ABD, Rusya, Çin, Kazakistan, Kırgızistan, Suriye tarafından terör örgütü olarak ilan ettiği, Türk devleti tarafından da Ağustos 2017’de terör örgütü olarak kabul ettiği Türkistan İslam Partisi cihatçıları da Azerbaycan’a gönderiliyor.

GİTMEDEN ÖNCE MİT'LE TOPLANTI YAPTILAR

Türkiye güdümündeki çete koalisyonu “Milli Ordu”da yer alan Muntasır Billah Tugayı’ndan 75 kişilik bir grup, 28 Eylül günü Antep’e, oradan da Azerbaycan’a gönderildi. Grubun Ezaz Havar Kilis köyü üzerinden Antep’e geçirildiğini ifade eden kaynaklar, Antep’e geçiş öncesi MİT ve Mili Ordu komutanlarının grupla toplantı yaptığını belirtti.

İdlib’in batısında yer alan Derkoş beldesi El Zenbaqi köyü üzerinden 200 kişilik cihatçı Türkistan İslam Partisi grubu da 29 Eylül sabahı Azerbaycan-Ermenistan savaşı için Hatay’a gönderildi.

Türkiye sınırına yakın olan Derkoş bölgesinde Heyet Tahrir Şam grupları ve Türkistan İslam Partisi adlı çete bulunuyor. Kaynaklar, El Kaide bağlantılı Heyet Tahrir Şam’ın grubu fark ettiğini ve durduğunu, daha sonra üstlerinden gelen talimatla grubun geçişine izin verdiğini anlattı.

SOHR 850, ERMENİSTAN 4 BİN ÇETE GÖNDERİLDİĞİNİ AÇIKLADI

Suriyeli çetelerden oluşan “Milli Ordu” elemanlarını Aralık 2019’dan itibaren Libya’ya göndermesiyle dünya gündeminde yer alan Türkiye’nin, yaklaşık bir aydır Azerbaycan’a da çete gönderdiği kaydediliyor. 27 Eylül günü Kafkasya’nın güneyinde yer alan Dağlık Karabağ’da Azerbaycan-Ermenistan arasında çatışmaların başlaması ve iki ülke arasında savaşa dönüşmesiyle Türkiye’nin bu savaşta Azerbaycan ordusu bünyesinde Ermenistan’a karşı savaşması için bölgeye çete göndermesi dünya gündemine oturdu.

Reuters haber ajansı, Türk devletinin 700 ila 1000 çeteciyi Azerbaycan'a gönderdiğini haberleştirdi. The Guardian gazetesi ise söz konusu çetelerin Efrîn'de bir Türk güvenlik şirketi tarafından Azerbaycan'a nakledildiğini yazdı.

Ermenistan’ın Moskova Büyükelçisi, 28 Eylül günü Türkiye’nin ayrılıkçı Dağlık Karabağ bölgesi ile ilgili yaşanan çatışmalar sırasında Suriye’nin kuzeyindeki 4 bin çetecinin Azerbaycan’a transfer ettiğini belirtti.

Merkezi Londra’da bulunan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) ise Türkiye’nin 30 Eylül günü Suriye’den Azerbaycan’a gönderdiği çeteci sayısının 850’ye ulaştığını duyurdu.

DEVLETLERİN DE GÜNDEMİNDE

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, 1 Ekim günü Suriye’nin kuzeyindeki kitleler halinde Dağlık Karabağ’daki çatışma bölgesine gönderilmelere dair basında yer alan bilgilerin kaygı verici olduğunu vurguladı. Zaharova, Ortadoğu ülkelerinde savaşmış olan militanların paralı asker olarak Karabağ’a gönderildiğine dair kendi ellerine geçen bilgiler olduğunu söyledi.

Sputnik gazetesinin haberine göre 1 Ekim günü Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşen Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, "yasa dışı silahlı grupların Karabağ’daki çatışmalara dâhil edilmesinin kabul edilemez olduğunu" vurguladı.

Avrupa Birliği (AB) liderler zirvesi öncesi konuyla ilgili açıklama yapan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, “Bugün elimize geçen kesin bilgilere göre, cihatçı gruplara bağlı Suriyeli savaşçılar, Gaziantep üzerinden Karabağ'da cepheye katılmak üzere yola çıktı. Bu sonuçları değiştirecek çok büyük bir yeni gelişme. Önümüzdeki saatlerde Avrupa Konseyi'nde konuşacağız” dedi.

EL KAİDECİLERİN OLUŞTURDUĞU TÜRKİSTAN İSLAM PARTİSİ

El Kaide ile ilişkili Uygur Türklerinden oluşan Türkistan İslami Partisi'nin (TİP) kökenleri, Çin'in batısındaki Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ne uzanıyor. Çin'in Sincan bölgesindeki Uygurların Çin yönetimine karşı silahlanarak 1997'de kurduğu örgüt, 2002'de ABD tarafından "terör örgütü" ilan edildi.

TİP, Suriye'de çatışmaların ilk başladığı dönemlerde Türkiye tarafından başta İdlib olmak üzere Suriye’nin kuzeyine yerleştirildi. Örgütün Çin'den kaçan üyeleri, Suriye'deki savaşın başlamasının ardından buraya giderek TİP adı altında savaşmaya başladı.

Türk devleti İdlib’de yerleştirdiği TİP elemanlarına ve ailelerine her türlü desteği sağladı. Ailelerine ve kendilerine resmi Türkiye kimlikleri verdi. Türkistan İslam Partisi çeteleri de tıpkı DAİŞ ve El Nusra elemanları gibi bölgedeki Hıristiyan ve Durzileri Müslüman olmaya zorladılar ve katliamlar yaptılar.

Türkiye de kendi eliyle Suriye ve İdlib’e yerleştirdiği bu çeteyi 3 Ağustos 2017’de terör örgütü ilan etti. Fakat tıpkı DAİŞ ve Cephet El Nusra gibi bu çeteyle de ilişkilerini sürdürdü.

Rusya’nın Suriye’deki Tarafları Uzlaştırma Merkezi, İdlib gerilimi azaltma bölgesinde, M4 karayolunda 27 Mayıs 2020’de TSK konvoyuna yönelik saldırıdan, Türkistan İslam Partisi çetelerinin sorumlu olduğunu iddia etti.