Almanya’da enternasyonalistler ve gençler öncülüğünde Uluslararası Komplo’ya karşı yapılan eylem kötü hava koşulları altında 5 günü geride bıraktı. Yaklaşık 150 kişinin katıldığı eyleme 15’i İspanya ve Katalan bölgesi, 25’i Almanya’dan olmak üzere 40 enternasyonalist de katılıyor. Enternasyonalist gençlerden birisi de 21 yaşındaki Pablo Vazquez. Beş günlük yolculuk ardından Kanarya Adaları’ndan gelen Pablo, Uzun Yürüyüş eyleminde ikinci kez neden yer aldığını “Ülkemizde, gerçeğimizde olmayan bir şey burada var: umut! Burada yeni bir dünya inşası için umut var. Bu da bana güç veriyor” sözleriyle açıklıyor.

NE OLURSA OLSUN GELECEĞİZ

Bu yılki Uzun Yürüyüş eylemi, salgın nedeni ile 13 Şubat’a kadar her gün başka bir kentte yapılacak yürüyüş ve mitinglerle sürüyor. Tertip Komitesi, salgından kaynaklı Avrupa’nın birçok yerinden katılmak isteyen enternasyonalistlere bu yılki yürüyüşte yer alamayacaklarını bildirmiş. Bu durum, İspanya ve Katalan bölgesindeki enternasyonalistlere de iletilmiş. Ancak aralarında Pablo Vazquez’in de bulunduğu 15 kişilik grup "Biz koşullar ne olursa olsun geleceğiz" diyerek uzun ve meşakkatli bir yolculuğu da göze alarak yola çıkmışlar.

İKİNCİ KEZ KATILIYOR

Uzun Yürüyüşe ikinci kez katılan Pablo, 5 günlük yolculuk ardından yürüyüş kafilesine katılmış. Kanarya Adaları Özerk Bölgesi’nin en büyük adası Tenerife’den yola çıkan Pablo “Önce deniz yoluyla Velve yani Güney İspanya'ya gittim. Oradan otobüse bindim ve kara yoluyla Madrid'e geldim. Madrid'den başka otobüse aktarma yaparak Fransa/Metz'e gittim. Daha sonra ise Almanya’nın Frankfurt kentine geldim” diyerek yolculuğunu anlatıyor.

Pablo neden bu yolu göze aldığını şöyle anlatıyor: “İçinde bulunduğumuz dönem global olarak zorlu bir süreç. Dünyada iktidar gün geçtikçe büyüyor ve toplumsal gözeneklere dağılarak yerleşiyor. Bu iktidar olgusuna karşı evimizde oturmak yerine, yayılmasını engellemek için ayaklanmamız gerekiyor. Koronaya, soğuğa rağmen buradayım. Ülkemizde, gerçeğimizde olmayan bir şey burada var: Umut! Burada yeni bir dünya inşası için umut var. Bu da bana güç veriyor.”

ROJAVA SİSTEMİ ÖRNEKk

Sosyal demokrat bir aileden gelen Pablo, Kürt Özgürlük Hareketi’ni ise birçok enternasyonalist gibi Rojava devrimi sürecinde tanımış. Pablo kendisi için Rojava’nın önemini şu sözlerle anlatıyor: “Rojava'da gelişen durum benim için çok büyük örnek teşkil ediyor. Dünyadaki farklı ülkelerde çeşit çeşit iktidar tarzları var. Ama Rojava’daki demokratik konfederalizm yapısı daha farklı, tüm dünyanın örnek alması gereken bir sistem. Özellikle toplumsallaşmada, kadının devrimdeki rolü bugüne kadar hiçbir sistemde olmadığı kadar büyük."

ABDULLAH ÖCALAN BİR İDEOLOG

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın kitaplarını okuduğunu ve fikirlerinden çok etkilendiğini de belirten Pablo, “Tarih üzerine yaptığı değerlendirmeler birçok kişiden farklı. Özellikle ataerkil sisteme ilişkin analizi çok etkileyici. Abdullah Öcalan klasik tarihçiler gibi bilindik şeyleri yazmıyor. O bir ideolog, düşünce üretiyor. Ürettiği fikirlerden çok etkilendim” diyor.

ÖNDER APO'YA ÖZGÜRLÜK

Türkiye zindanlarında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için süren açlık grevlerine de dikkat çeken Pablo, “Türkiye zindanlarında koşullar çok kötü ve barbarca. Başta Önder Apo olmak üzere politik tutsakların özgürlüğünü istiyorum. Açlık grevinde olanları destekliyorum. İnsanların inançları, düşünceleri uğruna yaşamlarını vermeleri çok büyük bir direniştir” diye ekliyor.

KÜRT AİLELER AĞIRLIYOR

Hanau, Frankfurt, Mainz ve Darmstadt ardından dün Mannheim’a varan eylemciler akşamları ise geçtikleri kentlerdeki Kürdistanlılar tarafından ağırlanıyor. "Bize evlerinin kapılarını açan Kürt aileleri tanışmak benim için çok özel bir durum" diyen Pablo şöyle devam ediyor: “Aile ilişkilerini, yaşam tarzları öğreniyorum. Aile olarak insanların bu eylemde olması çok büyük bir mücadelenin olduğunu bana/bizlere gösteriyor. İnsan ilişkileri açısından çok sıcak bir ortam var. Kürt aileler her şeylerini bizimle paylaşıyorlar. Dayanışmacı özellikleri var. Oysa dışarıda birçok insan kendini kurtarma peşinde. Çevrelerini düşünmüyorlar. Bu ortam yeni bir yaşamı kurma, inşa etme yönündeki amacımızın yaşam bulması için önemli bir nokta. Bu nedenle ilişkilerimiz gelişiyor, güçleniyor."

Kaynak: Yeni Özgür Politika