Açlık grevindeki siyasi tutsak cezaevindeki baskıları anlattı

İzmir 1 Nolu Kırıklar Hapishanesi'nde 93 gündür süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eyleminde olan siyasi tutsak Abdullah Oral, ailesiyle yaptığı telefon görüşmesi sırasında hapishane idaresinin yaptığı baskıları anlattı.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle dünyanın dört bir yanında ve cezaevlerinde binlerce kişi süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eyleminde bulunuyor.

Türk cezaevlerindeki grevler yüzlerce tutsak için açlık grevi 100 günü geride bırakırken, binlercesi de 1 Mart’tan itibaren süresiz-dönüşümsüz açlık grevine dahil oldu.

İnsanlık dışı koşullarda tutulan tutsakların sağlık durumları gittikçe kötüleşirken, açlık grevlerine son vermeleri için de baskılara maruz kalıyorlar.

Bununla birlikte tutsaklar, aileleri ile yaptıkları görüşmelerde moral ve motivasyonlarının yüksek olduğuna dikkat çekiyorlar.

Bunlar arasındaki Mardin/Kızıltepe doğumlu Abdullah Oral 1999 yılından beri tutsak.

Müebbet hapis cezasına çarptırılan Oral, şu an İzmir 1 Nolu Kırıklar Hapishanesi'nde tutuluyor.

28 Mart itibariyle 93 gündür süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eyleminde olan Oral, ailesiyle yaptığı telefon görüşmesi sırasında eylemlerinde kararlı olduklarını ve büyük bir moral ile devam edeceklerini iletti.

Ailesinin verdiği bilgilere göre sağlık durumlarının takip edildiğini belirten tutsak Oral, hapishane idaresinin kendileriyle yaptığı görüşmelerde grevi bırakmaları yönünde baskı yaptığını kaydetti.

Bir arkadaşlarının böbreklerinin işlevi yitirdiğine de dikkat çeken Oral, baskıya geçit vermediklerini, eylemlerini sonuna kadar sürdüreceklerini belirtti.

Direnişin milyonları etkilediğinin farkında olduklarını söyleyen Oral, "Leyla Güven, Nasır, İmam, Dilek, Yusuf ve Fadile arkadaşların şahsında tecridin kırılması talebimiz milyonlara ulaştı. Halkımızın bu konuda elinden geleni yaptığına inanıyoruz. Bundan hiçbir kuşkumuz yok” dedi.

KÜRDİSTAN VAR, ÖZGÜRLEŞTİRECEĞİZ!

Oral şunları ekledi: “Biz de amacımıza ulaşana kadar bu yoldan dönmeyeceğiz. Amed halkının da Leyla Güven'e sahip çıkması gerekiyor. Hep birlikte 'Kürdistan yoktur' diyen diktatöre cevap vermemiz gerekiyor. Biz de 'Tecrit var ve onu kıracağız. Faşizm var, onu yıkacağız. Kürdistan var, onu özgürleştireceğiz' diyoruz. Bakın Rojava'dan müjdeli haberler geliyor. Biz QSD'nin Cizre Fırtınası Hamlesi'ne başarılar diliyoruz. Onların Baxoz'daki başarılarını selamlıyoruz. Bu başarıyı da QSD şahsında Önder Apo ve halkımıza kutlu olsun.”

CEZAEVİ İDARESİNİN BASKILARI

Bulundukları hapishanenin idaresinin uygulamalarını anlatan tutsak Oral, şu bilgileri verdi: "Biz açlık grevi eylemine başladığımız ilk günlerde televizyonlarımıza ve radyolarımıza el konuldu. Özgür basının yayınlarını alamıyoruz, vermiyorlar. Amaçları halkımız ile aramızdaki bağı koparmaktır. Yine hücre cezaları, aile ve telefon görüşü yasakları getiriyorlar. Ama biz 14 Temmuz ruhu ile direniyoruz. Halkımızı ve Hareketimizi de bu noktada takip ediyoruz. Apocu ruh ile hepinizi selamlıyoruz."