ICJ Şam hükümetinden işkenceye derhal son vermesini istedi
BM'nin en yüksek yargı organı Uluslararası Adalet Divanı, Suriye'ye işkence ile zalim ve aşağılayıcı muameleye son verme emri verdi.
BM'nin en yüksek yargı organı Uluslararası Adalet Divanı, Suriye'ye işkence ile zalim ve aşağılayıcı muameleye son verme emri verdi.
Uluslararası Adalet Divanı (ICJ) perşembe günü yaptığı açıklamada, "Suriye Arap Cumhuriyeti (...) işkence ve diğer zalimane, insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele veya cezalandırma eylemlerini önlemek için gücü dâhilindeki tüm tedbirleri almalıdır" dedi.
Mahkeme ayrıca, araştırmacılara göre iç savaş sırasında on binlerce insanın öldüğü Suriye'nin, işkence ve diğer "zalimane, insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele" ile ilgili "tüm kanıtların yok edilmesini önlemek ve korunmasını sağlamak için etkili önlemler alması" gerektiğini belirtti.
Mahkeme'nin kararı, Fransız mahkemelerinin 2013 yılında Suriye'de gerçekleştirilen kimyasal saldırılar nedeniyle insanlığa karşı işlenen suçlara iştirak etmekle suçlanan Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad hakkında uluslararası tutuklama emri çıkarmasından bir gün sonra geldi.
Kanada ve Hollanda, ICJ’ye Suriye hapishanelerindeki işkencenin "acilen" sona erdirilmesi çağrısında bulunmuş ve halen gözaltında tutulanlar için "her günün önemli olduğunu" belirtmişti. Kanada ve Hollanda başvurularında Suriye'de işkencenin "yaygın ve yerleşik (...) olduğunu ve bugün de devam ettiğini" kaydetmişlerdi.
İki ülke yaptıkları ortak açıklamada Suriye'ye "insan hakları ihlalleri sicilinin daha da kötüleşmesini önlemek için bu geçici tedbirleri derhal uygulaması" çağrısında bulundu.
Ekim ayında Lahey'deki ICJ’ye yargıçlar, Suriyeli tutukluların toplu tecavüzleri, sakat bırakmaları ve insanları araba lastiği içerisinde dövmekten oluşan cezaları anlatan tanıklıklarını dinledi.
Mahkemeden "geçici tedbirler" alması, özellikle de Şam'ın ülkedeki işkence ve keyfi gözaltılara son vermesi, cezaevlerini dışarıdan gelen müfettişlere açması ve aileleri yakınlarının akıbeti hakkında bilgilendirmesi talep edildi.
BM İnsan Hakları Konseyi'nin bir raporuna atıfta bulunan iki ülke, "On binlerce insan işkence sonucu öldü ya da öldüğü tahmin ediliyor" diye ekledi.
Ekim ayındaki duruşmalara katılmayan Şam, daha önce davayı "dezenformasyon ve yalan" olarak nitelemiş ve iddiaların "en ufak bir inandırıcılıktan yoksun" olduğunu savunmuştu.
Hollandalı üst düzey temsilcisi René Lefeber 10 Ekim'deki duruşmada "Suriyelilerin yaşamları ve refahı tehlikede ve mahkemenin derhal ilgilenmesini gerektiriyor" demişti.
Merkezi Lahey'de bulunan Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), kurucu anlaşması olan Roma Statüsü'nü onaylamadığı için Suriye'yi soruşturamıyor.
Suriyeli yetkililer mevcut durumda Almanya ve Fransa da dahil olmak üzere birçok ülkede yasal takibata uğramış olsa da, uluslararası adalet ilk kez rejimin iç savaş sırasındaki ihlalleri hakkında karar vermeye çağrılıyor.
ICJ’nin kararları yasal olarak bağlayıcı olsa da, bunları uygulama yetkisi bulunmuyor.