Çatışmalar Pazar günü Yukarı Karabağ Cumhuriyeti'ne yönelik Azerbaycan ordusunun geniş bir operasyon başlatmasıyla tetiklendi. Yukarı Karabağ, Ermenistan tarafından destekleniyor.

Çatışmalar ve bombardımanlar tüm gece boyunca sürdü. Tek taraflı bağımsızlık ilan eden Yukarı Karabağ Cumhuriyeti'nin başkenti Stepanakert, karanlıkta kaldı. Pazar günü Azerbaycan dronları başkenti bombalamıştı. Çatışmalar ise başkente 20 kilometre mesafede devam etti.

GECE BOYU ÇATIŞMALAR SÜRDÜ

Çatışmaların beşinci günü olan Perşembe sabah saatlerinde her iki tarafta da belirgin bir avantaj gözlemlenmedi.

Azerbaycan ordusu günlerdir Ermenilere ait bir çok mevziyi aldıklarını iddia ediyor. Bu bölge 30 yıldır Ermenilerin kontrolünde bulunuyor. 1990'lı yılların başında tek taraflı bağımsızlık ilanı ile yaşanan çatışmalarda 30 bini aşkın kişi hayatını kaybetmişti.

Azerbaycan Savunma Bakanlığı, gece boyunca Ermeni güçlerinin mevzilerinin top atışları ile vurduklarını belirtti

Yukarı Karabağ ordusu da Azerbaycan birliklerinin toplanmasını engellediklerini ve "taktik durumun değişmediğini" kaydetti.

Ermeni cephesi, 104 askerinin ve 8 sivilin hayatını kaybettiğini belirtiyor. Bakü ise askeri kayıpları hakkında herhangi bir açıklama yapmazken 15 sivilin öldüğünü belirtiyor.

Ancak her iki taraf da birbirlerine ağır kayıplar verdirdiklerini ifade ediyor. Açıklamalara bakılırsa, binlerce asker ölümünden bahsediliyor.

UFUKTA ATEŞKES YOK

Bu arada ateşkes çağrıları da arttı. Çarşamba'yı Perşembe'ye bağlayan gece Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin telefon görüşmesi yaptı. Her ikisi de Yukarı Karabağ'a ilişkin 1992'de kurulan Minsk grubuna ABD ile birlikte eşbaşkanlık yapıyor. Macron ve Putin, "ateşkes sağlanmasını ve gerilimin düşürülmesini" istedi. Çarşamba gün içinde Putin ayrıca Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya dışişleri bakanlarının bir araya gelmesini önerdi.

Aynı gün Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşiniyan, seferberlik çağrılarını yineledi.

Ateşkes çağrısı yapmayan tek ülke Türkiye olarak dikkat çekiyor. Aksine Türkiye savaşın şiddetlenmesi ve Yukarı Karabağ'ın işgal edilmesini destekleyen açıklamalarda bulunuyor. Yukarı Karabağ yetkililerine göre Türkiye doğrudan savaşta yer alıyor.

Türk uçakları, tankları ve dronları Azerbaycan'a destek verirken, ayrıca Suriye ve Libya'dan yüzlerce çete mensubunun Ankara tarafından Azerbaycan'a taşındığı belirtiliyor. Bunlardan bir kaçının çatışmalarda öldüğü yönünde bilgiler de var.

MOSKOVA: LİBYA VE SURİYE'DEN TERÖRİSTLER GETİRİLDİ

Moskova Ankara'ya "ateşe benzin döktüğü" tepkisinde bulunurken, isim vermeden Suriye ve Lübnan'dan gelen "teröristler ve yabancı paralı askerlerin" Yukarı Karabağ çatışmasında kullanılmasından "çok endişeli olduklarını" kaydetti.

Ermenistan da daha önce Türkiye'nin Yukarı Karabağ'a "paralı askerler" gönderdiğini belirtmişti.

KARABAĞ: TÜRKİYE DAHİL OLDUĞU İÇİN FARKLI BİR ÇATIŞMA VAR

Yukarı Karabağ yöneticisi Araik Harutiunian, Türklerin çatışmaya dahil olması nedeniyle önceki yıllardan farklı bir durumun yaşandığını belirtti.

Harutiunian, "Türkiye hayal kırıklığı yaşayacak ve başarısız olacak. Halkımız kahramandır ve gençliğimiz vatanı korumak için kendisini feda etmeye hazırdır" dedi.

Türkiye'nin doğrudan savaş sahil olmasının bir dönüm noktası olacağı ve çatışmaya uluslararası bir boyut kazandıracağından endişe diliyor. Böyle bir senaryo, felaket olarak değerlendiriliyor.