Pekin Üniversitesi uzmanlarından Li Bengang öncülüğünde yapılan ve Nature dergisinde yayınlanan araştırmaya göre, Çin’in küresel ısınmaya yol açan emisyonlardaki payı yüzde 12 civarında. 

Bu hesaplama için sanayi devriminin öncesine, yani 1750 ve 2010 yılları arasındaki dönem temel alınırken, Çin’in bazı emisyonlarının atmosferi ısıtırken, bazılarının ise soğuttuğu belirtildi. 

Çin’in iklimsel değişikliklerdeki payının ‘nispeten stabil’ olduğu vurgulanan araştırmada, bugüne kadar bu oranın kesin olarak bilinmediği hatırlatıldı. Araştırmayı yöneten Li Bengang, bu sayede iklim müzakereleri için ‘objektif bir temel’ oluşturulabileceğini vurguladı. 

Çin’in atmosfere saldığı gazların tümünün sıcaklığı arttırmadığı belirtilen araştırmada, bazı partiküllerin soğutma etkisi yaptığı kaydedildi. 

Araştırmada, dünya nüfusunun beşte birine yakınının yaşadığı Çin’de sanayileşmenin hız kazandığı 1980’li yıllardan itibaren ciddi bir ormanlık alan oluşturma çabası olduğu dile getirildi. Ormanların karbondioksitleri emmesi sayesinde atmosfere daha az salındığı tespiti yapıldı. 

Çin’deki kükürtdioksit salınımlarının azalması halinde küresel ısınmanın artacağı kaydedilen araştırmada, bu nedenle öncelikli olarak karışım gazlar ile is parçacıklarının salınımının azaltılması gerektiği savunuldu.