Gaz bakımından zengin körfez ülkesi Katar, Dünya Kupası öncesinde, sırasında ve sonrasında insan hakları sicili ve göçmen işçilere yönelik muamelesi nedeniyle yoğun eleştiriler aldı. Tepkilerin artması üzerine Katar, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) yardımıyla çalışma yasalarını elden geçirerek asgari ücret ile sağlık ve güvenlik reformlarını hayata geçirdi ve tartışmalı "Kafala" sponsorluk sistemini lağvetti.

Ancak Uluslararası Af Örgütü Ekonomik ve Sosyal Adalet Programı Direktörü Steve Cockburn'e göre "Katar'ın bu reformları uygulamaması ya da güçlendirmemesi, işçiler için olası faydaları ciddi şekilde tehlikeye atıyor".

Cockburn, "Hükümet işçileri koruma taahhüdünü acilen yenilemeli, Fifa ve Katar da mağdur olan herkes için telafi planları üzerinde anlaşmaya varmalıdır" diye ekledi.

Af Örgütü ve diğer insan hakları grupları defalarca Katar'a ve dünya futbolunun yönetim organına Dünya Kupası şantiyelerinde ölen işçilerin aileleri ve yaralılar için bir fon oluşturmaları çağrısında bulundu.

Katar, insan hakları aktivistlerinin binlerce olduğunu tahmin ettiği şantiyelerindeki kaza sonucu ölümlerin sayısına itiraz ederken, kendisini eleştirenleri çifte standart uygulamakla suçluyor.

Cockburn, "Bugün, turnuvadan bir yıl sonra, tüm bu yanlışları düzeltmek için çok az şey yapıldı, ancak 2022 Dünya Kupası'nı mümkün kılan işçiler unutulmamalı" dedi.

Af Örgütü, hayat pahalılığındaki artışa rağmen asgari ücretin 2021'deki seviyesinde tutulmasını eleştirerek, ücretlerin ödenmemesi ve işçilerin farklı işler arasındaki hareketliliği açısından eksikliklerin devam ettiğini söyledi.

ILO'nun Katar'daki ofisi bu hafta başında yayınladığı bir raporda, işverenlerin iş değiştirmek isteyen işçilere karşı misilleme yaptığı, ikamet vizelerinin iptal edildiği ya da kaçma suçlamasında bulunulduğu vakalara dikkat çekti.

Ancak örgüt, bu tür vakalara ilişkin şikayetlerin "önceki yıllara kıyasla önemli ölçüde azaldığına" işaret etti.

Af Örgütü'nün açıklamasına tepki gösteren bir hükümet organı olan Katar Uluslararası Medya Bürosu, Dünya Kupası'nın ülkedeki sosyal reformları "hızlandırdığını" ve "kalıcı bir miras" bıraktığını savundu.

Büro, yapılan reformların "bir sistemin nasıl başarılı bir şekilde elden geçirilebileceğine dair diğer ülkelere örnek teşkil ettiğini" ve "mevcut reformların tam olarak uygulanmaya devam ettiğini" belirtti.

2034'te Dünya Kupası'na ev sahipliği yapmak isteyen Suudi Arabistan, önde gelen hak örgütleri tarafından insan hakları konusunda taahhütlerde bulunmaya davet ediliyor.

Af Örgütü konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: "2022 Dünya Kupası ile bağlantılı suiistimaller spor kurumlarına, etkinlik düzenlenirken alınan kararların merkezinde her zaman insan haklarının yer alması gerektiğini hatırlatmalıdır.”