Büyük devletlerin Pasifik Okyanusu’nda gerçekleştirdiği nükleer denemelerin zararlarını bölgede yaşayan halklar çekiyor. On yıllardır birçok ülkenin nükleer denemelerini yaptığı Pasifik’teki Marshall Adaları, binlerce yıl daha yaşanılamayacak olan adacıkları yok eden ülkelere karşı Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde.

Hollanda’nın Lahey kentindeki UCM’de Marshall Adaları’nın Büyük Britanya, Hindistan ve Pakistan’a karşı yaptığı başvurunun davası başlıyor. ABD ise, mahkemeye taraf olmadığı için davadan muaf tutuldu.

Dava vesilesiyle Lahey’de bulunan Marshall Adaları hükümet temsilcisi Tony de Brum, atom bombası denemeleri yüzünden onlarca ada ve adacıkın artık yaşanılamaz hale geldiğini söyledi. Geçmişte Amerika Birleşik Devletleri (ABD) tarafından yapılan denemeleri hatırlatan Tony de Brum, kendisinin de bu denemeleri bizzat gördüğünü söyledi.

De Brum, Castle Bravo adlı azot bombasının denemesine yönelik olarak, “tüm gökyüzü kan kırmızısına boyanmıştı” diyerek, yaşanan tehlikeye dikkat çekti. De Brum, 15 megatonluk bu bombanın yarattığı patlamanın Hiroşima’ya atılan atom bombasından binlerce kat daha etkili olduğunu vurguladı.

Adalarda yaşayan birçok kişinin patlamalar nedeniyle yaşamını yitirdiğini, felç, kanser veya fiziksel sakatlıklar yaşadığını hatırlatan De Brum, nükleer denemelerinin verdiği zararların boyutlarına dikkat çekti.

Pasifik Okyanusu’nda Hawaii ve Papua Yeni Gine arasında bulunan Marshall Adaları’nda 1940’lı ve 50’li yıllarda ABD tarafından 67 atom bombası denemesi yapıldı. Denemeler nedeniyle Bikini-Atolls adlı adacıklar dizisinde insan yaşamı imkansız hale geldi.

Büyük Britanya, Hindistan ve Pakistan’a karşı açılan davanın önümüzdeki günlerde görülmesi bekleniyor. Marshall Adaları, nükleer güç sahibi devletleri uluslararası yasaların getirdiği yükümlülüklere uymamakla suçluyor.