Almanya’da yapılan bir araştırmaya göre her beş kişiden birinin medyaya bakış açısı ırkçı-popülist hareketlerle aynı iken, devlete ait televizyon ve radyolar en çok güvenilen bilgi kaynakları olarak görülüyor. Ancak toplumun sadece yarısı medyada yer alan haberlerin ‘güvenilir’ olduğu görüşünde.

Infratest Dimap şirketi tarafından yapılan ankete göre, basın yayın organlarının yabancı düşmanlarının sürekli olarak öne çıkardığı gibi ‘Yalancı Basın (Lügenpresse)’ olarak değerlendirenlerin oranı yüzde 20’yi buluyor. Bu kişiler, ‘yalancı basın’ terimini gazete, radyo ve televizyon kanalları söz konusu olduğu zaman kullandıklarnı beyan ettiler.

Ankete katılanların büyük bir kısmı ise özellikle yabancı düşmanı Pegida yürüyüşlerinde kullanılan ‘yalancı basın’ terimini benimsemediklerini dile getiriyor. Katılımcıların yüzde 72’si buna karşı çıkıyor.

Ancak ankete katılan Almanların sadece yarısına yakını medyanın verdiği bilgilere itibar ettiğini söyledi. Yüzde 42’lik bir bölümü ise medyanın ‘güvenilirlik’ sorunu olduğu görüşünde.

DEVLET RADYO VE TELEVİZYONLARINA GÜVEN DAHA FAZLA

Medya organlarının en fazla güvenilenleri arasında devlet televizyonları ile radyoları geliyor. Ankete katılanların yüzde 72’si kamuya ait radyolara, yüzde 71’i ise yine kamuya ait televizyon kanallarına itibar ettiğini beyan etti. Ancak buna rağmen, devlete ait radyo kanallarını temel enformasyon kaynağı olarak kullanan katılımcıların oranı sadece yüzde 8 iken, televizyon kanallarında bu oran sadece yüzde 30’larda kalıyor.

Özel televizyon kanallarını güvenilir bulanların oranı yüzde 31’de kalırken, günlük gazetelere olan güven ise 68 ile daha yüksek oldu.

İnternete olan güven ise yine oldukça düşük ve her üç katılımcıdan sadece biri interneti güvenilir bulduğunu kaydetti.

‘YALANCI BASIN’ DİYENLERİN YARISI POPÜLİST AfD SEÇMENİ

Ankette dikkat çeken bir diğer nokta ise, medya organlarına güvenin özellikle sağ-popülist parti seçmenlerinde az olması. Medyayı ‘yalancı basın’ olarak algılayan yüzde 20’lik kesimin yarıya yakını, ilk seçimlerde Almanya İçin Alternatif (AfD) adlı partiye oy vereceğini söyledi. AfD, Euro para birimine karşı çıkmanın yanı sıra mülteciler başta olmak üzere yabancılara ilişkin konulardaki sert tavrıyla biliniyor.