Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Hazine Bakanı Steven Mnuchin, İran’ın önde gelen 18 bankasının kara listeye alındığını duyurdu. Amaçlarının İran bankalarının ‘yasadışı biçimde Amerikan dolarına erişimini engellemek’ olduğunu iddia eden Mnuchin, “Yaptırımlarımız İran ‘terörist faaliyetleri desteklemeyi’ bırakana ve nükleer programlarına son verene kadar devam edecek” diye konuştu.

İRAN: AÇLIĞA MAHKUM ETMEK İNSANLIK SUÇU

ABD yönetiminin açıklamasına cevap veren İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif ise, yaptırımların Covid-19 salgınının sürdüğü bir dönemde ilaç ve gıda alımına imkân tanıyan ‘son kanalları’ kesmeyi amaçladığını savundu. İran’ın ‘açlığa mahkûm edilmek’ istendiğini iddia eden Zarif, “İranlılar bu son kötülükten de sağ çıkacaklardır. Ama bir halkı aç bırakmak için komplo kurmak, insanlığa karşı suçtur” diye konuştu.

Konuya ilişkin görüşlerini açıklayan Atlantic Council adlı düşünce kuruluşundan Barbara Slavin, Amerikan yönetimini ‘sadist’ olmakla suçladı. Donald Trump’ın hayata geçirdiği yaptırımların İran hükümetinin ‘diz çökmesine’ hizmet etmeyeceğini savunan Slavin, “Ancak sıradan insanları zayıflatacak, kara borsayı cesaretlendirecek ve uzun vadede dolar üzerine kurulu bu yaptırımları boşa çıkaracaktır” dedi.

Kimi kesimler ise, son yaptırımların İran’a yönelik halen ‘baskı imkanlarının’ olduğunu savunuyor.

ABD Başkanı Donald Trump, 2018 yılında aldığı bir kararla 2015’te İran’la imzalanan nükleer anlaşmasından çekildiğini duyurmuştu. Bu karar sonrasında İran’a yönelik yaptırımlar aşamalı olarak tekrar devreye konmuştu. Anlaşma, İran’ın nükleer tesislerini uluslararası denetçilere açması kaydıyla önceki yıllarda devreye konan uluslararası yaptırımların kaldırılmasına imkân tanıyordu.