Ülke genelinde sağ eğilimli sivil toplum kuruluşlarının çağrısıyla yüz binlerce kişi sokaklara çıkarak, Roussef’in istifasını istedi.

Petrobras şirketindeki rüşvet skandalının yanı sıra Devlet Başkanı Dilma Roussef’e yönelik kamu bütçesine ait verileri ‘makyajlama’ suçlamaları ülkedeki krizi daha da derinleştiriyor.

Roussef’in selefi Lula da Silva’nın da soruşturmaya dahil edilmesi ardından, İşçi Partisi (PT) üyesi devlet başkanına yönelik baskılar artıyor.

Sağcı ‘sivil toplum derneklerinin’ çağrısıyla ülkedeki yaklaşık 400 kentte Dilma Roussef’in istifasını isteyen gösteriler düzenlendi. Gösterilerin en geniş katılımlısının düzenlendiği Rio de Janerio’da polis katılıma ilişkin rakam vermezken, organizatörler 700 bin ila 1 milyon arasında kişinin katıldığını savundu.

Başkent Brasilia’da ise polisin verdiği bilgilere göre 100 bin kişi gösterilere katıldı.

4 Mart’ta Petrobras soruşturması kapsamında ifadesi alınan Lula da Silva’nın evinin olduğu Sao Paulo’da ise İşçi Partisi taraftarları gösteri düzenledi. Parti taraftarları ellerinde ‘darbeye izin vermeyeceğiz’ yazılı pankartlar taşıdılar.

Brezilya’da geçtiğimiz yıl patlak veren Petrobras skandalı nedeniyle Roussef ve da Silva’nın da üyesi olduğu İşçi Partisi (PT) iktidarı zor dönemler yaşıyor. Skandal Petrobras’ın yanı sıra birçok inşaat şirketine de sıçramış, hükümetin birçok üyesinin de rüşvet ve yolsuzluklarda adı geçmişti.

Lula da Silva 2002 yılında devlet başkanlığı seçimlerini kazanmış, 2006 yılında yeniden seçilmişti. Silva’dan sonra devlet başkanlığını iki dönem üst üste halen görevde olan Dilma Roussef kazanmıştı.