Şakran Cezaevi’nde insanlık dışı uygulamalar

Şakran Cezaevi’nden tahliye olan Sait Bahadır, cezaevinde kötü koşullara dikkat çekerken, sebze ve meyvelerin de Covid-19 salgını nedeniyle verilmediğini söyledi.

İzmir’de Kasım 2019 tarihinde tutuklanan ve 8 Nisan’da çıkarıldığı bir mahkemede serbest bırakılan Ege Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAY-DER) yöneticisi Sayit Bahadır, cezaevindeki koşulları ve hak ihlallerini anlattı.

Şakran 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi'nde 18 tutsakla birlikte bir koğuşta kaldığını söyleyen Bahadır, koronavirüs salgınına rağmen mecburiyetten bazı tutukluların yerde yatmaya devam ettiğini ifade etti.

Cezaevi yönetiminin sadece iki kez koğuşları dezenfekte ettiğini belirten Bahadır, kendilerine maske ve eldiven verilmediğini söyledi.

Günde sadece 4 saat sıcak su verildiğini aktaran Bahadır, şunları anlattı: “Bu salgın sürecinde günlük 4 saat tek sıcak su veriliyordu. O da musluklardan çok az su geliyordu. Yani 18 kişiydik. Düşünün bunun 4 saate kısıtlı akan su ile banyo yapıyorduk. Kıyafet yıkıyorduk ve temizlik yapıyorduk. Onu bile bazı tutuklular yapıyor bazı tutuklular yapamıyorduk. Cezaevi kapasitesinin üstünde ve yerlerde yatan tutuklular var. Her gün yerlerin temizlenmesi hijyenik durumda olması gerekiyordu. Maalesef bunun önlemi alınmıyordu. Gardiyanlar sayıma bile gelince ellerinde yüzlerinde maske var ama bize hiçbir şekilde maske verilmiyordu. Yani biz kendi kısıtlı imkânlarımız ile virüse karşı önlem alıyorduk.”

İdare tarafından manav ürünlerinin artık kendilerine vermediğine de dikkat çeken Bahadır, “Meyve ve sebzelerin elden ele değdiği için vermediklerini söylüyorlar. Zaten yemekler çok kötü çıkıyor. Bu virüse karşı insanların bağışıklık sisteminin güçlü olması gerekiyor. Vitamin alıp beslenmemiz ve bağışıklık sistemimizin güçlendirilmesi gerekiyor. Ama bunların hiçbiri yapılmıyor. Kantin fiyatları almış başını gidiyor” ifadesinde bulundu.