Rusya’da kriz idari bölgeleri vuruyor

Petrol fiyatlarındaki düşüşler nedeniyle ekonomik krizin derinleştiği Rusya’da bölgelerde de ciddi mali bütçe açıkları gündemde.

Petrol fiyatlarındaki düşüşler nedeniyle ekonomik krizin derinleştiği Rusya’da bölgelerde de ciddi mali bütçe açıkları gündemde. 2015’te 1 trilyon rubleyi bulan bölgelerin mali açıklarının önümüzdeki 3 yılda 5,5 trilyon rubleye ulaşması bekleniyor. 

Rusya, petrol fiyatlarının son 1,5 yılda 110 dolar seviyesinden 30-40 dolara gerilemesi nedeniyle ciddi bir ekonomik krizle karşı karşıya. Daha önceleri yıllık yüzde 5-6 ekonomik büyüme beklenen Rusya’nın ekonomisi 2015’te yüzde 3,7 küçülmüştü. 

Ekonomik küçülmenin federal devlet bütçesinin yanı sıra bölge ve federasyonlara da etki ettiği görülüyor. 

Rusya Sayıştay Odası verilerine göre, 2015 yılında 85 idari bölgenin toplam bütçe harcamaları 10 trilyon rubleyi (130 milyar euro) bulurken, bütçe açığı ise 1 trilyon rubleye ulaştı. Ekonomik krizin devam etmesi halinde bu açığın 2018 yılı sonuna kadar 5,5 trilyon daha artması bekleniyor. 

Federal hükümetin bütçe açıklarını kapatmak için ülkenin 400 milyar doları bulan döviz rezervlerine yöneldiği bilinirken, bölgelerin giderek daha fazla merkezi bütçeye mahkum olduğu bildiriliyor. Bazı bölgelerdeki bütçe açığının gelirlerin çok daha üzerine çıkması da endişe yaratıyor. 

Rusya’daki yerel idari birimlerde yaşanan bütçe açıklarının bir nedeni petrolden kaynaklı ekonomik durgunluk olsa da, bölgelerin sosyal devlet hizmetlerini üstlenmiş olması da bunda etkili oldu. 2012 yılında federal hükümetin sosyal alandaki birçok sorumluluğu yerel ve bölgesel idari birimlere devredilmişti. Bunlar arasında eğitim, sağlık ve alt yapı gibi sektörler de bulunuyor. 

Suudi Arabistan ve ABD ile birlikte dünyanın en önemli petrol üreticisi ve ihracatçılarından olan Rusya, 2014 yılı ortasına kadar oldukça yüksek olan petrol fiyatlarından istifade ediyordu. Ancak petrol fiyatlarının 110 doların üzerinde iken son aylarda 30-40 dolar seviyesine düşmesi, Avrupa ülkelerinin ekonomik yaptırımları ve ekonominin çeşitlendirilmemesi gibi nedenlerle kriz başlamıştı.