Türk cezaevlerindeki siyasi tutsakların yürüttüğü açlık grevini sahiplenmek amacıyla Kıbrıs’ın Limassol kentinde başlatılan açlık grevinin ikinci grup devraldı. Theofilos Kürt Kültür Merkezi’nde başlatılan açlık grevine ziyaretler sürerken, Kıbrıs medyası ise yoğun ilgi göstererek haberlerinde geniş yer verdi. 

Açlık grevini ziyaret edenler arasında EDEK Partisi Milletvekili Kostis Efstathiu, yaptığı konuşmada Kürt halkının meşru ve demokratik mücadelesine karşı Türk devletinin katliamcı ve işgalci politikalar sergilediğini belirterek, “Kürt halkının lideri olan Abdullah Öcalan’a dönük tecrit hukuk dışıdır. Uluslararası hukuka rağmen Kürtlerin liderinin tecrit altında tutulması kabul edilemez” dedi.

Efstathiu, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Ortadoğu barışında ve demokratik gelişiminde önemli bir rol oynadığına dikkat çekti. Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kabul edilemez olduğunu ifade eden Efstathiu, tecride karşı Avrupa Parlamentosu’nun (AP) temel gündemi haline gelmesi için çalışmalar başlatacaklarını ifade etti. 

EFSTATİU’DAN KAMPANYAYA DESTEK

“Zamanı geldi Önder Apo’ya özgürlük” kampanyası kapsamında Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği’ne gönderilmek üzere başlatılan mektup kampanyasına da destek verdiğini belirten Efstathiu, mektubu imzalayarak kampanyaya katıldı. 

Kürt Halk Meclisi Dış İlişkiler Komisyonunda Kıbrıs Milletvekili Efstathiu’ya Türk devletinin işlediği savaş suçları ve insan hakları ihlal raporlarının yer aldığı bir dosya sundu. 

Açlık grevinin ikinci grubunda yer alan Kürt siyasetçi Lezgin Serhat ise eylemlerinin amacını aktararak, başta Kürt halkı olmak üzere Ortadoğu halklarının Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın esaretini artık kabul etmediğini vurguladı. Zindanlar da başlayan direnişin gün geçtikçe “Zamanı geldi” şiarı ile büyük bir direniş ve sonuç alma sürecine dönüştüğünü vurgulayan Lezgin Serhat, AKP-MHP faşist iktidarının ancak halkların devrimci tutumu ile yıkılacağının altını çizdi. 

Kıbrıs’ta Kürtler bir yandan açlık grevi eylemini sürdürürken, diğer yandan 15 Şubat komplosunun yıl dönümü dolayısıyla büyük bir yürüyüş hazırlığını da başlatmış durumda. ‘Zamanı geldi’ kampanyası kapsamında da yüzlerce mektubun BM’ye gönderilmesi için yoğun bir çalışma yürüten Halk Meclisi, şu ana kadar birçok siyasetçi ve sivil toplum örgütü ile Kürtlerin durumuna ilişkin görüşmeler gerçekleştirdi.