Fransa tartışmalı nükleer santralleri yaygınlaştırma peşinde

Dünyada giderek daha fazla tepkiye neden olan ve tehlikeler barındıran nükleer enerjiden vazgeçmeyen Fransa, ‘yeni nesil’ olarak adlandırılan santrallerin sayısının artacağını duyurdu.

Dünyada giderek daha fazla tepkiye neden olan ve tehlikeler barındıran nükleer enerjiden vazgeçmeyen Fransa, ‘yeni nesil’ olarak adlandırılan santrallerin sayısının artacağını duyurdu. Fransız EDF şirketi, ülkede 2030 yılına kadar inşa edilecek reaktörlerin yanı sıra başka ülkelerde de reaktör inşasının devam edeceğini duyurdu. 

Geçtiğimiz yıl çelik basınç kazanının hasarlı olduğu ortaya çıkan Flamanville yeni nesil EPR nükleer santral inşaatının 2018’e kadar biteceği duyuruldu. Fransız elektrik üretim ve dağıtım şirketi EDF temsilcisi Xavier Ursat, Manş Denizi kıyısındaki Flamanville’deki reaktörlerin yüzde 80 oranında tamamlandığını söyledi. 

Ülkesinin tartışmalara neden olan nükleer santral inşaasının devam edeceğini de vurgulayan Ursat, 2030 yılına kadar ‘yeni nesil EPR’ türü reaktörlere yenilerinin ekleneceğini kaydetti. Ursat, Büyük Britanya’da planlanan reaktörlere ek olarak başka ülkelerde de reaktör yapımlarının olacağı bilgisini verdi. 

EDF temsilcisi, özellikle Japon Mitsubishi şirketi ile Fransız Areva şirketinin ortaklığına güvendiklerini söylerken, nükleer için daha fazla finansman desteği istedi. 

Tartışmalara yol açan Flamanville Nükleer Santrali inşaatı 2007 yılında başlamış ve 2012 yılında bitmesi gerekiyordu. Ancak inşaat sırasında birçok hasar ortaya çıkmıştı. Buna rağmen Nükleer Güvenlik Kurumu (ASN) tarafından yapılması gereken kontroller yapılmadan inşaata devam edilmişti. 

Fransa, toplamda 57 reaktör ile ABD’den sonra en fazla nükleer enerji üretimine sahip ülke konumunda ve nükleer teknolojiyi diğer ülkelere satmaya çabalıyor. 

Her ne kadar atmosfere gaz salınımı noktasında petrol ve kömüre oranla ‘çevreci’ diye benimsense de, nükleer santrallerin kendisi Çernobil ve Fukuşima faciaları nedeniyle oldukça tehlikeli. Ayrıca nükleer santrallerden geriye kalan yüksek radyasyonlu atıkların güvenli bir biçimde yer altında depolanması gerekiyor. 

Nükleer atıkların binlerce yıl sürecek bir şekilde ve jeolojik olaylara maruz kalmayacak bölgelerde depolanmaları şart.