Akdeniz: AYM kararı reddetmelidir

EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz HDP’nin kapatılmasına ilişkin açılan davanın AKP-MHP faşist iktidar blokunun yargıdaki tezahürü olduğunu söyledi.

ANF’ye konuşan Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, HDP’nin kapatılma davasını AKP-MHP faşist iktidar blokunun yargıdaki tezahürü olarak nitelendirdi. “HDP üzerinden toplumsal muhalefet baskı altına alınmak isteniyor” diyen Akdeniz, HDP’nin kapatılmaması için mücadelenin doğusuyla batısıyla herkesin görevi olduğunu da sözlerine ekledi.

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun vekilliğinin hukuka aykırı bir biçimde düşürüldüğünü de vurgulayan Ercüment Akdeniz, “Bu kararın kendisi AKP hükümetinin getirdiği sivil anayasanın, reformun, insan hakları eylem planının içinin ne kadar olduğunu gösterdi. En yıldızlı reform paketlerini de getirseniz pratik bu şekilde olduğunda bir anlamı olmuyor” dedi.

‘SİYASAL TALİMATLARIN YARGIDAKİ TEZAHÜRÜ’

HDP’nin kapatılması için Yargıtay Başsavcılığı tarafında açılan davaya HDP’ye açılan bir dava gibi bakılmaması gerektiğini de vurgulayan EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, şöyle konuştu: “AKP vesayetçi bir parti olduğunu göstermiştir. 12 Eylül darbesinin getirdiği 1982 anayasasının içinde bugünlere kadar uzanan anti-demokratik kurumlar var.”

Parti kapatmalarının da darbe anayasasına dayandırıldığını belirten Akdeniz, “Buradan hareketle bu kez HDP’nin kapatılması tartışmaları ısıtıldı ve biraz sürpriz bir hamleyle Anayasa Mahkemesine (AYM) başvuru yapıldı. Emek Partisi, açsısından bu karar, AKP-MHP blokunun siyasal talimatlarının yargıdaki tezahürüdür. Yargı siyasal etki ve baskı altındadır. Aynı zamanda bu karar sadece HDP’ye dönük bir karar değildir. HDP üzerinden bütün toplumsal muhalefet baskı altına alınmak ve sindirilmek isteniyor. Bizim öncelikli talebimiz; Anayasa Mahkemesi bu kararı reddetmesidir. Aksi halde hukuka aykırı bir karar olur. Türkiye’nin işçi ve emekçileri, emek ve demokrasi güçleri bu sorunu sadece HDP’ye özgü bir sorun olarak görmemeli, demokratik kazanımların ve siyasal özgürlüklerin savunulması mücadelesinin bir parçası olarak görmelidir. Bu ülkede 200 bin işçinin grevi yasaklandı. Kayyumlarla halkın iradesi yok sayılırken üniversitelerde de akademinin iradesi yok sayıldı.”

‘DEVRİMCİ DEMOKRATİK HALK SEÇENEĞİ’

HDP ile dayanışma içinde olacaklarını da kaydeden Akdeniz, kapatılma davasının bütün bir halkın, demokrasi ve özgürlük sorunu olduğunu belirtti.

“HDP’nin kapatılmamasını savunmak doğusuyla batısıyla herkesin görevidir. Bu çerçevede soruna bakılmalı. HDP ile dayanışma içerisinde olacağız. Faaliyet yürüttüğümüz fabrikalarda, sanayi havzalarında, üniversitelerde, gençlik alanlarında demokrasi mücadelesinin bir parçası olarak, HDP’nin kapatılmaması gerektiğini halka anlatacağız” diyen Akdeniz şöyle devam etti: “Türkiye bir süredir iki kutuplu siyasete mahkum edildi. Bir tarafta cumhur ittifakı diğer tarafta millet ittifakı var. Tüm bu yaşanılanlar gösteriyor ki, mesele seçim endeksli düşünülerek çözülemiyor. Türkiye’de halklar ne millet ittifakına ne de cumhur ittifakına mahkumdur. Üçüncü bir seçeneğin önünün açılması lazım oda; devrimci demokratik halk seçeneği. Bütün gelişmeler bu fikri doğruluyor.”