Mezopotamya İnançlar Platformu: Önder Apo insanlığın umuduna dönüştü'

Mezopotamya İnançlar Platformu, uluslararası komploya dikkat çekerek, "Hem PKK hem de Önder Apo bugün insanlığın umuduna dönüşmüştür" dedi.

Mezopotamya İnançlar Platformu, Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’a dönük uluslararası komplonun yıl dönümü vesilesiyle yazılı açıklama yaptı.
Küresel gelişmelerin komplonun devam ettiğini gösterdiğine dikkat çeken Platform, Bakur Kürdistan’ da kentlerin yakılıp yıkılması, demokratik siyasetin tasfiye edilmek istenmesi, on binlerin tutsak, yüz binlerin yerinden yurdundan edilmesi, Rojava’ nın işgal edilmek istenmesi, Şengal, Maxmûr ve Kandil’ e dönük saldırı ve kuşatma girişimleri ile Kürt Halk Önderliği üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit ve işkence uluslararası komplonun devam ettiğini gösteren gelişmelerdir" dedi.

'ARTIK SORUN BÖLGESEL VE KÜRESELDİR'

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Sanayi devrimi sürecinde coğrafi parçalanmışlık nedeni ile uluslaşmasını tamamlayamayan Kürtler, Sykes-Picot ile bu kez dörde parçalanınca, son yüz yılda dört egemen devletin katliam ve soykırımına uğrarlar. Dörde parçalanan Kürdistan'da ulusal kimlik yerine bölgesel hassasiyet, yerel, mezhepsel, aile ve aşiretsel duyarlıklar yaşanmaya başlanınca, uluslaşma süreci ciddi düzeyde sekteye uğrar. Bu nedenle mücadeleler yerel ve lokal kalmış, onlarca itiraz ve silahlı kalkışma kanla bastırılmış, soykırım yaşatılmıştır. Ulus devletin inkar ve soykırım politikasının dorukta olduğu bir dönemde, PKK itiraz ederek ve ayağa kalkmıştı. Özgür Kürdistan için dört parçadan Kürtleri birleştirmiş, parça yerine bütünü, aile ve aşiret yerine ulusu, din ve inanç yerine demokratik ulusun çoklu kimliğini ve çoklu kültürünü esas alan PKK tarihi destansı gelişmelere öncülük ederek Kürt uluslaşmasını dünyanın gündemine taşırmıştır. Artık Kürt Statüsü tek tek ülke sorunu olmaktan çıkmış, bölgesel ve küresel boyut kazanmıştır.

'HALKIMIZIN İRADESİ KIRILMAK İSTENDİ'

Devletçi egemenlikçi sisteme itirazı ile ayağa kalkan PKK ve onun önderliği, bu nedenle hem dört egemenlikçi devlet, hem de küresel emperyalist sistem tarafından ‘düşman’ görülerek, Nato Gladyosunun inisiyatifi ile 9 Ekim’de uluslararası komplo geliştirilir. ABD ve Nato’ nun desteği ile Kürt Halk Önderi esaret altına alınarak Türk devletine teslim edilir. Türk devleti, tarih boyunca Kürt önderlerine yaptıkları gibi, vücudu başsız, hareketi ve halkı önderliksiz bırakmak için Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ ı 15 Şubat 1999’ dan beri İmralı’ da ağırlaştırılmış tecrit ve işkence altında tutarak halklarımızın iradesini kırmak istiyor.

Türk devleti; uluslararası konjonktürü fırsat bilerek askeri, siyasi, kültürel ve diplomatik kuşatma ile hareketi önderliğinden kopartmak, tecrit ve işkence ile halkımıza ve kadim inançlarımıza soykırımı yaşatmak istiyor. Ağırlaştırılmış mutlak tecritte ısrar edenler, bu nedenle Şengal’ de Êzidî halkımıza yeni fermanlar yaşatıyor, Rojava ve Başûr’u işgal etmek istiyor.

'KÜRT HALK ÖNDERİ TARİHİ HALKLARIN LEHİNE ÇEVİRDİ'

Kapitalist moderniteye karşı demokratik modernite ile halklar ve inançlar lehine tarihi tersine çeviren Kürt Halk Önderi bu nedenle 23 yıldır işkence ve mutlak tecrit altındadır. Ulus devletlerin katliam ve soykırımlarına maruz kalan Mezopotamya’nın kadim halkları ve inançları, Kürt Halk Önderi'nin, Demokratik Ulus projesi ile nefes almış, özgür yaşamda buluşmuş, demokratik konfederal sistemde kendi meclisleri ile kendi kendilerini yönetmeye başlamışlardır. Devletçi sistemin hiyerarşisi yerine demokratik konfederal sistemin demokratik ulus paradigması ile devlet ve iktidar dışı Êzîdî, Enel-Haq, Rêya Heq, Hewraman, Yarsan ve Feyle inanç sahipleri başta olmak üzere, Demokratik İslam ve farklı dinlerden ve etnisiteden halklar ve inançlar birlikte kazanacaklarının bilincine varmış, devlet ve iktidarlara karşı kendi Özgür Yaşamlarını ete kemiğe büründürmenin mutluluğunu yaşamaktadırlar.
Kürt Halk Önderi; devlet ve iktidara giden yolu değil, eşitsizlerin eşitliğine dayalı insan toplumsallığını mazlumların gündemine taşırmakla kalmamış, kurtuluşun yolunu da göstermiştir. Kürt Halk Önderi, kapitalist moderniteye karşı demokratik modernitenin fikir babası olması, halkların ve inançların kardeşliğine dayalı demokratik ulusu halkların ve inançların gündemine taşırması, pratik ve politik Önderlik konumunda olması nedeni ile uluslararası komplo ile halkından ve hareketinden koparmak için kendisine mutlak tecrit ve işkence uygulanmaktadır.

'HAKLI VE ONURLU MÜCADELEYİ BÜYÜTELİM'

Dört egemen devlet arasından pay edilen, alt sömürge statüsünden bile yoksun bıraktırılan Kürdistan ve Kürtler bugün dünya ezilenlerinin ve uluslararası ilişkilerin önemli gündemlerin başında geliyorlarsa, bu Sayın Abdullah Öcalan ve kurucusu, başkanı olduğu PKK sayesindedir. Uzun yılların büyük emekleri ve soluksuz tarihi destansı mücadelesi sayesinde hem PKK, hem de Önder Apo bugün insanlığın umuduna dönüşmüştür. Kürt Halk Önderi sadece Kürtlerin değil dünya devriminin en önemli politik, ideolojik ve felsefik önderi konumundayken özgürlüğüne kavuştuğunda kazanan Kürtler, kazanan insanlık olacaktır. Mutlak tecridi ve işkenceyi kırmak, işgali ve faşizmi yenilgiye uğratmakla, Önder Apo'yu özgürleştirmek birbirini tamamlayan süreçler bütünüdür. Özgür Kürdistan ve Özgür İnsanlık için Mezopotamya’nın kadim halkları ve inançları olarak bizler, 'Şimdi Özgür Önderlik ve Özgür Kürdistan Zamanıdır' diyor, tüm Kürtleri haklı ve onurlu mücadeleye davet ediyoruz."