Maduro, "Bazıları, hep aynı kişiler, 'hayır' demeye çağıracaklar. Onları yeneceğiz" dedi. ABD destekli sağcı muhalefet kurucu meclis sürecini boykot ediyor. Muhalefet ve bazı siyasetçiler, Kurucu Meclis sürecinin de referanduma sunulması gerektiğini savunuyorlar.

1999'da eski Cumhurbaşkanı Hugo Chavez kurucu meclis için referanduma gitmişti. Muhalefet, halkoylamasına gitmeden Kurucu Meclis'in seçilmesine karşı Perşembe günü Yüksek Mahkeme'ye başvurdu.

Maduro, isim vermeden muhalefet liderini "ihanetçi" olarak tanımladı. Cumhurbaşkanı, "İhanetçilerin ortaya çıkışı ne ilktir ne de son. İhanetleri dönüşüm sürecinin gerekliliği karşısında tedirginlikle başlıyor" dedi.

GÖSTERİLERDE 60 KİŞİ ÖLDÜ

Bu arada Maduro karşıtı gösterileri de devam ediyor. Savcılığa göre 1 Nisan'dan bu yana gösterilerde 60 kişi hayatını kaybetti. Bu ölümlerin dışında, 31 Mayıs Çarşamba gecesi, bir savcı cinayete kurban gitti. Nelson Moncada isimli savcı, sağcı muhalefet lideri Leopoldo Lopez'in mahkumiyetini onaylayan kişiydi.  Hükümet, bir barikat yakınında saldırıya uğrayan savcının ölümünden muhalefeti sorumlu tuttu.

EKONOMİK ÇÖKÜŞ, İNSANİ KRİZ

Ülkede yaşam koşulları da her geçen gün ağırlaşıyor. Venezuela tarihinin en ağır ekonomik krizlerinden birini yaşıyor. Başta ABD olmak üzere uluslararası baskı altındaki Venezuela' da enflasyon bu yıl yüzde 720 arttı ve kontrol edilemez hale geldi.

Petrol fiyatlarının düşüşü ülkeyi adeta ekonomik olarak nefessiz bıraktı. Ülke gelirlerinin yüzde 96'sı petrole bağımlı durumda. Ekonomik çöküşün felaket düzeyde insani sonuçları var.

Açlık, sosyal adaletsizlik, alt yapı ve sağlık sorunları derinleşiyor.

Çocuk ölüm oranları da 2016'da yüzde 30 arttı. Bu ilaç ve gıda kıtlığının bir sonucu olarak anlam kazanıyor. Protestoların hedefindeki sosyalist hükümet ise bugüne kadar, sorunlara kalıcı bir çözüm geliştirme becerisini ve iradesini gösteremedi.