Tunus’ta İsrail ile ilişkileri suç sayan yasa tasarısı
Tunus Parlamentosu, İsrail ile her türlü normalleşmeyi suç haline getirecek ve ömür boyu hapis cezasıyla cezalandıracak bir yasa tasarısını görüşmeye başladı.
Tunus Parlamentosu, İsrail ile her türlü normalleşmeyi suç haline getirecek ve ömür boyu hapis cezasıyla cezalandıracak bir yasa tasarısını görüşmeye başladı.
Parlamento Başkanı Brahim Buderbala, Halk Temsilcileri Meclisi'nin (alt meclis) metni incelemek üzere düzenlediği genel kurul oturumunun açılışında yaptığı konuşmada "Cumhurbaşkanı'nın tutumu, Parlamento'nun tutumu ve kamuoyunun istekleri arasında tam bir uyum olduğunu teyit ediyoruz" dedi.
Bouderbala, "Filistin'in nehirden denize kadar özgürleştirilmesi, tüm anavatanın restore edilmesi ve başkenti Kutsal Şehir Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulması gerektiğine kesinlikle inanıyoruz" diye belirtti.
Altı maddeden oluşan tasarı, 2021 yazındaki darbenin ardından büyük yetkilerle donatılmış başkanlık rejimi kurmak üzere Anayasa'yı değiştiren Cumhurbaşkanı Kays Said'i destekleyen milletvekilleri tarafından hazırlandı.
Geçtiğimiz haftalarda binlerce Tunuslu Filistinlileri desteklemek üzere gösteriler düzenlemiş, Cumhurbaşkanı Said de Gazze Şeridi'ndeki "kabul edilemez durumu" kınamıştı.
İsrail ile herhangi bir normalleşmeyi "vatana ihanet" olarak nitelendiren Said, Yahudi karşıtlığını ise reddetti.
Yaser Arafat döneminde 1982-1994 yılları arasında Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ)'ye ev sahipliği yapan Tunus, Filistin davasına desteğiyle de biliniyor.
Milletvekilleri tarafından tartışılan metin İsrail ile "normalleşmeyi Siyonist varlığın tanınması ya da doğrudan ya da dolaylı ilişkilerin kurulması" olarak tanımlıyor.
Yasa, "normalleşme suçu" işleyenlerin "vatana ihanet" suçundan 6 ila 12 yıl arasında hapis cezasına çarptırılmasını, suçun tekrarı halinde ise müebbet hapis cezasına çarptırılmasını öngörüyor.
Bu yasa "Tunus vatandaşı gerçek veya tüzel kişilerin Siyonist varlığa bağlı tüm gerçek ve tüzel kişilerle doğrudan veya dolaylı olarak iletişim, temas, propaganda, sözleşme veya işbirliği içeren tüm kasıtlı eylemleri" yasaklıyor.
Tunusluların ayrıca "içerideki Filistinliler hariç olmak üzere" İsrail ile bağlantılı "bireyler, kurumlar, kuruluşlar, hükümet veya hükümet dışı kuruluşlarla" etkileşime girmeleri de yasaklanıyor.
Metinde, "İsrail tarafından işgal edilen veya kontrol edilen topraklarda gerçekleşen siyasi, ekonomik, bilimsel, kültürel, sanatsal veya sportif faaliyetlere, etkinliklere, gösterilere, toplantılara, sergilere ve yarışmalara katılım" da yasaklanıyor.
Metin üzerinde 160 kadar milletvekili arasında uzlaşma sağlanmasına rağmen Parlamento'nun yasayı hemen oylaması beklenmiyor.
Dışişleri Bakanı Nebil Ammar çarşamba akşamı Wataniye televizyon kanalına verdiği mülakatta "bu tasarı hakkında görüş bildirmek için zamana ihtiyacımız var" dedi.
Ammar, "Her yasa, yansımalarını belirlemek için incelenmelidir. İki gün içinde bir yasa çıkaramayız. Kimi suçlu ilan ediyoruz? Bizim Siyonist varlıkla hiçbir ilişkimiz yok, o halde neyi suç sayıyoruz?” diye sordu.
Tunus Yahudi cemaati yaklaşık bin kişiden oluşuyor ve çoğunluğu her mayıs ayında binlerce kişinin katılımıyla Ghriba sinagoguna hac ziyaretinin düzenlendiği güneydeki Cerbe adasında yaşıyor.