GÖRÜNTÜLÜ

Cenevre’de tecride karşı yürüyüş: Soykırım sisteminden vazgeçin!

Cenevre'de Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünü haykıran Kurdistanlılar, uluslararası kurumlara, “Kanunlarınızı uygulayın, işgalci devletin bu soykırım ve işkence sistemini onaylamaktan vazgeçin” çağrısı yaptı.

ABDULLAH ÖCALAN'A ÖZGÜRLÜK YÜRÜYÜŞÜ

İsviçre'de yaşayan Kurdistanlılar, "Abdullah Öcalan'a özgürlük, Kürt sorununa demokratik çözüm" hamlesi kapsamında Cenevre kentinde bulunan Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCR) önünde bir araya gelerek, buradan BM Ofisi’ne yürüyüş düzenledi.

Yürüyüş, 30 Haziran 1996’da Dersim’de işgalci Türk ordusuna yönelik fedai eylem gerçekleştirerek Kürt Özgürlük Hareketi tarihinde yeni bir dönemi başlatan şehit Zîlan (Zeynep Kınacı) anısına bir dakikalık saygı duruşu ardından başladı.

İsviçre Demokratik Kürt Konseyi (CDK-S) ve İsviçre Kürt Kadınlar Birliği' (YJK-S) öncülüğünde düzenlenen yürüyüşte Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünü haykıran ve CPT’yi İmralı soykırım sistemine karşı harekete geçirmeye çağıran sloganlar atıldı.

Yürüyüş BM Ofisi'nin bulunduğu Nations meydanında sona ererken burada bir miting gerçekleştirildi.

‘SOYKIRIM SİSTEMİNİ ONAYLAMAKTAN VAZGEÇİN!’

Cenevre Demokratik Kürt Toplum Merkezi Eşbaşkanı İbrahim Yüksel, bir konuşma yaparak, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a uygulanan mutlak iletişimsizlik halinin  39'uncu ayına girdiği hatırlattı. Yüksel şunları söyledi: “Önder Apo, ortaya koyduğu demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigma ile dünya halklarına öncülük ediyor. 25 Haziran'da Rêber Apo için Strasbourg'da 12 yıl önce başlatılan nöbet eyleminin yıl dönümü dolayısıyla yapılması planlanan eyleme Fransa polisi izin vermedi. Fransız hükümetini bu tutumundan dolayı kınıyoruz. Önderliğimize yönelik tecrit, Önder Apo'nun ortaya koyduğu demokratik ulus paradigmasına karşıdır.”

Kürt halkına yönelik geliştirilen her türden soykırıma da vurgu yapan Yüksel, belediyelerin gasp edilmesinin, siyasi, sosyal ve kültürel bir soykırım olduğunu söyledi.

Yüksel, şöyle devam etti: “Türkiye’deki emekçi halklar açlık ve yoksulluğa mahkum edilmiştir. Direniş alanlarında ise faşist Türk devleti her gün kimyasal gaz kullanıyor. Yasaklanan termobarik bombaları kullanması savaş suçudur. Tüm savaş yasalarını ve uluslararası hukuku ihlal ediyor. Kurdistan'ın dört parçasında, özellikle Rojava ve Bakurê Kurdistan'da DAİŞ ve türevi gruplardan oluşturduğu çeteleri birlikte halkın temel geçim kaynağı olan tarım alanlarını bombalayıp yakıyor. Halkımız açlığa mahkûm ediliyor, göçün önünü açıyor. Topraklarını terk etmeye zorlamak, sistematik olarak soykırımın başka bir biçimidir.”

İbrahim Yüksel, Türk devletinin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a dönük tecrit sistemine karşı zindanlarda direnişin devam ettiğini de hatırlatarak, “Önder Apo için başlatılan özgürlük nöbeti Strasburg’da 12. yılını, Cenevre’de ise 3. yılını geride bıraktı. Birleşmiş Milletler ve Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) başta olmak üzere tüm uluslararası kuruluşlara bir kez daha çağrıda bulunuyoruz. Önder Apo ve tüm Kurdistan halkına uygulanan bu tecrit ve soykırım sistemi bir an önce sona ermelidir. Kendi kanunlarınızı uygulayın, işgalci devletin bu soykırım ve işkence sistemini onaylamaktan vazgeçin” dedi. 

Yüksel’in konuşması ardından CDK-S adına hazırlanan Fransızca basın metni Ramazan Baytar tarafından okundu.

‘ÖNDER APO ÖZGÜR OLMALIDIR’

KCKD-E Eşbaşkanlık Divanı adına konuşan Mehmet Aslan ise, Kurdistanlıların 3 yılı aşkın bir süredir BM Ofisi önünde sürdürdüğü oturma eylemini selamlayarak, şöyle devam etti: “Önder Apo, uluslararası komplo ile Türkiye’ye teslim edildiğinden beri tecrit altında, son 40 aydır da hiçbir haber alamıyoruz. Kürt halkı tecride karşı sürekli meydanlarda olmuştur. Bu tecrit sona erene kadar da alanlarda olacak. Artık Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü sağlanmalıdır.”

‘MÜCADELEMİZ SÜRECEK’

Son olarak İsviçre Kürt Kadınlar Birliği (YJK-S) adına Hatice Kandal söz aldı. Hatice Kandal, “Biz Kürt kadınları olarak Önderliğimiz fiziki olarak özgür oluncaya kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Türk devleti Kürt halkının her şeyine düşman. İşte daha iki gün önce çıkan yangında insanlarımız yandı, doğa tahrip edildi. Bütün bu saldırılara karşı mücadelemiz sürecek” diye vurguladı.

Konuşmaların ardından 25 Ocak 2021'den bu yana her çarşamba Nations meydanında açılan eylem çadırı ziyaret edildi.