İran etrafındaki çember daralıyor

İran üzerindeki ekonomik ve siyasi kuşatma derinleşiyor. ABD’nin İran’ın petrol sektörünü hedef alan yaptırımları 4 Kasım’dan itibaren uygulamaya giriyor.

ABD ile İran arasında uzun süreden beridir yaşanan gerginlik Mayıs ayında ABD’nin tek taraflı nükleer eneriji anlaşmasından çekilmesinin ardından yeni bir boyuta taşındı.

Washington, 2015’te Viyana’da imzalanan nükleer anlaşmadan çekilmekle birlikte ekonomik yaptırımlara geri döndü. Yaptırımların en ağırı 4 Kasım’da uygulamaya konuluyor. Bu kez hedefte İran’ın temel gelir kaynağı olan petrol sektörü var.

TAHRAN’IN EN BÜYÜK MÜŞTERİSİ ÇİN’DEN GERİ ADIM MI?

Birçok ülke bu karara karşı çıkıyor gibi görünse de, özellikle büyük şirketler ABD ile karşı karşıya gelmeyi göze alamıyor. 4 Kasım yaklaştıkça bazı ülkelerin İran’dan petrol alımlarını durdurması yada sınırlandırması yönünde açıklamalar da geldi.

Çin Halk Cumhuriyeti de hafta içerisinde iki şirketin, bundan sonra İran’dan petrol alımından kaçınması gerektiği yönünde bir karar aldı.

Çin hükümetinin, China National Petroleum Corp. ile Sinopec grubundan, İran'dan petrol alımlarını durdurmasını istediği bildirildi.

Bazı kaynaklar bu kararın geçici olduğunu ve ABD ile müzakerelerin sonucuna göre alımların devam edebileceği yada tamamen durdurabileceğini belirtiyor. Diğer bazı kaynaklara göre de ABD’nin yaptırımları en çok Çin’in işine yarayacak. Zira petrol akışının büyük bir iştahı Çin’e kayabileceği iddia ediliyor.

HİNDİSTAN İTAHALATLARI AZALTTI

Hindistan da 4 Kasım gelmeden petrol alımlarını sınırlandırdı. Hint hükümeti, petrol rafinerilerinden İran brüt petrolü ithalatını durdurmalarını istediklerini savundu. Ancak Hint rafinerilerinin çoğu, ithalatları azalttı. Dünyanın üçüncü büyük petrol ithalatçısı olan Hindistan, Çin’den sonra Tahran’ın ikinci büyük müşterisi olarak dikkat çekiyor. Hindistan, İran’ın güney doğusundaki Şabahar liman inşaatına da katılıyor. Bu limanın 2019’a kadar operasyonel olması bekleniyor. Ancak Hindistan aynı zamanda kendi stratejik çıkarlarını geliştirmek için ABD ile de işbirliği yapıyor. Hindistan kısa bir süre önce Washington ile askeri iletişim anlaşması imzaladı.

KERKÜK’TAN İRAN’A PETROL DURDURULDU

Öte yandan Irak’ta Adıl Abdulmehdi’nin başbakanlığında yeni kurulan ve ilk bakanlar kurulu toplantısını önceki gün gerçekleştiren Irak hükümeti de bu yönlü bir adım attı.

Alınan ilk kararlar arasında Kerkük’ten İran’a gönderilen ham petrollerin durdurulması yer alıyor.

Irak Patrol Bakanlığı’na yakın kaynaklar, Bağdat hükümetinin Kerkük’ten İran’a ham petrol ihracatını durdruma kararı aldığını açıkladı. Irak hükümetinin ABD yaptırımlarından etkilenmemek için böyle bir karar aldığı belirtiliyor.

PETROL İHRACATI AZALDI

ABD yaptırımları daha başlamadan İran’ın petrol ihracatları da azaldı. Enerji üzerine Amerikan Bilgi ajansı EIA, İran brüt petrol ihracatlarının haziran ayında günde 2.7 milyon varille zirve yaptıktan sonra, Eylül ayında 1.9 milyon varile düştüğünü bildirdi. Bu durumun sadece Amerikan yaptırımları ile bağlantılı olup olmadığı net olarak ifade edilemese de, petrol ihracatlarındaki düşüş yaptırımlarla aynı döneme denk geldi.

HİZBULLAH’A DA YAPTIRIM

ABD bir yandan İran’a yönelik baskılarını arttırırken, diğer yandan İran’ın desteklediği grupları da hedefliyor. Trump, hafta içerisinde Hizbullah’a yaptırımlar uygulayan yeni bir yasa tasarısını imzaladı.

AB’DEN ANTİ-BOYKOT MEKANİZMASI

Avrupa Birliği ise yaptırımlardan kaçınmanın yollarını arıyor. Avrupa Birliği kısa bir süre önce, ABD yaptırımlarından kaçınmak için sıradışı bir mali mekanizma devreye koydu. Bu karar, Rusya, Fransa, Çin, Almanya, İngiltere, Avrupa Birliği ve İran tarafından ortak bir açıklama ile duyuruldu. Avrupalılar bir “barter” (trampa) sistemi kurdu. Bu sistem, para kullanmaksızın ürünlerin değişimiyle (takas) yapılan ticaret olarak biliniyor. Alacak-verece ilişkisi firmaların kendi aralarında değil, barter havuzuna doğru yapılıyor. Ancak bu sistemin ne kadar etkili olacağı henüz bilinmiyor.