Beyazıt ve Halepçe katliamları kınandı: Unutmadık, affetmedik!

Gençlik örgütleri ve 78’liler Girişimi çağrısıyla Beyazıt ve Halepçe katliamlarında yaşamını yitirenler anıldı: “ Unutmayacağız, affetmeyeceğiz!”

Beyazıt ve Halepçe katliamları yıldönümü dolayısıyla İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi önünde anma düzenlendi.

İstanbul Gençlik Örgütleri ve 78’liler Girişimi öncülüğünde gerçekleşen anmada, “16 Mart Beyazıt, Halepçe’yi unutmayacağız, affetmeyeceğiz” yazılı pankart ve dövizler açıldı. Anma, katledilenler için yapılan 1 dakikalık saygı duruşuyla başladı.

Sık sık, “ 16 Mart’ı unutma unutturma”, “ Halepçe’yi unutma unutturma”, “ Beyazıt faşizme mezar olacak”, “ YÖK, polis, medya bu abluka dağıtılacak” sloganların atıldığı anmada, ilk açıklama 78’liler Girişimi Sözcüsü Yunus Bircan tarafından yapıldı.

KATLİAMLARLA 12 EYLÜL DARBESİNİN ÖNÜ AÇILDI

16 Mart Katliamı, Milliyetçi Cephe (MC) hükümetlerinin üniversiteleri ele geçirme ve dönüştürme politikalarına bağlı olarak gerçekleştirilmiş kanlı bir operasyon olduğunu hatırlatan Bircan, o dönemde peş peşe gelen katliamlarla, 12 Eylül Askeri darbesinin önü açıldığını vurguladı.

16 Mart katliamının anti-faşist mücadeleye yönelik yapıldığını kaydeden Bircan, dönemin öğrencilerinin canları pahasına sürdürdükleri mücadeleyle, okullarını korumaya çalıştıklarını ve korkutularak susturulmak istenen topluma da mücadele örneği olduklarını anımsattı.

ÜNİVERSİTELERİ ELE GEÇİRME POLİTİKASI BUGÜN DE SÜRÜYOR !

Bugün de üniversiteleri ele geçirme ve dönüştürme politikaları kesintisiz sürdüğünü hatırlatan Bircan, öğrencilerin akademik, demokratik ve politik mücadelesi engellenmek istendiğini kaydetti. “Bu mücadelede, nerede duracağımıza dair, 16 Mart'ta katledilen arkadaşlarımız bize yol gösteriyor” diyen Bircan, 78'liler olarak üniversite öğrencilerinin haklı taleplerini ve mücadelelerini sonuna kadar desteklediklerini vurguladı.

KÜRT HALKINI YOK SAYMAKTAN VAZGEÇİN!

16 Mart'tın aynı zamanda Halepçe katliamının yıldönümü olduğunu hatırlatan Bircan, 1988'de Saddam rejiminin Halepçe'de çocuk, kadın, genç, yaşlı demeden 5 bini aşkın Kürdü kimyasal silahlarla katlettiğini anımsattı.

Kürt halkının mücadelesinin engellenemediğini vurgulayan Bircan, Saddam Hüseyin’in katliamcı olarak tarihe geçerek yok olduğunu, Kürt halkının ise mücadeleyi sürdürdüğünü kaydetti.

Halepçe katliamını bir kez daha lanetleyen Bircan, “Kürtlerin halk olmaktan gelen, en temel hak ve özgürlüklerini yok saymaktan vazgeçin” çağrısında bulundu.

GÖZ GÖRE GÖRE KATLİAM !

Gençlik Örgütleri adına ise açıklamayı okuyan Yaren Sarısaltık, 16 Mart 1987 ve 16 Mart 1988 tarihlerinde belleklerden hiç çıkmayacak katliamlar yaşandığını hatırlatarak sözlerine başladı.

Beyazıt ve Halepçe katliamlarının, sistemin insanlık dışı, kanlı yüzünü en açık şekilde gösterdiği vurgulayan Sarısaltık, “Bugün burada, katliamları lanetlemek, katledilenleri unutmayacağımızı ve katliamı gerçekleştirenleri affetmeyeceğimizi haykırmak için toplanmış bulunuyoruz” dedi.

Yaşananları anımsatan Sarısaltık, 16 Mart 1987 tarihinde İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'nde topluca çıkan devrimci öğrencilere, NATO ve CIA destekli kontrgerilla çeteleri bombalı ve silahlı bir saldırı gerçekleştirdiğini hatırlattı.

Bu saldırıda 7 öğrenci katledildiğini belirten Sarısaltık, “Katledilenler tıpkı bizler gibi, sınıfsız, sömürüsüz, eşit, özgür bir dünya yaratmak için mücadeleyi yükselten sıra arkadaşlarımızdı. Katliam göz göre göre planlanmıştı” diye ifade etti.

DEVLET ÜSTÜ KAPALI DESTEĞİ KATLİAMLARIN ÖNÜNÜ AÇMIŞTIR !

Devletin, katliamı gerçekleştiren isimlerin apaçık bilinmesine rağmen hiçbir adım atmadığını; katilleri korumuş ve cezasız bıraktığını hatırlatan Sarısaltık, “Yıllardır süregelen bu ‘üstü kapalı destek’, gerçekleşen her katliamın önünü açmıştır. Bunu Suruç'ta, Ankara'da, Diyarbakır'da gördük, görmeye de devam ediyoruz” şeklinde konuştu.  

Beyazıt katliamı ile korku atmosferi yaratma amaçlayanların başarılı olmadığının altını çizen Sarısaltık, “O gün de bugün de korkmadık, vazgeçmedik. Aradan 43 yıl geçmesine rağmen bizler her sene olduğu gibi yine alanlardayız, mücadeleyi yükseltmeye devam ediyoruz” vurgusunda bulundu.

KÜRT HALKI 33 YILDA SAYISIZ ACIYA VE KATLİAMA MARUZ KALDI!

Bugün aynı zamanda Halepçe katliamının yıldönümü olduğunu hatırlatan Sarısaltık, 16 Mart 1988 senesinde Irak devletinin, Kürt halkına karşı bir katliam gerçekleştirdiğini; saatlerce kimyasal silahlarla ve bombalarla süren katliamda 5 bini aşkın insan katledildiğini, on binlerce kişi ise yaralanıp, sakat bırakıldığını belirtti.

Aradan geçen 33 yılda Kürt halkı sayısız acıya ve katliama maruz bırakıldığını dile getiren Sarısaltık, devletlerin bugün de Ortadoğu'da sürdürdükleri kirli savaşlarla bu insanlık suçuna devam ettiğini vurguladı.

BOĞAZİÇİ DAVASINA KATILIM ÇAĞRISI

Katliamları yapanları unutmayacaklarını ve affetmeyeceklerini kaydeden Sarısaltık, katliamlar düzeni olan kapitalizmi ve devleti yıkmanın yolu, insanca ve onurlu bir yaşamın adımları atacak devrimi örgütlenmeden bu sisteme karşı mücadele etmekten geçer” dedi. Sarısaltık, son olarak yarın Çağlayan Adliyesi’ne görülecek Boğaziçi davasına katılım çağrısı yaptı.