Üç ülke Kazakistan’ın başkenti Astana’da bir araya geldi. Bu görüşmeler, Suriye krizinin başından bu yana 20’nci kez düzenleniyor. Bugüne kadar ki tüm görüşmeler başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

Krizin derinleşmesinin temel aktörlerinden olan işgalci pozisyonundaki Türk devleti, Astana’daki ilk görüşmesini İran heyeti ile yaptı.

Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen de görüşmelere katılırken, Ürdün, Irak ve Lübnan ise gözlemci statüsünde heyetler gönderdi.

İki gün sürecek toplantılarda Suriye eksenli bölgesel durumun değişimi ve sahadaki gelişmeler ele alınacak. Suriyeli mültecilerin dönüşleri için koşulların oluşturulması da gündem maddeleri arasında yer alıyor.

Müzakerelerde özellikle Türkiye, Rusya ve İran Dışişleri bakan yardımcıları ile Suriye arasında Suriye-Türkiye ilişkilerinin “normalleştirilmesine” yönelik 'yol haritası' üzerinde dörtlü bir istişare toplantısı da yapılması bekleniyor.

Heyetlerle bir araya gelen Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov, "Biz şu anda Şam ile Ankara ilişkilerinin normalleştirilmesiyle ilgileniyoruz. Bu çok önemli bir süreç. Aradan geçen 12 yılda pek çok sorun birikti. 10 Mayıs’ta Moskova’da Dışişleri Bakanları bir araya geldi. Şimdi de bu sürecin 'yol haritası' üzerine çalışıyoruz" dedi.

Bu son müzakereler savaşın başından bu yana Arap dünyasında Şam üzerindeki tecridin kırılarak, Suriye’nin Arap Birliği’ne dahil edilmesi sonrasına denk geldi.

Benzer şekilde İran da bölgesel rakibi Suudi Arabistan ile yakınlaşma sürecine girdi. Her iki ülke karşılıklı olarak büyükelçiliklerini açtıklarını duyurdu.

Türk devleti halen Kuzey ve Doğu Suriye’de, sınır boyunca geniş bir alanı işgal altında bulunduruyor. Bu işgal alanlarında tam bir terör rejimi kurulmuş durumda.

Türk devletinin işgali ve çete gruplarını hamiliğini üstlenmeyi sürdürdüğü koşullarında Şam ile nasıl bir müzakere yürütüleceği henüz netleşmedi.