Dünyanın en önemli tatlı su rezervlerine sahip Brezilya’da nüfusun büyük kısmının yoğunlaştığı doğu ve güney bölgelerinde su kıtlığı yaşanıyor. Ülkenin önde gelen kentleri Sao Paulo ve Rio de Janerio’ya su veren barajların bazılarında doluluk oranı yüzde 6’lara kadar düşmüş durumda.

Ülkedeki su sıkıntısının özellilke 70 milyonu aşkın kişinin yaşadığı Rio de Janerio, Sao Paulo ve Bahia eyaletlerinde giderek arttığı bildiriliyor. Rio de Janerio’nun kuzeyindeki Saracuruna su rezervinin yanı sıra Sao Paulo ile Bahia’daki birçok barajda ciddi su sıkıntısı yaşanıyor.

Barajlardaki doluluk oranlarının düşmesi elektrik üretiminin yüzde 75’ini barajlardan elde eden Brezilya için önemli bir sorun. Su rezervlerindeki azalma önümüzdeki yıl Rio Olimpiyatları’nın yapılacak olması nedeniyle de önem taşıyor.

Yine birçok büyük kentin su ihtiyacını karşılayan barajlardaki doluluk oranları yüzde 6’lara kadar düşmüş durumda. Paraiba nehri üzerinde kurulu dört büyük barajın doluluk oranları Ekim ayında yüzde 6’da kalırken, Bahia’daki Sobradinho Barajı’nda da yine aynı doluluk oranına ulaşılabildi.

Sao Paulo’daki en önemli su kaynağı olan Cantareira’daki doluluk oranı ise yaşanan kuraklık ardından kısmen artış gösterse de, yüzde 16 gibi düşük bir seviyede kaldı.

KRİZ DEĞİL, YAPISAL SORUN

200 milyon nüfuslu Brezilya dünyanın en önemli tatlı su yataklarına sahip olsa da, su kaynaklarının büyük kısmı nüfus yoğunluğunun az olduğu kuzeydeki Amazon nehri ile yan kollarında birikiyor. Bu su kaynaklarının bulunduğu bölge ile Sao Paulo, Rio de Janerio veya Bahia arasında binlerce kilometrelik bir mesafe bulunuyor.

Su rezervlerinin azalmasının birinci nedeni olarak aşırı sıcaklar ve sonrasında yaşanan kuraklıklar gösteriliyor.

Ayrıca su kaynaklarının değerlendirilmesi ve atık suların yönetimi noktasındaki yanlış politikaların da rezervlerdeki azalmaya yol açtığı kaydediliyor. Yapılan araştırmalara göre, sadece Rio de Janerio’daki atık suların yüzde 80’i hiçbir arıtma yapılmadan akarsulara bırakılıyor.

Uzmanlar, kuraklık ve iklimsel değişikliklerin su rezervlerindeki düşüşün tek nedenleri olmadığını ve su yönetimindeki yanlışlıkların payının büyük olduğunu düşünüyor. Su konusunda uzman biyolojist Mario Moscatelli, hükümetin politikalarının ‘utangaç’ olduğunu söylerken, etkin ve önleyici olamadığına dikkat çekiyor.