.

Yürüyüş, Kürdistan Özgürlük Şehitleri adına bir dakikalık saygı duruşundan sonra açıklamalarla başladı. Rojava’ya yönelik katliamcı ve soykırımcı eylemlere karşı çıkılması ve özellikle Türk devletinin İslamcı teröristleri aleni bir şekilde desteklediği ve en büyük silah tedarikçisi olduğu dile getirildi.

Yürüyüşte Alman devletine de şu çağrı yapıldı: “Alman Devleti’nin Türk devletine silah satışının durdurulması lazım; çünkü Türk devleti bu silahları Kürtlere karşı alçakça eylemlerde kullanıyor. Türk devletinin bu katliamcı ve soykırımcı eylemlerine karşı hep birlikte sesimizi yükseltelim.”

Yürüyüşte gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin de anılarak, Türk devletinin Rojava‘ya yönelik soykırım ve işgalci eylemlerini dünya kamuoyuna duyuran gazetecilere yönelik korkak ve alçakça saldırıları protesto edildi.
Ayrıca Almanya’nın Magdeburg kentinde dün yaşanan terör eylemi bir dakikalık saygı duruşuyla protesto edildi. Özellikle Türk devletinin bu teröristlere destek verdiği ve beslediği dile getirildi.

“Stoppt den Krieg der Türkei in Kurdistan“ yazılı pankartlarını taşındığı yürüyüş, “Terörist Erdoğan”, “Bijî Serok Apo”, “Bijî Berxwedana Rojava”, “Jin Jiyan Azadî” sloganları atıldı.

ASCHAFFENBURG

Almanya’nın Aschaffenburg kentinde Kürtler ve Alman dostları, Türk devletinin ve desteklediği çetelerin Rojava’ya yönelik gerçekleştirdiği SİHA saldırıları ve bu saldırılarda sivillerin hedef alınmasını protesto etmek için bir miting düzenledi. Günlerdir devam eden saldırılar sonucu çok sayıda sivilin katledildiğine dikkat çeken protestocular, Alman devletine seslenerek Türkiye’ye silah satışını durdurmasını istedi.

Türk devletinin Rojava’daki sivilleri ve yerleşim alanlarını hedef almasının bir savaş suçu olduğu vurgulanan protestoda “Bijî Berxwedana Rojava” ve “Jin, Jiyan, Azadî” sloganları atıldı.

Miting, Rojava halkıyla dayanışma mesajlarının verilmesi ardından son buldu.

PARİS

Türk devletinin hedef alarak katlettiği gazeteciler için Fransa’nın başkenti Paris’in Villeneuve-Saint-Georges ve Drancy banliyölerinde de eylemler gerçekleştirildi.

Villeneuve-Saint-Georges’te yapılan açıklamada, "Rojava Devrimi’nin başlangıcından bu yana işgalci Türk devleti Kürtleri soykırımdan geçirmek ve devrimi boğmak için elinden geleni yapıyor. DAİŞ’in yenilmesini sindiremeyen Türk devleti, DAİŞ eliyle yapamadığını bugün DAİŞ’ten devşirip SMO diye adlandırdığı çeteleri eliyle yapmaya çalışıyor. Uluslararası savaş kurallarını hiçe sayan Türk devleti barbarca saldırıyor. 19 Aralık'ta özgür basın emekçileri Cihan Bilgin ve Nazım Daştan yoldaşlar katledildi. Cihan ve Nazım yoldaşlar şahsında şehit düşen tüm Özgür Basın emekçilerini saygıyla anıyoruz. Savaş alanında çetelerin ve Türk barbarlarının yaptığı savaş suçlarını ve özel savaş politikalarını teşhir eden basın emekçisi yoldaşlar, bilinçli bir şekilde hedef alınarak katledildiler. Katilleri nefretle kınıyor, lanetliyoruz. Uluslararası kamuoyunu Rojava'da işlenen savaş suçlarına ve Türk işgaline ortak olmamaları çağrısı yapıyoruz."

Drancy Halk Meclisinin çağrısıyla Drancy Demokratik Kürt Kültür Derneği önünde bir araya gelen Kürdistanlılar da, Drancy Belediyesine kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Halk yürüyüş esnasında sık sık "Katil Erdoğan" sloganını attı.

BOLOGNA

İtalya’nın Bologna kentinde bir araya gelen Kürdistanlılar ve İtalyan dostları, “Defend Rojava, Fight Turkish Fascism” yazılı açtıkları dev pankartla gazetecilere yönelik vahşeti protesto etti.

Eylemin gerçekleştirildiği Maggiore Meydanı'nda tarihi San Petronio Bazilikası’na projektör yansıtan eylemciler, katledilen Nazim Daştan ve Özlem Bilgin’in isimleri ve "Şehîd Namirin" ile beraber, “Türk faşizmini durdurun”, "Erdoğan'ı durdur", "Rojava'yı Savun" ve "QSD'nin yanındayız" yazdı.

Eylemciler ayrıca, Rojava'da yerinden edilenler için yardım kapsamında bir etkinlik düzenleyerek, biriktirdikleri fonu Mezzaluna Rossa Kurdistan'a devretti. 

HANNOVER

TJK-E öncülüğünde Almanya’nın Hannover kenti merkez tren istasyonu önünde bir araya gelen Kürdistanlılar, işgalci Türk devletinin Rojava’ya yönelik saldırılarında aralarında gazetecilerin de olduğu sivil insanları katletmesini, dünya kamuoyunun sessizliğini düzenledikleri yürüyüş ve miting ile protesto etti.

Eylemde faşist AKP-MHP’nin yönetimindeki Türk devletinin savaş ve insanlık suçu işlediğine dikkat çekilerek, “Buradan uluslararası güçlere ve yetkili kurumlara sesleniyoruz; bunlara silah satışlarınızı derhal durdurun” vurgusu yapıldı.
Yürüyüş boyunca Almanca hazırlanmış olan bildiriler okundu. Sık sık “Bijî Berxwedana Gerîla”, “Bijî Berxwedana Rojava”, “Bijî Berxwedana YPG/YPJ”, “Terörist Erdoğan”, “Terörist Türkiye”, “Çocuk ve Kadın Katili Erdoğan”, “Şehîd Namirin” ve “Bijî Serok Apo” sloganları atıldı.

Tren istasyonu önünde başlayıp çarşı merkezinde devam eden yürüyüş, Steintor meydanında son buldu.